Geçen seneye oranla bina yapımı, yem giderleri, sağlık ve işçi maliyetlerinin 3 katına kadar arttığını görüyoruz. Bu artışlar karşısında herkes, sabahtan akşama sattığı ürünün fiyatını ayarlarken sadece temel gıda maddelerinin üreticileri ürünlerini pazarlama noktasında sıkıntı çekiyor. Defalarca yapılan ve sonuçsuz biten toplantılar, karmaşık makamlar, yetersiz imza, ürünün pazarlama sahnesinde problemlerle karşılaşmasına neden oluyor. 

Çoğu imkanlardan uzakta elde edilen süt, yetersiz ekipman ve personel sıkıntısı tarım ve hayvancılıkta ileriye dönük yatırımları hızlandıran ülkelerle mücadele ederken küme düşmemize neden oluyor. 

***

Teknolojik ilerlemeler devam ederken döviz karşısında güçsüz kalmak dışa bağımlılığı arttıyor. Ürünün tarladaki fiyatı reyonlarda kat kat artıyor. 

Sütün çiftlikten çıkış fiyatını belirlemek üzere çalışan konseyin başkanlığını, fabrikasyon süt devinin sahibi yapıyor. Kulağa komedi gibi gelen bu durum süte yeniden düzenleme getirilirken çok konuşuldu.

Üreticiden alınırken 7.40 TL olan litre fiyatını patronumuz satarken marketlerde 27.95 TL’den satıyor. Bu arada bir keriz var ama kim?

***

Kuru dönem, yavru hayvan bakımı, amortisman payı, besleme, enerji gibi maliyetler göz önüne alındığı zaman maliyetin litre başına 10 TL civarında olduğunu görüyoruz. Tüm verilerde gösteriyor hayvancılık azalıyor. TÜİK rakamları dahil olmak üzere artan nufüs göz önüne alınırsa temel gıdaların temini bile risk altında görünüyor. 

Yıllarca keriz muamelesi gören üretici artık gözünü açtı. Yapılan süt ihaleleri, birlikler, farklı makamlar tepkilerin merkezine dönüşüyor. 

***

Organize ve birlikte hareket eden bazı bölge üreticileri kendi taban fiyatlarını belirleyerek pazarlama konusuna el attı. Hangi sistem kullanılarak bu problemler çözülecekse ortak akılla hakeret edilmeli. Tek taraflı alınacak kararlar şehirlerde yaşayan ve sütü marketlerden temin eden insanların zorlanmasına neden olacaktır. Gıda enflasyonuna kimin sebep olduğunu iyi görün. 

Göremezseniz sizde Tarım Kredi Kooperatifleri müdürünün söylediği gibi “evde iki yıllık yağ ve şeker var” diyerek komedyenlik yapmaya başlarsınız.