“Onlar sözün güzeline yöneltilmişler ve övgüye en lâyık olan Allah’ın yoluna iletilmişlerdir.( Hac Suresi -24)”

Gerçek hayatın yanı sıra şimdi birde sanal dünyada vakit geçirmeye başladık. Sosyal medya mahallelerinde evler, apartmanlar kurmaya ve vaktimizin birçoğunu bu mahallelerde harcamaya başladık. Peki, gerçek dünyaya hicretimiz ne zaman olacak?

Hayatımızı kolaylaştıran bir enstrüman olarak nam salan teknoloji, yanında bizler için kendince hediyeler de getirdi. Bunlardan bir tanesi de sosyal medya platformları. Gerçekten de iletişimi saniyelere kadar düşüren bu mecrada kendini bilenin de kendini bilmeyenlerin de uğrak alanı oldu. Yalancı hokkabazların, kılıktan kılığa girenlerin, maske takıp gerçek yüzlerini saklayanların, dolandırıcıların ve sahtekârların bu alanlarda at koşturduğu, cirit attığı yerler oldu. Kendisini gizleyerek çamur at izi kalsın mantığı ile önüne gelene iftira atan, yalan beyanlarda bulunan, hakaret ve küfür eden bir takım insanların uğrak yeri oldu. Peki, bu alanda iyi olanı doğru olanı haykırmaya çalışan hiç kimse yok mu?

Elbette var, olacak olmaya da devam edecek. Hak ile batılın mücadelesi her alanda sürmekte ve sürmeye devam etmektedir. Bizler de bu alanın yani sosyal medyanın ister istemez içerisindeyiz ve kendi fikirlerimizi, iyiyi, doğruyu söylemeye ve yukarıda zikrettiğim gruplara karşı da mücadelemizi sürdürmeye devam etmeliyiz ki bunun sorumluluğu da hepimizin üzerinde olduğu kanaatindeyim. Gerçekten uyanık olmazsak çocuklarımızı, gençlerimizi hatta kendimizi bu sosyal medya ağının içerisinde buluveririz. Bu sosyal medya ağı ise içerisinden çıkmaya çalıştıkça içerisine çeken, aynı bir girdap gibi sonu gelmeyen ve nihayetinde çözümsüz sorunlara ve bataklığa dönüşüveren bir gerçeği bizlere göstermektedir. Ailemizi ve kendimizi bu mecranın tuzaklarına karşı korumalıyız. Herhangi bir olumsuzluk, duygularda değişme, farklı akımlara kapılma gibi olaylarda geç kalınmadan önlem almalı bunu görmezlikten gelmeyip üzerine eğilmeliyiz. Bu hepimizin sosyal bir sorumluluğudur.

Diğer bir husus ise bu ortamlarda yazdıklarımdan, söylediklerimden nasıl olsa sorumlu değilim mantığıdır. Hâlbuki bu mecrada yazdığımız her sözden, işlediğimiz her fiilden, her paylaşımımızdan hem dinen hem de kanunen sorumluyuz. Öyle ise dostlar, bizler her nerede olursak olalım gittiğimiz, girdiğimiz ortamlara iyiyi, güzeli ve hoş görüyü götürelim. Muhabbeti yanı başımızdan hiç eksik etmeyelim. Sosyal medyayı kullanma usul ve edebini takınmayı da ihmal etmeyelim.

Selam, dua ve muhabbetlerimle…