Oğuzhan Kara
Sevgili Peygamberimiz Cami ve Namaz
Âlemlerin Rabbi, rahman ve rahim olan, kendisine kulluk yapılıp rızası gözetilen, yardım istenilen ve din gününün (hesap gününün) sahibi olan Allah’a hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen, hayat kitabımız Kur’an’ın hükümlerini fert, aile, toplum ve sistem olarak tatbik eden Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) salât ve selam olsun.
İşin başı İslam, direği namaz ve zirvesi de cihattır buyuran Peygamber Efendimiz farz namazını bilerek geçiren kimseyi, ailesini ve malını kaybetmiş kimseye benzetir. Ve kıyamet günü kulun ilk önce hesaba çekileceği amelin namaz olduğunu bizlere hatırlatır.
Canım kardeşim: Cenaze namazımızın kılınıp kılınmadığını bize sormayacaklar. O, bizden sonra hayatta olan Müslümanların görevi. Fakat üzerimize farz olan beş vakit namaz her birimize sorulacak: “Bugünün sabah namazını kıldın mı? Dünün yatsı namazını, vitir namazını, akşam namazını, ikindi namazını, öğle namazını…” akıl baliğ olduğumuz günden son günümüze kadar her vaktin namazı tek tek sorulacak. Ve elbette namazın hayatımıza etkisi de sorulacak. İşte bu nedenle ne olursa olsun namazımızı kılmak ve namazda verdiğimiz sözü günlük yaşantımızda tutmak durumundayız.
“Yorgun da olsak yolcu da olsak, hangi durumda olursak olalım fark etmez; Unutmadıysak namazımızı kılacağız kardeşlerim, başka çaremiz yok.” diyerek sohbetini tamamlayan hoca efendiye bir kardeşimiz sorar: Hocam, zekâtı zengin Müslüman verir, orucu ramazan ayına ulaşan Müslüman tutar, hacca imkanı olan Müslüman gider, kurbanı imkanı Müslüman olan keser ya hani. Yani namazda da böyle durumlar var mı? Kışın üşüyoruz, yazın da üşeniyoruz da o nedenle bazen kılmasak olur mu? Hoca Efendi bir araştırayım demiş ve cevap vermiş sonraki buluşmalarında: 5 durumda olanlar namaz kılmazlar.
1-Kafirler namaz kılmazlar. (Hocam Müslümanız)
2-Çocuklara namaz farz değildir. (Çocuk da değiliz)
3-Kadınlar bazı özel hallerinde namaz kılmazlar. (Kadın da değiliz)
4-Aklını yitirenler namaz kılmazlar.(Aklımız da başımızda)
5- Ölüler namaz kılmazlar. (Henüz ölmedik de)
Hocam, ya altıncısı diye sormuş genç. Araştırmama göre ancak beş durumda olanlar namaz kılmazlar, diğerleri beş vakit kılarlar demiş hoca efendi. Ve genç kardeşiyle beraber ellerini açarak şöyle dua etmişler: “Rabbim! Beni ve soyumdan gelecek olanları namazı devamlı kılanlardan eyle; rabbimiz, duamı kabul et!” (İbrahim Suresi 40)
***
Müslümanız biz. Allah’a ve Resulüne şüphe etmeden iman ediyoruz. Peygamber Efendimiz ne verdiyse onu alıyor ve neyi de yasak ettiyse ondan sakınıyoruz. “Biz, o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır.” (Yasin Suresi 69) Ayetine iman edenleriz. Bu doğrultuda Peygamber Efendimizin uyarısına dikkat ederiz. Onun çağlar ötesinden bugünler için de söylediği sözlerini yeniden hatırlıyoruz: “İnsanlar zalimin zulmünü görür de ona engel olmazsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” (Tirmizî, Tefsîru’l- Kur’ân, 5.)
Allah’a ve ahiret gününe iman ediyoruz. Zerre miktarı bir amelin karşılığının olacağı güne inanıyoruz. Ve en küçük bir haksızlığın, haksızlık karşısında susmanın, zulme seyirci kalmanın hesabının da mutlaka sorulacağına iman ediyoruz.
Korkak siyonist ve emperyalistlerin hain planlarının boşa çıkacağına inanıyoruz. Her hak sahibinin hakkını bir gün mutlaka alacağına iman ediyoruz. Zulüm nerede ve kim tarafından işlenirse işlensin onu durdurmak için gayret ediyoruz. Nebevi çağrıyı doğru anlıyoruz: “Kim bir kötülük ve haksızlık görürse onu eliyle düzeltsin, eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin.”(Müslim, Îmân, 78)
Biz Müslümanız; Rabbimizin bizi taşıyamayacağımız yükle imtihan etmeyeceğine inanıyoruz. Ahiret gününde yaptıklarımızdan ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan hesaba çekileceğimize iman ediyoruz. Siyonist ve emperyalistlerin hain planlarının boşa çıkacağına inanıyoruz. Zulüm, nerede ve kim tarafından işlenirse işlensin onu durdurmak için gayret ediyoruz. Hakkı; iyi, güzel, doğru, faydalı ve adil olanı yaşama gayretindeyiz.
Kudüs’ün bir İslam beldesi olduğunu bilen, özgür Kudüs’te hep beraber namaz kılmanın umudu ve heyecanında olan Müslümanlar olarak ümmetin en açık kapısı olan camilerimizi imara devam ediyoruz. “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yolda olmaları umulanlar bunlardır.” (Tevbe Suresi 18)
“Namazı hakkıyla kılın.” (Nûr Suresi 56) ayetini idrak ederek Özgür Kudüs’te buluşmak duası ile Allah’a emanet olunuz.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.