Şehrimizde Mukabele Geleneği

Mukabele, güzel ve anlamlı bir gelenek olmakla beraber, aynı zamanda önemli olan ve başta gelen  ibadetlerimizdendir. Belki ibâdet yönü gelenek yönüne daha ağır basar. Gelenek dememizin sebebi; çok eskiye dayandığı, Asr-ı Saâdete kadar uzandığı ve on dört asırlık bir geçmişe sahip olduğu içindir.
Biz her ne kadar mukabele geleneği desek de aşağıdaki hadîs-i şerifler mukabelenin, bir ibâdet olduğuna işaret etmektedir. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor:
“ Allah’ın en çok sevdiği amel, Kur’anı başından sonuna kadar okuyan, bitirince hemen tekrar okumaya  başlayan (kimsenin amelidir.)” (1)
 Efendimiz, aşağıdaki hadîs-i şerifte de aynı nokta üzerinde duruyor ve şöyle buyuruyor:
Ümmetimin ibâdetinin en faziletlisi, Kur’an okumaktır.” (2) okuyan kimseyi Allah-ü Teâlâ’nın mükâfatlandıracağı, aşağıdaki hadîs-i şerifte haber veriliyor:
“ Hafız olup da Kur’an okuyan kimse, melâike-i kiram ile beraberdir. Kendisine zor geldiği halde Kur’an okuyana ise iki  ecir vardır.” (3)
Mukabele kelime olarak, karşılık verme, karşılık, karşılama ve karşılaştırma  anlamlarına gelmektedir. Ayrıca ezbere Kur’an-ı Kerim okurken, kitaptan takip ederek karşılaştırma anlamına da gelir. Ramazan ayında câmide veya evde yüksek sesle Kur’an okumaya da mukabele denir.
“ Sözlükte iki şeyi birbiriyle karşılaştırma anlamına gelen mukabele, üç aylarda bilhassa ramazanlarda câmi, mescit ve evlerde daha çok sabah, öğle ve ikindi namazları öncesinde hafızlar tarafından okunan Kur’anı takip etmek suretiyle hatim indirme geleneğine ad olmuş, zamanla hafızların bu okuyuşları için de aynı terim kullanılmıştır. Bu gelenek, Cebrâil’in ramazan aylarında her gece Hz. Peygambere gelerek o zamana kadar nâzil olan ayet ve sureleri karşılıklı olarak okuyup kontrol etmeye dayanır. Kur’anın Ramazan ayında nâzil olmaya başlaması, bu ayda yapılan amellerin diğer zamanlara göre daha faziletli kabul edilmesi de geleneğin yaygınlaşmasında etkili olmuştur.” (4)
“ Her Ramazan ayında cereyan eden bu olaya ashap da şâhit olurlardı. Bu olay Hz. Peygamberin vefatından önceki  Ramazanda iki defa tekrarlanmıştır.
Resulullahın bu sünneti sebebiyledir ki mü’minler Ramazan ayında Kur’an okumaya her zamankinden daha çok önem verirler, hatim indirirler, hatimle Teravih kılarlar ve mukabele dinlerler. Aynı sünnet ashap tarafından da yaşanmış, nesiller boyunca yaşatılmış ve nihayet günümüze kadar gelmiştir.” (5)
“ Türkiye genelinde –özellikle- Ramazan ayına mahsus olmak üzere, günün namaz vakitlerine göre ayarlanarak birden fazla hafız tarafından, karşılıklı oturarak, her güne, bir veya daha fazla Kur’an cüzlerini okuyanlar arasında taksim edilmek suretiyle câmilerde okunan mukabeleler.
İstanbul’a mahsus olmak üzere bir de şahıs mukabeleleri vardır. Hali vakti yerinde olan aileler, kendilerine mahsus olmak üzere tanıdıkları ve sevdikleri hafızla anlaşma yaparlar. Bu anlaşma gereği mukabele hangi câmide ve câminin neresinde okunacaksa orada günde bir cüz veya bir miktar okurlar.
Bir de İstanbul’da senenin her ayında devamlı okunan mukabeleler vardır. Bunlar genellikle selâtin câmilerin bânileri tarafından vakfiyelerde; vâkıfın şartı olarak konulan ve devamlı okunan mukabelelerdir. Bu mukabeleler câminin bânisinin şartlarına uygun olarak okunurdu.” (6)
“İslâm âleminde  saraylarda da mukabele okuyan hafızlar bulundurulmuştur. İstanbul Topkapı Sarayı  Hırka-i Saâdet  dairesinde günün hemen her saatinde mukabele okuma geleneği günümüzde de sürdürülmektedir.” (7)
Görülüyor ki mukabele geleneğinin günümüze, isteklisini, heyecanını ve özelliğini kaybetmeden ulaşmasını sağlayan önemli faktörler vardır:
Bu önemli faktörlerin en başta geleni Peygamber Efendimizin sünneti ve bu sünnetin başlangıcında Cebrâil Aleyhisselâm’ın iştirakinin câzibesi olmuştur.
Ramazan ayının  on bir ayın sultanı olması, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinin bu ayın içerisinde saklı bulunması ve gizlenmiş olması, bu ayda yüzünden veya ezbere okunacak Kur’anın sevaba nâil olacağı müjdesinin verilmesi de bu işte müessir olmuştur..
 Allah-ü Teâlâ şöyle buyuruyor:
“ Kur’an okunduğu zaman ona kulak verin, dinleyin ki merhamet olunasınız.” (8)
Peygamber Efendimiz de şöyle buyuruyor:
“ Kur’anı okuyun ve ezberleyin. Muhakkak Allah, Kur’anı ezberleyen kullarına azâp etmez.” (9)
Aşağıdaki hadîs-i şerifte ahirette Kur’an-ı Kerimin mü’minlere şefaat edeceğini haber veriyor:
“ Kur’anı okuyunuz; zira Kur’an okuyanlara, kıyamet gününde şefaatçı olarak gelir.” (10)
Geçmiş ümmetlerin içerisinde en hayırlısı Peygamber Efendimizin ümmetidir. Bu hayırlı ümmetin içerisinde ayrıca hayır dereceleri yüksek olanlar vardır. Onu da aşağıdaki hadîs-i şerif açıklıyor:
“ Ümmetimin en hayırlısı hamele-i Kur’andır. Onu ezberleyendir.” (11)
Kur’anın, güzel sesli hafızlar tarafından ses ile kalbi, dil ile niyeti  birleştirerek okunması, mukabele geleneğine katkıda bulunmuştur. Peygamber Efendimizin bu konuda da görüş ve tavsiyeleri bulunmaktadır: Resulullah (s.a.s.) şöyle buyuruyor:
“ Seslerinizle Kur’anı süsleyiniz.  Muhakkak ki güzel ses Kur’ana güzellik katar.” (12)
“ Her şeyin süsü vardır. Kur’anın süsü de güzel sestir.” (13)
Kur’anın iyi  ve güzel okunmaya ihtiyacı olduğu gibi, içtenlikle dinleyenlere de ihtiyacı vardır. Daha doğrusu bizim ihtiyacımız var. Bu husus aşağıdaki hadîis-i şerifte açıklanıyor:
“ Kur’an okunduğu zaman onu dinleyiniz ve susunuz, umulur ki esirgenmiş olursunuz.” (15)
Konuyu, bu genel bakıştan ve anlayıştan sonra biraz mahallileştirecek olursak; Konya’da da mukabele geleneğinin memnuniyet  verici bir seviyede devam etmekte olduğunu görürüz. Konya’da mukabele denince hemen en büyüm ve en işlek mabetlerimizden Kapı Camii akla gelir. Diğer İslâm şehirlerinde olduğu gibi Konya’da da Ramazan ayında maddî - manevî açıdan her noktada bir hareketlenme ve bereketlenme görülür. Kapı Câmiinde sabah, öğle ve ikindi namazlarından önce veya sonra Konya’nın seçkin  (hafızlık, güzel ses, uygun tavır, nezaket ve rızay-ı bâri açısından ) hafızları tarafından mukabele okunur. Kalabalık bir  cemaat tarafından  zevkle ve aşkla takip edilir. Ayrıca yine başta Kapı Câmii olmak üzere bazı câmi ve mescitlerde  hatimle Teravih Namazı kılınır. Hatimle kılınan Teravih namazlarına da ilgi büyük olur. Bu tarz manevi coşkunluklara şehrimizde ilgi giderek artmaktadır.   Bu açılardan Konya’da Ramazan ayı çok canlı,  renkli ve zevkli geçer. Konya’nın selâtin camilerinde, özellikle Kapı Camiinde okunan mukabelelerde, baştan beri izah etmeye çalıştığım dinî ölçülerin ve manevî unsurların mevcut olduğu görülür.O günlerde; güzel sesli hafızların mukabele usulüyle okudukları kubbelerde çınlayan, gönüllerde ferahlık uyandıran Kur’an-ı Kerimle etrafa feyiz ve bereket saçılır, ufuklar nurlanır, meydanlar aydınlanır ve gönüllerin pası silinir. Ölmüşlerimize, şehit ve gazilerimize bol bol fatihalar gönderilir, sağlarımıza sıhhat ve afiyette daim olmaları için dualar yapılır.

 DİP NOTLARI
1) il-İhyâ, I, 235 ed-Dimyâtî ilhaf, sayfa; 16.
2) Sahih-i Müslim, bi-şerhu’n Nevevi XIII, 21,22; Ebû Davut Sünen 1, 336.
3) Sahih’ul-Buhari, VI-107, Sahih-i Müslim bi Şerhi’n-Nevevi, 83 vd M. Fad Abdü’l-Bâki, el-Lü’lüü ve’l-Mercan, I, 77 vd. Sünenü İbn-i Mâce II, 1242 Şerrhu Sahih’il-Tirmizi XI, 29.
4) İslâm Ansiklopedisi, T.Diyanet Vakfı, İstanbul –2006, cilt; 31, sayfa; 100.
5) Yüce Kitabımız Hz. Kur’an, Dr. Tayyar Altıkulaç, T.Diyanet Vakfı, Ankara- 1994, sayfa; 72.
6)    En Büyük Mucize Kur’an-ı Kerim’in İlmî ve Edebî Sırları, Prof. Dr.İsmail Karaçam, Yeni Şafak Gazetesi, İstanbul-2005, sayfa; 189.
7) İslâm Ansiklopedisi, T.Diyanet Vakfı, İstanbul-2006, cilt; 31, sayfa; 101.
8) Kur’an-ı Kerim, A’raf suresi, ayet; 204,
9) Yakub b. Seyyid Ali, Şerhu Sir’alü’l, II, 52, İslâm
10) Riyazü’s-Salihin,Muhyiddin-i Nevevi, Çeviren; H.Hüsnü Erdem, Diyanet İşleri Başkanlığı, 10.baskı, cilt; 2, sayfa; 338, hadis no.; 995.
11) Kur’an-ı Kerim Bilgileri, Dr.Osman Keskioğlu, T.Diyanet Vakfı, Ankara-1987, sayfa; 171.
12)    En Büyük Mucize, Prof.Dr.İsmail Karaçam, sayfa; 147
13)    Sünnetü’d-Dâirimi, II, 474; Mişkatü’l-Mesabih, I, 478, Tefsir İbn-i Kesir zeyli sayfa; 35.
15) Kur’an-ı Kerim, A’raf suresi, ayet; 204,

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

Ramazan-ı Şerif Bayramı

17 Ağustos 2012 Cuma 15:26

Arife, Bayramdan Bir Gün Önce

16 Ağustos 2012 Perşembe 16:17

İbadete Devam

15 Ağustos 2012 Çarşamba 15:40

Kadir Gecesi

14 Ağustos 2012 Salı 17:22

Her Varlık Allaha İbâdet Eder

13 Ağustos 2012 Pazartesi 16:39

Ramazan-ı Şerifi Anlamak ve Yaşamak

12 Ağustos 2012 Pazar 17:25

Ramazanda Kazandıklarımız

10 Ağustos 2012 Cuma 17:06

Balkanlarda Ramazan

09 Ağustos 2012 Perşembe 18:28

Oruç Allah İçindir

08 Ağustos 2012 Çarşamba 18:17

Ramazan Ayı

06 Ağustos 2012 Pazartesi 16:20