Dünyaya her gelen canlı rızkıyla gelir. Her yaratılan canlının kâinatta bir görevi vardır. Şimdiki yaşantımıza baktığımızda birçok insan bütün mal varlığını rızkı gibi görüyor. Lakin bütün mal varlığımız bizim rızkımız değildir. Rızık insana fayda veren, yenilebilen, içilebilen ve Allah’ın herkese nasip ettiği, kendisinden faydalanılan diğer maddi ve manevi şeylerdir. Rızk hiç değişmez, azalıp çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez.

Rızık boğazımızdan geçen şeylerdir. Bunun dışındaki şeyler rızkımız değildir. Geride bıraktığımız her şey malımız. Bu malda bizim geçici bekçilik ettiğimiz şeylerdir. Çok mal bir işe yaramaz. Mal işimize yarasaydı peygamberimiz çok zengin olurdu. Peygamberimiz diyor ki “ben isteseydim sağımda bir altından dağ, solumda da gümüşten bir dağ yürürdü. Benimle hazineler yürürdü.” Yerlerin ve göklerin sahibi, Allah’ın sevgili kulu olan peygamberimiz yiyecek ekmek bulamadığı gün oldu. Bizde Allahtan mal için dua etmek yerine. Helalinden rızık için dua etmeliyiz 

Kul, Allah'ın kâinatta geçerli tabii kanunlarını gözeterek, çalışır, çabalar, sebeplere sarılır ve rızkı kazanmak için tercihte bulunur. Allah da onun bu tercih ve çabasına göre rızkını yaratır. Rızkı kazanmak için gerekli girişimde bulunmak kuldan, rızkı yaratmak ise Allah'tandır. 

‘Gökleri ve yeri yaratan, gökten suyu indirip onunla rızık olarak size her türlü meyveler çıkaran, izniyle denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize veren, nehirleri de size akıtan ancak Allah’tır. Ádetleri üzere seyreden güneşi ve ayı size faydalı kılan, geceyi ve gündüzü istifadenize veren yine Allah’tır. O, size istediğiniz her şeyden verdi. Eğer Allah’ın nimetini sayacak olursanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür.’ 

Allah emrettiği için çalışmalıyız. Rızkımızı helal yoldan ararsak ezeldeki rızkımıza kavuşuruz. Bu çalışmalarımız içinde sevap kazanırız. Rızkımızı haram yolda ararsak rızkımız bereketsiz olur. Kazandığımız günahlar bizi felakete sürükler.

‘Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.’ (Necm; 53/39). 

Rızkımızı helal yoldan kazanmalıyız. Haram olan bir şeylerde bizim için rızık sayılır. Ancak Allah rızkın haram yoldan kazanılmasına razı olmaz. Bizler böyle bir yola başvurursak Allahuteala da bizi bu yoldan rızıklandırır. 

“Artık Allah’ın size verdiği rızıktan helâl ve temiz olarak yiyin...”

Rızık da ecel gibi insan daha dünyaya gelmeden Rabbimiz tarafından belirlenmiştir. Ecel nasıl kesin ise rızık da öyle kesindir ve herkesin rızkı tıpkı eceli gibi bellidir. Bu sebeple rızkını verenin Allah olduğuna iman eden mümin kimseye minnet etmez, korkmaz ve kaygı duymaz. Şair Nesimi ne güzel dile getirmiş bu hakikati: “Rızkımı veren Hüda’dır, kula minnet eylemem.”

...