Radyo tamirciliği tarih oldu

Radyo tamirciliği tarih oldu
Bir zamanlar eski parayla binlerce liraya alınan radyolar, günümüzde sadece 15-25 liraya satılmasına rağmen alıcı bulmuyor. Radyo tamirciliği mesleği de buna bağlı olarak kaybolan mesleklerin arasında yerini alıyor

Teknolojinin gelişmesi birçok meslekte yeniliklere ön ayak olduğu gibi, bazı mesleklerin de yok olmasına neden oluyor. Kaybolan mesleklerin son temsilcisi de radyo tamirciliği olarak gösteriliyor. Televizyon ve internetin gölgesinde kalan radyolar, beraberinde tamircilere olan ilginin de azalmasına neden oldu. Geçmişte, önünde kuyruk olan radyo tamircileri, artık atölyelerini revize ederek elektronik eşya satılan bir dükkana çevirdi. Radyoların, yoğun olarak kullanılmaya başlandığı ve tek iletişim aracı olarak gösterildiği 1960'lı yıllardan günümüze radyo tamirciliği hatır gönül için yapılan bir meslek haline geldi. Radyo tamirciliği mesleğine 13 yaşında başlayan Senşen Elekronik sahibi Ahmet Büyükşen (53) Konya’da bu mesleğin bir zamanlar popüler olduğunu söyledi. Radyo tamiri ustası Hasan Hüseyin Koçaş’ın yanında mesleğe başladığını belirten Büyükşen, eski cami amfileri ve lamlabalı radyoların tamirini yaptıklarını söyledi.

RADYO KAHVEHANELERDE DİNLENİRDİ

1960’lı yıllarda radyo fiyatının eski parayla 5-10 bin lira arasında değiştiğini hatırlatan Ahmet Büyükşen, günümüzde ise cep telefonlarının radyo özelliği taşıdığını ifade ederek şunları söyledi: “Elimizde son teknoloji radyolar var. Radyonun üzerinde flashdisk yeri ve kulaklık bile bulunuyor ama artık vatandaşlar cep telefonu ya da internetten istediği radyo kanalını dinleyebiliyor. Radyo tamirciliği mesleğini bırakın radyo tarihe karıştı. Elimizde birkaç çeşit radyo var. 25 liraya satıyoruz ama kimse almıyor. O yıllarda radyo çok pahalı olduğu için ekonomik durumu iyi olan kişilerde radyo olurdu. Her kahvehanede de bir tane radyo olurdu ve yaşlılar kahvehanede toplanıp o zamanlar ajans diye adlandırılan haberleri dinlerlerdi. Haberlerin verileceği saatten önce herkes radyonun başına toplanırdı. İmkanlar kısıtlıydı ama güzel günlerdi. Şimdi o ruhu arıyoruz ama bulamıyoruz. Teknolojinin hızla büyümesi birçok mesleğin yanı sıra bir zamanlar bütün evlerde olan kitle iletişim araçlarını da yok etti. Her geçen yeni bir buluş çıkıyor ve elimizdeki olan çöpe atılıyor.Artık hiçbir şeye değer vermeyen tüketim topluma dönüştük.”

10 DÖNÜM TARLASINI SATARAK RADYO ALDI

Vatandaşların nadir de olsa baba ve dedelerinden kalma bozuk radyoları mirası korumak amacıyla kendilerine getirdiğini kaydeden Büyükşen, “O radyoları tamir etsek bile 70’li yıllardaki Kıbrıs, Polis ve Ankara radyoları kalktığı için günümüz radyo kanallarını çalamıyor. Bizde radyonun orjinalliğini bozmadan içindeki parçaları değiştirerek güncelliyoruz. Bu şekilde vatandaşlar büyüklerinden kalan mirası koruyorlar. Tarihi değerinin olmasının yanı sıra antika olduğu için oldukça da pahalı. Konya’da mesleğe yeni başladığım zamanlarda bir amca radyo tamiri yaptırmak için bize geldi. Bizde radyosunu satmasını tavsiye ettik. Bize o radyoyu 10 dönüm tarlasını satarak aldığını söyledi. Geçmiş yıllarda radyo bu kadar değerliydi. Radyonun çekmesi için de çatıya çift uçlu anten döşenirdi. Ona rağmen bas istasyonlarının yaygın olmaması nedeniyle sinyal alamadığı için bozuk çıkardı” diye konuştu.

MEHMET AKİF SÜTÇÜ merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.