Psikologlar, kişisel gelişimci ya da yaşam koçu değillerdir.

Danışanlara sürekli “iyi ol, iyi hisset, anı yaşa, anın tadını çıkar, sen olumlu bak gerisi düzelecek” gibi söylemler ancak ucuz bir kişisel gelişim kitabında yazan söylemlerdir.

Psikologlar “ruh sağlığı analizcisi”dirler. Üniversitelerin dört senelik psikoloji bölümünü, gerçekten psikolojiye ilgi, merak ve heves içinde bitiren, bu iş için gerekli bilgi, beceri, empati ve anlayışa sahip olan bireyler psikolog olabilirler. Ruh sağlığı hakkında psikolojiden başka hiçbir bölümün veremeyeceği kadar bilgi ve donanıma sahip olan kişilerdir psikologlar.

Gelen danışanları “anı yaşa, bak kelebekler uçuyor, güneş doğuyor” gibi söylemlerle avutanlar diplomada ne yazarsa yazsın iyi bir psikolog olamayan insanlardır. Majör (ağır) depresyon yaşayan danışanlarda bu beylik lafları ne yazık ki işe yaramayacaktır.

Peki iyi bir psikolog kimdir?

İyi bir psikolog danışanın ruh sağlığını öncelikle dinlemeye ve anlamaya çalışır daha sonra da aldığı lisans eğitimini, bilgisini ve tecrübesini harmanlayarak ruh analizine başlar. Kişinin varsa nevrozlarını, travmalarını bulur ve onlara gereken müdahaleleri “gerçekçi” şekilde uygular.

Biz kendimize uygun psikoloğu nasıl bulabiliriz?

Öncelikle kendimizde olan problemi somutlaştırmalıyız. Ben neden bir psikoloğa danışma ihtiyacı hissediyorum? Problemim nedir? Gibi sorularla kendimizi tartıp sıkıntımızı anladıktan sonra ona uygun dallarda uzmanlaşmış uzmanları değerlendirmek önceliğimiz olmalı. Örneğin, hayatta olan durumlardan gereğinden fazla kaygı duyduğumuzu düşünüyoruz, araştırmalarımıza anksiyete (kaygı) üzerinde uzmanlaşmış psikologları dahil ederek başlayabiliriz. Gerekli araştırmalarımızı kendimize göre (maddi imkan, uygunluk, konum vs) tamamlayıp fayda sağlayacağımızı düşündüğümüz uzmana başvurabiliriz.

Konuyu özetleyecek olursak:

Psikologlar iyilik perisi değillerdir. Size hayatın toz pembe olduğunu söyleyen, seanslardan sonra hayatınızın mükemmel gideceğini söyleyen insanlardan kaçının. Hayat toz pembe değildir. Hayat her zaman mükemmel gitmez. Hayat inişli çıkışlı bir yolculuktur. Önemli olan nokta o inişlerde ve çıkışlarda nasıl davranacağımızı öğrenmek ve ona göre şekil almak olacaktır.

Psikolog daima gerçekçi olur. Hayatın gerçeklerini asla göz ardı etmez. Danışana göre şekil alır ve her danışanın “anı yaşayamayacağını” bilir.