Oldukça dirayetli ve feraset sahibi bir devlet adamı huzuruna basit bir iş müracaatı için gelen genci aldılar…

***

Genç iş isteğini dile getirmeden önce kendini tanıtma ihtiyacı duydu…

***

“Efendim benim dedelerim, Kurtuluş Savaşı Gazileridir… Aile olarak biz bu şehrin en eski yerleşimcilerindeniz… Babam ölmeden önce yaşamı boyunca devlete ve etrafındaki insanlara sayısız katkılar sağlamıştır…”

***

Devlet adamı, gencin konuşmasını yarıda kesti; “Evladım, sana baktıkça aklıma patates geliyor”

***

Genç beklemediği cevap karşısında şaşırdı kaldı; “Nasıl yani? Neden Patates?”

***

Devlet adamı duraksamadan sorunun yanıtı verdi; “İyi ve faydalı taraflarının hepsi toprağın altında da ondan”

***

Şöyle yukarıdan kendimize tarafsız bir gözle bakıyoruz… Övündüğümüz medeniyet, övündüğümüz değerler, övündüğümüz atalarımız hepsi toprağın altında…

***

Yaptıklarıyla hala övünüyoruz… Nur içinde yatsınlar…

***

Peki onca yokluğa, sıkıntıya ve imkansızlığa rağmen her alanda yapılan, dünyaya örnek gösterilen, aradan yüzyıllar geçmesine rağmen öve öve bitiremediğimiz işlerden hangisini biz yapabildik?

***

Soruyu değiştirelim…

***

100 yıl sonra bizden sonra gelenlere övünecekleri ne bırakıyoruz ?

***

Plüton’a mekik gönderiyorlar…

***

Elimizde çekirdeklerle heyecanla izliyoruz televizyonlardan…

***

Batı medeniyetinin tüketim kölesi olarak, onların teknolojisiyle Twitterdan, Facebook’tan “hamasi” nutuklarla, bundan 300-500 sene önce olmuş olaylarla ilgili hala “caka” satıyoruz… Asıyoruz, kesiyoruz, ders veriyoruz, had bildiriyoruz…

***

Geçmişi unutmayacağız… Geçmişe sahip çıkacağız… Tarihten ders alacağız…

***

Eyvallah, elbette… Ama sen ne yaptın mübarek? Senden sonra gelenler senin neyinle övünecekler? Etrafınıza her alanda bir bakın… Şu gündeme, konuştuğumuz şeylere bir bakın ; ilim, irfan, fen mi konuşuluyor ?

***

Bir ülkenin derinliği, gündemiyle ölçülür…

***

En faydalı taraflarımız, çoktan toprağın altında kalmış…