Onuncu Yargı Paketi ve Cezaevlerinde Kapasite Sorunu: Yeni Düzenlemeler Neler Getirebilir?
Türkiye’de ceza infaz sistemi, uzun süredir kapasite aşımı ve cezasızlık algısı gibi önemli sorunlarla karşı karşıya. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlıkları sürdürülen Onuncu Yargı Paketi, bu sorunlara çözüm getirmeyi hedefliyor.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin 2025 yılı raporuna göre, Ocak ayı itibarıyla cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısı üç yüz seksen dört bin iki yüz on altıya (384.216)’ya ulaşmış durumda. Oysa cezaevlerinin toplam kapasitesi üç yüz bir bin üç yüz doksan yedi (301.397) kişi ile sınırlı. Bu da kapasitenin yüzde yirmi yedi virgül kırk sekiz (27,48) oranında aşıldığını ve cezaevlerinde seksen iki bin sekiz yüz on dokuz (82.819) kişilik bir kapasite fazlası olduğunu gösteriyor.
Bu veriler, ceza infaz sisteminin fiziki koşullarının yanı sıra toplumdaki cezasızlık algısının da yeniden değerlendirilmesini gerekli kılıyor. Bu kapsamda Adalet Bakanlığı tarafından cezasızlık algısını ortadan kaldırmak amacıyla yeni düzenlemeler üzerinde çalışıldığı biliniyor. Örneğin, 2022 yılında cezasızlık algısını gidermek için hukukçu akademisyenlerden oluşan bir Bilim Komisyonu kurulmuştu.
Onuncu Yargı Paketi kapsamında infaz sürelerinin yeniden düzenlenmesi, denetimli serbestlik uygulamalarının kapsamının genişletilmesi ve bazı suçlarda alternatif infaz yöntemlerinin değerlendirilmesi bekleniyor. Ayrıca toplumdaki cezasızlık algısını ortadan kaldırmak amacıyla hapis cezası gerektiren her suçun cezasında failin belirli oranlarda cezaevi koşullarını görmesi hedefleniyor. Bu çerçevede denetimli serbestlikten yararlanabilmek için en az otuz gün cezaevinde kalma şartı gibi öneriler gündeme geliyor.
Bu düzenlemelerin amacı, ceza infaz kurumlarının yükünü azaltmanın yanı sıra daha etkin ve topluma uyum odaklı bir infaz yaklaşımı geliştirmek ve toplumdaki cezasızlık algısını ortadan kaldırmak. Ancak her düzenlemenin hem kamu düzenini hem de birey haklarını gözeten bir dengeyle hayata geçirilmesi önem taşıyor.
Sonuç olarak; cezaevlerindeki mevcut doluluk oranı ve toplumdaki cezasızlık algısı, infaz hukuku bakımından yeni düzenlemeleri zorunlu kılıyor. Onuncu Yargı Paketi, bu ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte olursa, hem hukuki işleyişe hem de sosyal yapıya olumlu katkılar sağlayabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.