Meşhur Alman filozof Karl Marx tarafından yazılmış Das Kapital kitabını bilmeyen yoktur. Birazca uzun süredir köşemi tarım, ekonomi, kalkınma verileri üzerine yorumlarla ve tespitlerle meşgul ediyorum. Bugün ekonomi yanında sosyoloji üzerine değerlendirmeler ekleyerek hükümetin ekonomik kalkınma vaatlerini masaya yatırmak istiyorum. Malumunuz olacaktır faizin düşük tutulması için yapılan girişimler neticesinde %14 civarlarında tutulan merkez politika faizi aylardır dalgalı kur gidişatına sebep oluyor.

***

Asgari ücretin yeniden yaşanabilir seviyelere çıkartılması için yapılan atılımlar, paketler, desteklemelerde yetersiz kalıyor. Faizin düşük tutulup artan emtia fiyatlarına karşı kur korumalı programlarla garanti kazançların poh pohlanması  insanları inançları ve ticaretleri  arasında ikilemde bırakıyor. Yıllarca solcuların kafa yapmayacak kadar rakı içmeyi mübah görmesiyle sağcıların 0.99 faizi batırmayacak kadar helal görmesi arasında fark yok. Buna yeni nesil yüz yılda gelinen “Nass Kapital” teorisi diyebilir miyiz?

***

Düşünenlerin hep önde olacağını söyleyen dinimizi gerçekten okuyanlar, bu oyunların ne derece istismar koktuğunu bilir. Ekonomik ferahlığın olmadığı memleketlerde düşünmeninde ferahlığı maalesef olmaz.

***

Açıklanan paketler gösterdi. Ev kredilerinde övülen düşük faizli destek politikalarını eski islamcı ağabeylerin “finansman desteği” kılıfıyla önümüze getirmesi “nass kapital” konusunda uzmanlığa geçtiklerini gösteriyor. İnşallah bununda kitabını yazmazlar.

***

1 Ocak itibariyle öğrendiğim bilgilere göre 34 milyon kişinin kredi ve kredi kartı borcu var. Elbette yılın ortasına doğru geliyoruz bu sayı giderek artıyor. Para konusunda teklif hep tercih edilir. Faiz gibi küresel ölçekli sorunların halk tabanında bu derece yayılması gelecek yıllarında tehlike altına girmesine sebep olur.

**

Tüm bu tablolara rağmen haksız çıkmak isterdim. Ancak geriye dönüp “Adil Ekonomik Düzen” ajandalarını tekrar karıştırmak gerekiyor. Siz il başkanlığı, teşkilat başkanlığı yaptınız. Ajandalarınız elbette mevcuttur. Yerini nass kapital almadan bulup çıkartsanız iyi olur. Fabrikaların ve üretimin tekrar doğrudan devlet eliyle süratle değerlendirilmesi gerekiyor. Batılıların düzensiz baskıları kendi değerlerini yükseltirken bizim yaptığımız ticareti gölgeliyor. Bu işin ışıltısı, parıltısı kaçtı.

**

Günümüz inanmışlarına karın ağrıları bırakacak şu ayeti yazıyorum.

“Bakara Suresi, 275. ayet: Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar. Bu, onların: "Alım-satım da ancak faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alış-verişi helal, faizi haram kılmıştır. Kime Rabbinden bir öğüt gelir de (faize) bir son verirse, artık geçmişi kendisine, işi de Allah'a aittir. Kim (faize) geri dönerse, artık onlar ateşin halkıdır, orada sürekli kalacaklardır.”

Allah bizi şöhret ve makam uğruna tüm değerlerimizi görmezden gelecek hale getirmesin. 1960’larda yerde gökte eylemler yapan ağabeylerinde uyanışına vesile olsun.