“Eğer siyaset ülke sorunlarına çözüm üretmiyorsa, üretemiyorsa o zaman topluma bir yüktür…”

Kim söylüyor?

Bu hafta Başbakan Binali Yıldırım söyledi…

Çok da alkışlandı…

***

Hafta sonunu köylerde geçirdik…

Çiftçilerimizle bir araya geldik, çok şey öğrendik bunun yanında da çok sayıda sorunun muhatabı olduk… Gazeteciliğimizden utandığımız anlarda oldu… Halkın gözünde gazeteci demek;

“Her şeyi bilen...” demek..

Resmi Gazete’de yayımlanan kanunlara kadar soruyor vatandaş…

“Kem-küm…” mü cevap olarak kabul etmiyorlar…

“Bilmiyorum Hacıemmi...” dersen de ;

“Gaç hay len bunlarında bişiyden habarı yok...” diye sırtını dönüveriyorlar…

***

Biz de işin kolayına kaçtık, ne sordularsa;

“Durun o işi şu milletvekilleri bilir...” diye yanlarından milletvekillerini arayı arayı verdik… Rehberden her vekil arayışımızda aynı şey yaşandı;

“Yiğenim sende yoosa bende ki numarasını viriyimm...”

***

Şehir merkezinde yoldan geçen 20 kişiyi çevirsen cep telefonlarından belki de sadece birinin milletvekili numarası çıkar… Ama köyde hangi kahveye giderseniz gidin, devletten kimi isterseniz cep telefonlarında numaralarını görürsünüz…

Rehber anlamında eksiklerimizi(!) köy kahvesinde tamamladık…

“Şonunda numarasını viriyim, yanında bulunsun ilazım olur…”

***

Yani bize sordukları sorular biraz test amaçlı anlayacağınız...

Kilonuzu tartıyorlar… Cep telefonlarına cevap veren(!) milletvekilleri ile 7/24 irtibattalar anlayacağınız…

Yine de cevaplarını bulamadıkları sorular var…

***

“Söz vermişlerdi, taşerona gadro işi ne oldu?”

“Başbakan Binali Yıldırım açıkladığı pancar fiyatı yalan oldu… 2016 gibi açıkladı ama ortada bişiy yok…”

“Siyaset Fıkırığın Osman gibi ortaya salıp, salıp atma zenaati olmuş hay lenn…”

“Ülenn mazot uçtu gitti, guraklık canımızdan bizdirdi bişiy yaptıkları yok, pirişanız hemşerim…”

“Şeherliyi dıngırdatıyorlar emme, köyde o iş olmaz, şindi kafalarını göstermiyorlar ilakin İresi Cumhur da sandık çok, yarın önlerine sandığı koyunca köyün yolunu tutarlar biz de  helecanla bekliyoruz yollarını bak baalım ne olacak o zaman...”

“Bağçeli değişik gonuşuyor, bi didiği, bi didiğini dutmaya başladı gari...”