Konyalıların banka borcu artıyor!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılının ‘aile yılı’ olarak ilan edilmesinin ardından birçok projenin de bu kapsamda gerçekleştireceği açıklanmıştı. Aile Yılı kapsamında gerçekleştirilecek projeler henüz netleşmemişken, ekonomik krizlerle mücadele edenlerin de aile yılı yerine yoksulluk yılını yaşaması derin sıkıntılara yol açıyor. Özellikle gençlerin evlilikten uzaklaşmasının en büyük nedeninin ekonomik düzenler olduğu belirtilirken, işsizlik ve yüksek yaşam maliyetleri nedeniyle aile kurmanın zorlaştığı da vurgulanıyor.
20 LİRA 78 KURUŞ REVA GÖRÜLDÜ
Bu süreçte, yoksul ailelerin desteklenmesi yoluyla sağlanan yardım paketi de tartışma konusu oldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından aylık 2 bin 494 TL'lik destek ödemesi, kişi başına günlük 20 lira 78 kuruş denk geliyor. Bu rakamın hayatın pahalılığı karşısındaki durumu da pes dedirtti.
EKONOMİK KRİZ GÖLGESİNDE AİLE YILI
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile PTT AŞ iş birliğiyle, "2025 Aile Yılı” anısına özel pullar tedavüle sunuldu. Aile yılı için bastırılan pulların fiyatları ise geçim derdinde olan vatandaşa ‘bu kadarı da olmaz’ dedirtti. 100 bin adet anma pulu 29 TL, 2 bin 500 adet ilk gün zarfı ise 58 TL bedelle bırakıldı. Ancak ekonomik sorunlarla boğulan vatandaş tarafından bu girişim tepkiyle karşılandı. Geçim derdiyle mücadele eden birçok kişi, ‘yoksulluğun pul kadar değeri yok’ diyerek, somut ve kalıcı çözüm arayışı ümidinde. Aile Yılının, ekonomik kriz gölgesinde ne kadar etkili olacağı ise merak konusu oldu. Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz de, gazetemize özel yaptığı açıklamada aile yılına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
EMEKLİLER HEBA EDİLDİ SIRADA AİLELER VAR!
Prof. Dr. Mehmet Alagöz, “Hükümet tarafından bu yıl aile yılı olarak belirlendi ama bu durum sözde bir belirleme oldu. Hükümetin uygulamış olduğu politikaların bireylerin refahını artırıcı önlemler almaktan uzak görünüyor” dedi. “Geçen yıl da emekliler yılı olarak belirlenmişti” diyen Alagöz, “Ama emekliklerin hiç olmadığı kadar gelirleri kayboldu. Açıkça görünüyor ki; emeklilik yılı emeklilerin yoksullaştığı bir yıl olmuştu. 2025 de aile yılı olarak belirlendi ve bireylerin fakirleştiği bir yıl olması muhtemel gözüküyor” şeklinde konuştu.
HÜKÜMETİN ÖNLEM ALMASI ŞART!
Aile yılında ailelerin, en azından çalışan kesimin refahını artıracak önlemler alınması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Alagöz, daha sonra şöyle konuştu: “Asgari ücret belli. Ailedeki emekliler için verilen rakamlar belli. Ailede çalışmak isteyen ama iş bulamayan işsiz gençlerimizin durumları ortada. Dolayısıyla hükümet bir an önce vatandaşın yaşam kalitesini artıracak, Türk gençlerinin gelecekteki endişelerini, iş beklentilerini çözecek şekilde önlemler almak zorunda. Ancak Türkiye’de 2025 Ocak ayından bu güne gündemin yaşanan hayat pahalılığı, fakirlik ve çözülmeyi bekleyen ekonomik sorunların çözümü için politikalar üretmek yerine, suni gündemler. Böyle içi boş meseleler üretilerek ekonomiden uzaklaşılıyor. İşçinin, çiftçinin, sanayicinin, küçük esnafın, emeklinin sorunlarına çözüm bulunmuyor. Türkiye’de 2025 yılının aile yılı olarak belirlenmesine rağmen bu yıl da Türk insanı zorluk yaşayacak. İnsanlar fakirleşeceğinden dolayı bankalara borçlanması artacak. O yüzden bir an önce hükümetin bu sorunlara önlem alması gerekiyor.”
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.