'Kentsel' dönüşüm 'şehri' yıkmasın
Meram Armağan Mahallesi'nde bulunan eski öğretmenevlerinin mahalleli ve mimarlar tarafından koruma altına alınması isteniyor. Mimarlar Odası Başkanı Serdar Işık, “Meram'ı Meram yapan o bölgedeki tek katlı evler. Özellikle öğretmenevlerinini koruma altına alınması lazım” dedi
Konya'da birçok tarihi eser ve nostalji ifade eden yerler bakımdan ve korumadan mahkum durumda. Geleneksel dokuyu ve belli dönemleri temsil eden bölgeler, mütahitler tarafından işgal edilerek, apartmanlarla donatılıyor. Halkın genel olarak kullandığı, camii, han, medrese ve diğer tarihi eserler gibi, şahsa ait olan ve belli bir kültürü temsil eden yerlerinde koruma altına alınması gerektiğini uzmanlar da onaylıyor. Meram İlçesi, Armağan Mahallesi'ndeki Selçuk Öğretmenevleri de tarihi dokusunu kaybetmemesi için uzmanlar ve ikamet edenler tarafından koruma altına alınmayı bekleyen yerler arasında. 1960'lı yıllarda kooperatif usülüyle yapılan ve bu özelliği ile Cumhuriyet döneminde bir ilk olan Selçuk Öğretmenevleri, tek katlı ve bahçeli olması sebebiyle birçok doğal ve kültürel değeri barındırıyor. Bölge hakkında gazetemize bilgiler veren Mimarlar Odası Konya Şube Başkanı M.Serdar Işık da, Meram'ı Meram yapan en önemli değerin Selçuk Öğretmenevleri'ndeki mimari ihtişam olduğunu söyledi.
DÖNÜŞÜM YAPILACAK EN SON YER: ÖĞRETMEVLERİ
Kentsel dönüşüm ve değişimin uzak durması gerektiği yerlerden bir tanesinin de Selçuk Öğretmenevleri olduğunu ifade eden Işık, kent kültürüne zarar verilmemesi gerektiğini dile getirdi.
Işık, “Her tarafta bir dönüşüm ve değişim başlatıldı. Sanki çok elzem bir şey gibi. Değişim, dönüşüm elbette olabilir. Fakat nerde olabilir; çöküntü bölgelerinde olabilir. Mesela Yeni Mahalle, Muhacir Pazarı'nın civarındaki bazı yerler. Buralarda gereklidir. Ancak yapılmaması gereken yerlerde vardır. Bunlardan en önemli olanı Meram'daki Selçuk Öğretmenevleri'nin olduğu yer. Meram'ı Meram yapan buradaki tek katlı yerler. 'O binaları alalım, insanlar birer daire verelim' düşüncesiyle bölgeye 6 katlı binalar yapmak kesinlikle yanlış. Konya'nın nefes alacak yerlere ihtiyacı var. Meramı'ın gelenekselliğinine dokunmak, katliam olur. Vahşice yapılaşma olmaz” dedi.

FİİLİ YAPILAR DA TESCİL EDİLMELİ
Geleneksel dokuyu bozmamak için özellikle bina ceplerine dokunulmaması gerektiğini belirten Işık, Cumhuriyet dönemi mimarisinin en önemli örneklerinden olan Selçuk Öğretmenevleri'nin cephelerini değiştirmenin kentsel kültüre darbe vuracağını dile getirdi.
Geleneksel sokak dokusu olarak belli bir alanın korunup tescil edilmesinin son derece önemli olduğuna vurgu yapan Işık, “Bizdeki tescil anlayışı çok yanlış. Eğer eğer bir yer tarihi ve umumi bir yapı ise tescil edilebilir. Ama fiili bir yapıysa tescil edilemez. Bunun kırılması lazım. Evlerde, ahşap olması ve cumbalı olması şartı aranıyor. Bu kesinlikle yanlış. Her devrin kendine göre bir mimari anlayışı var. Cumhuriyet döneminin dönemin mimari anlayışı ise Selçuk Öğretmenevleri'nde sergilenmiş. Son derece başarılı bir mimari” diye konuştu.
BELEDİYELERE BÜYÜK İŞLER DÜŞÜYOR
Koruma noktasında en büyük görevin belediyelere düştüğünü ifade eden Işık, belediyelerin eski dokuyu, binalar ve rant silsileri yapmak için arazi olarak göstermesinin yanlış olduğunu savundu. Belediyelerin görevinin kent kültürünü korumak olması gerektiğini dile getiren Işık, “Bizim derdimiz binalarla filan değil. Bizim derdimiz; kent kültürü ve kentsel hafıza. İnsanların komşuluk ilişkilerini artıran yapılar zarar görmesin yeter” ifadelerini kullandı.
MAHALLELİ MODERLEŞME İSTEMİYOR
Öte yandan, Selçuk Öğretmenevleri sakinleri de, evlerin geleneksel dokusundan memnun. Mahalle sakinleri, çevrelerini yüksek binaların çevirmesini istemiyor. Tek katlı yapıları ve bahçeleri ile ev sahiplerini kendilerine bağlayan Selçuk Öğretmenevleri sakinleri, bölgenin koruma altına alınmasını istiyor.
İBRAHİM ÇİÇEKÇİ merhabahaber.com





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.