Selçuk Üniversitesi rektörlük seçimleri çalışmaları, birazda perdenin arkasında yürüyor… Kamuoyunda sakin bir süreç gibi algılanan seçim çalışmaları içerde büyük fırtınalar kopartarak devam ediyor…

***

Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden biri olan Selçuk, nüfusu, bütçesi, yerleşkeleriyle neredeyse bir çok şehirden daha büyük…

***

Böylesi bir üniversite için elbette kavgada daha büyük…

***

Başbakan üniversitenin gücünü, Konya’ya ve Konya markasına katmada ısrarcı, o anlamda rahat çalışılacak, büyük projelere kalkışılacak bir ekiple üniversitenin şehirle daha sıkı kucaklaşmasını istiyor…

***

Bu anlamda, nizaya, fitneye, dedikoduya mahal vermeden ortak akılla, uzlaşıyla Konya’ya yakışan bir seçimi belki de hepimizden daha çok bir akademisyen kimliği ile önemsiyor…

***

Şimdiye kadar, bu konunun suhuletle çözülmesi için, sayısız adım attığını, şehrin idarecileriyle, rektör adaylarıyla, kanaat önderleriyle saatler süren toplantılar yaptığını biliyoruz…

***

Ama tüm bu hassasiyetlere rağmen, Başbakan’ı atlatan(!), her seferinde “çekileceğini beyan” edip çekilmeyen bir adayın varlığından dem vuruyor siyasi kulisler…

***

YÖK; “Yok senden olmaz” diyormuş… Başbakan ve şehrin idarecileri de bu konuda YÖK ile hem fikirmiş…

***

Doğrudur, yanlıştır bilemem…

***

Ama şayet doğruysa, bizim bu konuda doğru bildiğimiz bir çok şeyin yanlış olduğunun bir göstergesi böyle bir adayın varlığı…

Bu adayın en son imza altına aldığı 4 maddelik son(!) mutabakat metninde;

“Başbakan’ın sözünden çıkmayacağım, adaylıktan çekilmeyeceğim ama kendime de oy vermeyeceğim”

***

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu..!

***

Şimdi rektör adaylarına samimiyetle soruyoruz;

Rektörlük seçiminde “kendine oy vermeyeceğine” söz veren bir isim, niye rektör adayı olur?

***

Başbakan’ı bu konuda karşınıza aldıktan sonra, böyle bir çocukça garanti verip, takip edenlerinizi de yanıltarak REKTÖR olsanız ne olur olmasanız ne olur..?

***

Anlayan beri gelsin…!

***

Doğruysa çok ayıp…

***

Öte yandan Konya’ya da bir genel soru sormak lazım;

“Niye biz Konya olarak, en basit işlerimizi bile böyle çözümsüz ve karmaşa içine sokarız?”