İstanbul'un Fethi İstanbul'da kutlanır. İstanbul'un fethi neden Konya'da kutlandı, neden İstanbul'da kutlanmadı? Mekke'nin Fethi de o zaman Mekke'de kutlanmalıdır. Hayır bunlar insanlığa-İslamlığa mal olmuş fetihlerdir. Her yıl; zamanı 31 Aralık gecesine odaklanmış olan Mekke'nin fethi programları bütün Türkiye'de ve hatta Avrupa'daki milli görüşçü teşkilatlarımızda kutlandığı gibi İstanbul'un Fethi de tüm Türkiye'de kutlanması gerekir. Birisi (Mekke’nin Fethi) Fetih ve Nasır Sureleriyle müjdelenmiş, diğeri (İstanbul'un Fethi) de Rasülüllah (sav)’in hadisleri ile methedilmiştir. 25-29 Mayıs aralığı Fetih kutlamaları için ayarlanmalıdır.

Sonra bu Fetih kutlamalarını sahiplenmek gerekir. Evet herkes katılabilir, hatta herkes kutlayabilir. Ama bu Mümin Mücahit ve özellikle milli görüşçülerin sahiplendiği bir kutlama programı olarak bilinmelidir. Çünkü; Fetih Ruhu, mazlumlara, müstezaflara yardım edip onları İslam'ın aydınlığına huzura çıkarma ideali uygulanabilir şekliyle sadece milli görüşçü AGD'li gençler de mevcuttur.

Konya’mızda kutlanan program gerçekten güzel bir program oldu. Katılım umulanın, beklentinin altında olsa da Türkiye'nin her tarafından otobüslerle özel araçlarla insanlar, gençler katıldılar. Salon hıncahınç doldu. Dışarılar, sokaklar salonun arka tarafında kalan sokaklarda genç, orta yaşlı ve ihtiyar kadın kız doluydu.

Engellemelere, burun kıvırmalara, etkisiz ve güçsüz göstermek için her türlü çabaya karşı direnen azminden hiçbir şey kaybetmeyen insanımız gözlerimizi yaşartacak kadar kalabalık ve heyecanlıydı. Çünkü burada ihlaslı ve samimiyetli, yalansız- dolansız bir inanç temsil ediliyor.

Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı Salih Turan'ın, Saadet Partisi genel başkanı Mahmut Arıkan’ın katılımları ve Filistinli konuşmacıların ve diğer katılımcıların katılımıyla güçlü bir tablo oluşturuyordu.

Bu zihniyetin; (milli görüşün) çok-çok önceleri tarihlerde değil, benim 15-16 yaşlarındayken başardığı Kıbrıs zaferi ve Türkiye'deki İslamcı hareketin öncülüğünü yapmak gibi bir Fetih ruhuna sahiptir, zaten. Bugünkü bu davanın manevi lideri ve önderi rahmetli Erbakan hocamızın bizlere emanetidir bu faaliyetler.

Yeni başkanımız Mahmut Arıkan Maşallah tam bir hatip. Evet genç ve yakışıklı olması, kelimeleri, cümleleri düzgün sanki şiir okur gibi kesintisiz sıralaması takdire şayandır. Fakat ben bu hatiplik örneğinden ziyade özellikle insanlara iletilen mesajlardaki tutarlılık, birleştirici ve uygulanabilirlik, ayakları yere basan fikirleri çok olumlu ve güzel buluyorum. Burada birkaç örnek vermek isterdim, ama dileyen YouTube'dan tekrarını izleyebilir.

Bu kutlamaların ya da genel olarak bu tür faaliyetlerin yüzlerce faydası, oluşturduğu zihni arzu ve hedefleri olduğu gibi teşkilatlara bir Seriyye mantığıyla, seyrüsefer havasıyla hareketlilik, manevra kabiliyeti kazandırır. Ama bunların da ötesinde dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara özellikle de Gazeli kardeşlerimize gerçek anlamda yardım edebilme duygusu aşılanmaktadır. Gazze-Filistin unutturulmamış, unutturmak isteyenlere hatırlatılmştır. Bilgilendirmelerle gerçek ve sahte dostlar ilan edilmektedir.

Allah yapanlardan, sebep olanlardan razı olsun. Tekrarını tüm Türkiye'de yoğunlaşmış şekilde görmek dileğiyle...