İsmail Hakkı Bacak:  Konya’mızın Üreten Gücü Hammadde Problemi İle Karşı Karşıya

İsmail Hakkı Bacak: Konya’mızın Üreten Gücü Hammadde Problemi İle Karşı Karşıya

Siyasi partilerin Konya’daki il Başkan yardımcıları; fikirlerini, siyasi görüşlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.

Saadet Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Bacak

“Konya’mızın Üreten Gücü Hammadde Problemi İle Karşı Karşıya”

 

Tüm Dünyayı etkileyen malum kısıtlamalardan, en az etkilenen ülkelerden biriyiz. Ülkemiz üretim ayağında ise kısıtlamalardan zaferle çıkan sayılı sanayi bölgelerinden birisi de Konya’mız oldu Elhamdülillah.

Önsezisi yüksek ve krizi fırsata dönüştürme konusunda pratik olan bir çok sanayicimiz, hiç frene basmadan (tabi ki gereken önlemleri, yönetmeliğin el verdiği ölçülerde yerine getirdiğine de şahidiz) piyasanın kendisine ilettiği talebi her türlü yatırım ve büyüme dinamiklerini kullanarak arza çevirmiş ve halende arttırarak devam etmektedir. Bilhassa ihracata yönelik üretim yapan sanayicilerimiz başta olmak üzere, gerekli tedbirlerini ve tedariklerini %100 müşteri memnuniyetine ulaşacak seviyede yapmak üzere canla başla mücadele ettiklerini sahada müşahede etmekteyiz.

Günümüz hükümetlerinin döviz üzerinden borç sarmalında olduğu bu günlerde, en ön cephede canhıraş çarpışan ihracatçı hemşerilerimizin bugünlerde dertleri büyük! Öyle ki, her daim kendi yaralarına kendilerinin ilaç bulup ayağa kalktığı dönemler hiç bitmeyecek gibi görünüyor.

Sanayicimiz, dağdan demir cevherini alıp endüstriyel hale getirebilecek teçhizata yıllardır haiz çok şükür. Endüstriyel halden de katma değeri yüksek ürünleri üretebilir ve çok farklı alanlarda kullanılabilecek çeşitliliği de sağlayacak mahareti de edinmiş vaziyettedir. Son yıllarda iktidarın en doğru kararlarından birisi olan savunma sanayiine verilen teşviklerin meyvesini tüm ulus olarak yakinen görmekteyiz. Devamının gelmesini de canı gönülden istiyor ve destekliyoruz inşallah.

Asıl mevzu şu ki; üretim işi tedarik zinciri üzerine bina edilmiştir. Halkalardan biri zarar gördü mü sekteye uğrar. Konya’mız elhamdülillah yıllardır, müteşebbis (girişimci) çıkartma konusunda hiç ye’se kapılmamış ve “İman varsa, imkan da vardır” diyen Prof. Dr. Necmettin Erbakan gibi nicelerinin doğduğu ocak olmuştur. Bu minvalde kopan halka hemen bir sanayicimiz tarafından tespit edilmiş ve o eksik tamamlanıp yola devam edilmiştir.

Günümüz derdine çare ise yıllar yıllar önce “Ağır sanayi hamlesi(1972-1974)” adı altında aslında çözülmüştü. “Peki nedir bu günümüzün ta o yıllarda tespit edilip çözüme kavuşturulduğu derdi?” derseniz; cevabı hammadde tedarik sıkıntısı!

Hangi sanayicimize gidersek söylem şu; çok şükür talep çok ama işi zamanında yetiştiremiyoruz…

Neden? Sorusunun cevabı ise; “Peşin paramızla hammadde sipariş ediyoruz 2 ay, 3 ay teslim ediliyor” deniyor. “Keşke denilen tarihe de uyulsa… En az 1-2 ay da öyle erteleniyor…” Bu cümleleri demir çelik hammaddesinden tutun, plastik hammaddesine kadar, karton kutu hammaddesinden tutun, alüminyum çubuğuna, mobilya ve orman ürünlerine varıncaya kadar sayamadığımız her üründe yaşandığını gün be gün canlı görmekteyiz, duymaktayız.

Atalarımız, “Su akarken testi doldurulur” demiş. Doğrudur, kimse gaybı bilip de işin bu hale geleceğini öngöremezdi, eyvallah. Ama bu ülkenin Petkim’i vardı %100 Türk sermayesinindi ve ülkenin milli menfaatlerini öncelerdi. Şuan ülkemizin sanayicisine ihtiyaç olan hammadeler, daha güçlü devletlerin toplu alım antlaşmaları ile tamamen milli ve yerli sanayilerimizi özelleştirmemizin verdiği keyfiyetler yüzünden fabrikaların tüm üretimlerini tabiri caiz ise çok uygun bedellerle sömürmekteler. Hem de katma değeri en düşük halde, neredeyse işlenmeden kaynaklarımız peşkeş çekilmekte. Şu an burada isimlerini zikrederek firmaları ifşa etmemiz uygun değil, zaten vatandaşımız 80’li yıllardan bu yana özelleştirilen bir çok büyük hammadde üreticisi dev tesislerimizi çok iyi bilmekte.

Eğer Çin’de üretilen 150 gr ağırlığındaki bir yüksek teknoloji ürününü ülkemize sokabilmek için, Çin’e 2.500 kg ağırlığında neredeyse işlenmemiş hammaddemizi yerli sanayicimizin ihtiyacı varken sözüm ona “Serbest piyasa ekonomisi” safsatası ile peşkeş çekiyorsa birileri, soygun ve talanın önüne geçmeyen yöneticilerimiz suçu birilerinde aramasın lütfen!

Gelin sanayi devrimlerini günümüz şartlarına uyarlayalım ve zamanında Prof. Dr. Erbakan Hocamızın 70’li yıllarda dile getirdiği sanayi hamlesini “Yüksek teknoloji” hamlesi adı ile yeniden filizlendirelim. Yeni neslin ümidini AB’ye ABD’ ye bağlayan akıl hocalarını ters köşeye yatırıp, bu gençlere vatan topraklarında doydukları tesisler, teknoloji üsleri, teknoloji akademileri, bilim laboratuvarları inşa edelim. Bu bilim yuvalarından madenlerimizi yüksek teknolojilere çevirecek bilim insanlarını yetiştirelim. Çok kısa sürede olacak diye bir iddiamız yok, lakin günümüz iktidarlarının 20 yıl sürebildiğini yaşamışsak, 5’er yıllık evreler halinde en azından bir Güney Kore örneğine ulaşılabileceğini hatta ondan daha ileri merhalelere gelebilecek enerjinin ülkemizden mevcut bulunduğuna şahit olabilirdik.

Metal yorgunu iktidarımıza diyoruz ki; arkadaşlar, biz sizlerin kötülüğünüzü istemiyoruz. Biz devletimizin ve milletimizin bu tablolara layık olmadığını, sizlerin de bir çıkmazda olduğunu gördüğümüz için yalvarıyoruz. Gelin hamaseti, ötekileştirmeyi bir yana bırakın ve memleket için, gelecek nesiller için doğru politikaları ilmin ve bilimin verdiği çıktılar üzerinden tüm toplumun temsilcilerinin istişaresine sunacak kalite ve özende hayata geçirelim.

Atalarımızdan Fatih sultan Mehmet Han, fethi ilmek ilmek hazırlarken ayrıştırmadan, sabır ve metanetle, kibre kapılmadan, küçük, büyük atlamadan tek tek dinleyerek ilham alarak ilmi ve bilimi harmanlayarak devlet adabını gözeterek süslemiş ve hayırlarla sonuçlandırmıştır. O gün gibi bugün de fetihler yapabilmek her daim mümkündür.

Milli Görüş iktidarları, bu ideallerin nasıl olacağını geçmişte kısa kısa geldiği iktidarlarda defalarca göstermiştir ve milletimizin de teveccühü ile yakın zaman içerisinde yine ülkemiz adına devletimiz adına göreve gelecektir, kısa sürede 10 yıllık 20 yıllık kalkınma planları ile üreticimizin, çiftçimizin, halkımızın dertlerine derman olacaktır inşaallah.

DUYURU: “Prof. Dr. Erbakan Hocamızın 70’li yıllarda dile getirdiği sanayi hamlesini ‘Yüksek teknoloji’ hamlesi adı ile yeniden filizlendirelim.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum