BİRİNCİ HADİSE

Kağıda bakarak ezan okuyan müezzine cemaat çok bozuluyordu… Bir gün namazdan sonra toplanıp müezzinin kulağını çekmek için yanına gittiler…

***

“Elindeki kağıttan okumak yerine, ezanı ezberleyip okusan olmaz mı?”

***

Müezzin, öfkeli cemaate bir göz gezdirdi ve omuzlarını silkerek cevap verdi;

***

“Benimle ilgili bir derdiniz varsa, gidin kadıya şikayet edin” dedi ve umursamaz tavırla yanlarından ayrıldı…

***

Cemaat öyle bir öfkelendi ki, dağılmadan soluğu kadının kapısında aldılar… Cemaat, kadının odasına doluşurken gür sesle, "Selamün Aleyküm" dediler…

***
Kadı, gelenleri aşağıdan yukarıya süzdükten sonra, bir kağıt çıkarıp uzun-uzun baktı… Ardından da "Ve Aleyküm Selam" dedi…

***

İkinci bir kelam etmeden cemaat sessizce oradan ayrılıp gitti…

İKİNCİ HADİSE

Adam rahmetli babasına öyle methiye düzdü ki, dinleyenler rahmetliyi görmemiş olmasına rağmen hayranlıktan ağızları açıkta kaldı…

***

Adam oradan ayrıldıktan sonra bile anlatılanların etkisindeydiler…

***

İçeriye yaşlıca bir adam girdi… Bunların şaşkın hallerini merak ederek sordu… Onlarda meseleyi anlattılar… Yaşlı adam, anlatılan rahmetliyi tanıdığını söyledi…

***

Dinleyicilerden biri; “Rahmetli o kadar mübarek birisiymiş ki, o çarşıya çıktığında tüm esnaf işi gücü bırakır, o geçinceye kadar nezaketlerinden, dükkanın önünde beklerlermiş” dediler…

***

Yaşlı adam anlatıların doğruluğunu kafasıyla tasdik etti…

***

“Aynen öyleydi… O geçmeden kimse dükkanına girmezdi… Zira kendisi namlı bir hırsızdı”

ŞERHLER

Birinci hadisenin şerhi: Bazı şeylerde çivinin çıktığına inanıyorsan, saf olma önce işin peşine kendinden düş, hangi gevşekliğin yüzünden bu sana reva görüldü ona bak… Nuraylılığa, saflığa vurup, vazifeyi üstünden atıp, şikayete yeltenirsen, bu devirde şikayetinden daha büyük kabahatlerin altında kalırsın…

***

İkinci hadisenin şerhi: Özellikle bu dönemde, her sakallıyı Hacıemmi sanıp, dizine yatıp “beni oku” deme…