Yazdan ve kıştan hoşlanmadığını söyleyen Nasrettin Hocaya sormuşlar:

“Hocam, şu insanlara akıl ermiyor. Kışın soğuktan, yazın sıcaktan yakınırlar, hiç şükretmeyi de bilmezler” demiş.

Hoca, cevabı yapıştırmış:

“Öyle deme cahil adam, bak bahara kimsenin bir şey dediği var mı?” demiş.

İşte geldik güzel bahar aylarına. Nisan ayı genellikle baharın müjdecisidir. Ufuktan yükselmeye başlayan Güneş, bir yandan da kış mevsiminin bitişini haber verip ilkbaharı getirir. İlkbahar, doğanın ve insanın yeniden canlandığı, umutların yeşerdiği ve hayatın tazelendiği bir dönem. Bu mevsimin insanlara sunduğu güzellikler, canlanan doğa ve ruhumuza püskürttüğü coşku, insan yaşamını da olumlu etkiler.

Sahi, ilkbahar gelince neden herkesin ruhsal dünyası birden değişmeye başlar? Çünkü doğa canlanırken ve toprak altındaki dünya uyanmaya başlarken insanı da kucaklayan manevi bir dalga baharla birlikte insan da adeta kış uykusundan uyandırır.

Ne var ki ilkbaharın her insandaki etkisi aynı olmuyor. Bazılarına bahar yorgunluğu denen bir uyum dönemi yaşatsa da güneş ışınlarının beslediği bedenler bu yorgunluğu kolayca atlatabilir. Tıp adamları, güneşli havalarda salgılanan hormonların hem sağlığımızı hem de ruhsal dünyamız hızla iyileştirdiğini anlatır.

Diğer yandan doğanın canlanması; tatlı bahar yağmurlarıyla birlikte coşan derelerden, çeşmelerden şırıl şırıl akan temiz sular adeta doğanın melodilerini söyler. Çiçeklerin açması ve kuş cıvıltıları da insanlardaki mutluluk ve iyimserlik duygularını tetikler.

İlkbahar aynı zamanda yeni başlangıçlar ve umut dolu yeni bir dönemi sunar bize. İnsanlar, bu dönemde kendilerini daha enerjik, daha güçlü ve daha mutlu hisseder. Yeni hedefler belirlemek ve hayatımıza yeniden yön vermek için yeni bir başlangıç fırsatıdır ilkbahar.

Baharın gelişi sosyal hayatımızı da yakından etkiler.

Hava koşullarının iyileşmesi, insanların dışarıda daha fazla zaman geçirmesine ve sosyalleşmesine fırsat verir. Çocukların dünyalarını da güzelleştirir bahar. Açık hava etkinlikleri parklar, bahçeler, adeta insanı yürüyüşlere, spor yapmaya çağırır. Bütün bunlar, etrafımızda hızla canlanan dünyaya kayıtsız kalmaya izin vermez.

İlkbahar, birçok ülkede yeniden doğuş, yeni bir başlangıç olarak kabul edilir. Bu yüzden Mart biterken Nevruz Bayramları, Bahar Şenlikleri, bereketin ve umudun sembolü olarak kabul edilir. Türk dünyasında da coşkuyla kutlanan Nevruz etkinlikleri insanların hayata yeni bir ruhla başlamalarının göstergesi olarak kabul edilir.

Nisanla şenlenmeye başlayan ilkbahar ayları; yeşeren doğa, çiçeklenen ağaçlar ve kırlardaki uyanışla hepimizi kucaklamaya hazır. Haydi siz de içinizdeki çocuğu saklamayın. İnsanlara, doğaya ve bütün güzel başlangıçlara kayıtsız kalmadan; şu güzel dünyayı, sıcacık bahar güneşini ve hayatın güzelliklerini sevgiyle kucaklamaya hazırlanın.

Hoş geldin Nisan! Sen bize önce sağlık, sonra biraz huzur, biraz da mutlu baharlar getir. Buna çok ihtiyacımız var!

Sağlıcakla kalın!