Cuma günü yazmamız gerekiyordu...

***

Ama kısmetimize yol düştü...

***

“Nasılsa seferiyiz” diye yazıyı da kaza ettik... Bir günlük ayrılık için özür beyan ederiz...

***

İki günümüzü, Suriye sınırında ölüp-ölüp dirilen Antakyalılar, İskenderunlular ile geçirdik...

***

Çarşılarını gezdik...

***

Sohbetlerinde bulunduk...

***

Ürkek gözlerini seyrederek, kaçak çaylarını yudumladık...

***

Kireç kaymağında demlenmiş kabak tatlılarını yerken, ağızlarının tadının neden bozulduğuna şahit olduk...

***

Dünyaca ünlü künefeleri gibi “sünmüş” burada Suriye politikaları...

***

Lazkiye ile yatıp gece yarıları uykularından sıçratan Halep'in ve Keseb'in insan kasaplarının, canavarlaşmış hikayelerini dinledik...

***

Öğrenci harçlığına kadar inmiş, Suriye'nin aç kadınlarının fuhuşla imtihanına sahne olan bölgelerde yaşanan kavgalarının şahidi olduk...

***

Sınırdan kaçarak, amele pazarlarını dolduran ucuz Suriyelinin açlık sınırında mücadelesine görgü tanıklığı ettik...

***

Hataylının canından bezdiğini, Antakyalının, yurdundan, yuvasından soğuduğuna tanık oldu...

***

Suriyeli ve Hataylı gazetecilerle yaşanmışlıkları ve halen bölgede yaşananları tartıştık...

***

Resmi ideolojinin anlattığı ile yaşananları mukayese ettik...

***

“Asla vatanlarına dönmeyecekler” cümlesindeki, pişmanlığı, öfkeyi, acıyı ve hayal kırıklığını resmettik farklı-farklı ağızlardan...

***

Hızır ile Hz. Musa’nın buluştuğu yerde, bugünde yaşanan akılla anlatılamayacak dramları gözlemledik...

***

Kimseden dinlemeyin... Kimseye de inanmayın...

***

Çoluğunuzu, çocuğunuzu yanınıza alın, dünyaya nâm salmış, Antakya esnafının misafirperverliği eşliğinde, bir geziverin bu coğrafyayı...

***

Kaçak acı çaylarına muhabbetiniz, ilginiz şeker olsun… Dünya üzerinde kurulan 23 medeniyetin 13 tanesinin neden Antakya'ya kurulduğunu kendiniz buluverin...

***

Kimseye inanmayın... Gidin, vatandaşımız olan, kadim medeniyetlerin bekçisi, Antakyalılara kulak verin...

***

Tüm bu hengame ve curcunanın içerisinde, Merhaba Gazetemize verilen ödülü havaya kaldırdık büyük bir burukluk ve iç acısıyla...

***

Yirmi yıllık dostumuz, sayfa sekreterimiz, İbrahim Başcı'da bir ödül getirdi gazetemize...

***

İki günlük yolda, ezber bozdurdu Antakya...

***

Savaşın kokusu ile yaşayan Hataylımıza, Cenab-ı Hakk yardım etsin...Rabbim bu coğrafya da her daim HIZIR'ını hazır etsin inşallah...

***

Âmin diyin Müslümanlar...

Hızır ile Musa’nın buluştuğu yer şimdilerde ÜÇLEME (üç kez etrafından dolanılan) bir türbe haline gelmiş…