Hayırlı mağlubiyet (3)

Yazılarımı takip edenler hatırlayacaktır. Evimizde oynadığımız ve kaybettiğimiz Galatasaray maçının ardından “Hayırlı mağlubiyet” başlığıyla bir değerlendirme yapmıştım.

Yazımda geçtiğimiz sene deplasmanda Kayseri Erciyes karşısında alınan can sıkıcı skoru ve hemen ertesinde hocanın değişen mantalitesinin takım üzerindeki olumlu etkilerini kaleme almıştım. Hatırlanacağı üzere Torku Konyaspor için o karşılaşma dönüm maçı olmuştu.

Bir başka dejavu bu sezon Galatasaray maçıyla yaşandı. İç sahada 10 kişi kalan rakibe karşı alınan mağlubiyet sonrasında yine farklı bir Konyaspor izlemeye başlamıştık. Geçtiğimiz yıla oranla bu kez daha çok pozisyona giren, gol atan, üçüncü bölgede sıklıkla görülen, hatta keyif veren bir takımı görünce, bizim de keyfimiz yerine gelmişti.

Ta ki, Başakşehir maçına kadar.

Skor son haftaların flaş takımı Torku Konyaspor’a yakışmadı. Ama bu tür mağlubiyetler sadece temsilcimize özgü değil. Bir çok üst düzet Avrupa takımının da yükselen grafikleri zaman zaman bu tür sektelere uğrar.

Aynı şey futbolcular için de geçerlidir. Hiçbir profesyonel futbolcudan üst üste 10-15 maç üst düzey performans bekleyemezsiniz… Bu rakam Türkiye liglerinde 4-5 maç civarındadır.

Klas futbolcularda bu en fazla 6-7 maçla sınırlıdır. Messi’yi ya da Ronaldo’yu üst üste 10 maç verimli, takıma azami derece katkı sağlar vaziyette göremezsiniz.

Her takımın ve her futbolcunun zirveyi yakaladıktan sonra duraklama ya da hızla düşüş dönemine girdiği hepimizin malumu. Dolayısıyla evet can acıtan bir skor ama ayaklarımızın yere basması için de bir fırsat olarak görülebilir.

Tıpkı, Kayseri Erciyes, tıpkı Galatasaray maçı ve sonrasında yaşadığımız büyük sevinçler gibi Başakşehir karşılaşmasının da hayırlı bir mağlubiyet olmasını arzu ediyorum.

Torku Konyaspor sırasıyla Gençlerbirliği, Fenerbahçe, Eskişehir, Rize ve Antalyaspor ile karşılaşacak. Kısacası yeniden çıkışa geçmek için ideal ortam hazır gibi görünüyor.

Hiçbir maç oynanmadan kazanılmayacağına ve kaybedilmeyeceğine göre, takımımızın da gücünün geçmişe nazaran çok daha iyi olduğunu bilerek, bu çıkışı kendilerinden beklemek son derece doğal.

***

Başakşehir maçıyla ilgili yazılacak çizilecek çok şey var. Ancak uzun süredir ısrarla yazdığım ve bir konunun altını çizerek yazımı tamamlamak istiyorum. Aykut hoca kazanan takımı bozmayarak doğru olanı yapıyor. Genel anlamda hocanın yapısında bunu görüyoruz. Ne olursa olsun sahaya sürdüğü 11’de radikal değişikliklere gitmiyor. Bu konuda kendisine genel anlamda hak verdiğimi söylemekle birlikte, şunun da altını çiziyorum.

Galatasaray maçı dahil ilk üç maçta kendinden en çok söz ettiren isim Vedat’tı. Çabukluğu, adam eksilten özelliği, rakip savunmaya yaşattığı sıkıntılar sadece bizim değil ulusal çapta yayın yapan televizyonların spor programlarında ve köşe yazarlarının yorumlarında hayli dikkat çekti. Hatta Konyaspor’un ayakta kalan tek ismi olarak konuşuldu, yazıldı.

Benim derdim Vedat değil. Vedat ismi üzerinden deplasmanda çabuk hızlı çevik futbolcuların özellikle forvet ve arkasında forma giymesinin doğru olduğunu düşünenlerdenim. Hoca’nın da aynı fikirde olduğuna eminim. Vedat uzun süredir kayıp. Milli futbolcu Hoca’dan forma bekliyor. Elbette genç oyuncunun performansını en iyi bilen isim Aykut Kocaman. Ancak yine de en azından deplasmanlarda rakibin yeşil beyazlıları bunalttığı anlarda, Rangelov, Meha, Bajiç gibi ağır futbolcuların alternatiflerinin çabuk futbolcular olmasını yeğlerdim. Hoca’nın Selçuk tercihini performansı nasıl olursa olsun bu açıdan benimsediğimi ve doğru bulduğumu da söylemeliyim.

Kısacası telaşa mahal yok.

Yeniden çıkış yakalayabilecek durumdayız. Ancak bunun için Gençlerbirliği ile oynanacak müsabakadan mutlaka üç puan çıkarmak gerekiyor. Nasıl kazanmaya alıştıysak kaybetmeye alışmakta ciddi sorunları peşi sıra getirir.

Aman dikkat! Bu hafta çok önemli…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Arşivi

TARAFTAR... CEZA... AVRUPA... OTOKONTROL

30 Nisan 2016 Cumartesi 12:08

VEDA…!

21 Ocak 2016 Perşembe 09:43

Kalibreli ayaklar…!

14 Aralık 2015 Pazartesi 10:46

Sarı kartlar planı bozdu

08 Aralık 2015 Salı 10:32

İki adam bir puan

30 Kasım 2015 Pazartesi 10:25

Neden Kasımpaşa?

12 Kasım 2015 Perşembe 10:22

Bir puana oynadık kaybettik

10 Kasım 2015 Salı 10:25

Konyaspor'un ilacı Davutoğlu

19 Ekim 2015 Pazartesi 09:48

Konya olmasaydı hayaldi...

17 Ekim 2015 Cumartesi 10:00

UTAN KONYA (!)

14 Ekim 2015 Çarşamba 10:37