Hayatın anlamsız olduğunu mu düşünüyorsun?

Belki hayat sana bir iki eğri attı ve şimdi ne yapacağını bilmiyorsun. Belli beklentilerin vardı ama hayat işbirliği yapmadı.

**

Peki hayatın belirsizliğiyle, kafa karışıklığıyla nasıl başa çıkıyorsunuz?

Gerçekte neler olduğuna bakarak başlayalım. İnsanlar olarak, duyusal varlıklarız. Dünyayı kendi içimizde organize ediyoruz.

**

Büyüdükçe, kişiliğimiz ve ruhumuzla harmanlanan programlamayı öğreniriz. Çevremizdeki insanların ve toplumun değerlerini miras alırız. Daha sonra zihnimiz tüm bunları anlamlandırmaya çalışır. İçeri alınan tüm bilgilerden anlam, ilişkiler ve diğer bağlantıları yaratır.

**

Ayrıca dünyada iyi ve kötü şeylerin olduğunu da öğreniyoruz. Sevdiğimiz ve sevmediğimiz şeyler olduğunu keşfederiz .

Bu daha sonra bize para, başarı, güç, sevgi ve güvenlik gibi nihai ödülü vereceğine inandığımız hedefler koymamıza yol açar.

**

Yani görüyorsunuz, bu içeriden bir iş. Hayatı anlamlandırmanın gerçek hayatla çok az ilgisi vardır ve tam tersi hayatı nasıl gördüğünüzle daha çok ilgisi vardır. Her insan hayatı kendine özgü bir şekilde algılar.

**

Zihniniz bir anlamlandırma makinesi olduğundan, dünyayı belirli bir şekilde düzenlemiştir. Hayat işbirliği yapmadığında ve zihniniz olan biteni rasyonelleştiremediğinde, işler anlamsızlaşır.

**

Bu kötü bir şey gibi görünüyor çünkü kötü hissettiriyor, ama hayatın sizden çağırdığı şeye uyum sağlamak için bir fırsat. Zihniniz bir şeylere anlam vermek istiyor. 

**

Bunu yapamadığı zaman, olumsuz bir tepki oluşur, çünkü hayatta kalmanız için bir tehdit olarak kabul edilir. 

Yapabileceğiniz şey aslında çok basit, hangi duygu varsa o duygu ile birlikte olun, o anı yaşamanın tadını bir saniye bile olsa çıkarmaya çalışın.