Şafaklar kadar ümit yüklü,
Ufuklar kadar apaçık,
Bir dolunay ihtişamıyla,
Bekleriz seni,
Ey Şehr-i Ramazan!
Geceler kadar sır yüklü,
Yıldızlar kadar derin,
Bembeyaz karlar misâli serin,
Seni bekleriz,
Sahurları manâ yüklü,
Seherleri gözü yaşlı,
Gönüller sevda dolu,
Seni isteriz,
Şefkat çağlayanı insanlar,
Sanki rahmet yüklü bulutlar,
Sana yakılır onca ağıtlar,
Seni gözleriz,
Doyar seninle açlar,
Kalmaz artık açıklar,
Sana yanar yüreği yanıklar,
Gözleriz seni,
Açlığı hisseder doygunlar,
Barışa koşar kırgınlar,
Kucaklaşır onca kullar,
Gel artık sen,
Top sesi bekler çocuklar,
Ne de tatlıdır o oruçlar,
Unutulmaz geçse de yıllar,
Haydi durma gel,
Mahyaların minarelerinde,
Kandiller yanar seninle,
Ev, çarşı, pazar bereketinle,
Gel gayri gel,
Bir manâsın sen bambaşka,
Kur’an’ı taşırsın adeta sırtında,
Bir ömür yüklü leyle-i kadrinde,
Neredesin sen,
Ufuklara çevrilir gözümüz,
Nurunla dolar her yerimiz,
Bir başkadır sana sevgimiz,
Geldin mi sen,
Gülecek artık yetimler,
Açacak şimdi o güller,
Bağışlanacak nice kullar,
Bir sadâ gelir yanık yanık,
İşte ebediyete uzanan tanık,
Olmamıştı cehennem bunca sönük,
Hani günahkârlar, neden suskun,
Günah cîfesi nasıl da durgun,
Meğer şeytanlar zincire vurgun,
Aylar arasına rahmetle girersin,
Mağfiret deryasın açıverirsin,
Sonuçta âzatlığa koşturursun,
Bir ziyafettir akşamların,
Dolar taşar camilerin,
Bambaşkadır teravihlerin,
Bir sevinçtir yaşanan sonunda,
Cıvıltılar yükselir sabahında,
Buluşur kullar bayram namazında,
Bayram mı oldun,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.