Etem Saraç:  Bir Toprak Hikayesi

Etem Saraç: Bir Toprak Hikayesi

Siyasi partilerin Konya’daki il Başkan yardımcıları; fikirlerini, siyasi görüşlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.

Gelecek Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Etem Saraç

Bir Toprak Hikayesi

 

Topraktır özümüz…

Bizi topraktan var edene yine toprak vuslatımıza sebeptir, bu kesin!

Beşer düşer şaşar bazen düşmez kendini Sultan Süleyman sanar ya da işte öyle bir şey fakat dünya, alışılagelmiş bir neslin nefesi etrafında dönmüyor artık!

 

Toprak değişti…

Birileri bir taş fırlattı, eliptik yapımız onu alıp ötedekinin kafasına vurdurttu, ne garip!

Buna fiili savaş diyorlardı, tabi o dönem klavyeler yok. 

Pardon! Kağıt kalem mi demeliydim, daktilo?

 

Heyhat, birilerinin oğulları yavru vatanda kağıt kürek partisi yapabilsin diye bile bu ülkenin meclisine fezleke gitmişti, oluyor demek ki böyle vakalar.

28 yıl önce soğuk bir şubat günü koklamışım ilk toprağı ya, geçmişin izleri alnıma henüz yer etmemiş, ama ne okudum! Bilirim olan biteni de ses etmeye gerek yok çünkü olmuş ve bitmiş. 

 

Benim neslim, Gelecek Vizyonuna sahip, ufka bakabilen ve misyonu ancak ve ancak ders alıp ilerleyendir.

 

Bakın burası çokomel fiyatıyla yarışıyor, bundan üç yıl önce birileri tarih vermişti, uzaya 400 kişinin konaklayabileceği bir otel projesi!

Son tarih 2025…

Tabi bu otelden benim uzaylı kardeşlerimin haberi var mı bilemem ama filmin sonunda zaten hep barışçıl olan, hep bayrağı dalgalanan ve hep dünyayı kurtaran milletti o oteli oraya dikmeye çabalayanlar!

Gelin tek tek soralım, şehirleri geçtim, ilçelerde ve dahi köylerde kaç kişi biliyor bu olayı?

Cesareti olan buyursun, sulanmış gözlerimizle hafif ağlamaklı ve duygu selinin artık içimize dışımıza sığmadığı yayın ve mecralar bize takip ettiriliyor!

K Haber, Kürek TV, Çokomel Basım Yayın Dağıtım dışında bize hiçbir şey göstermeyen ve internet erişimlerimizin dahi sınırlı olduğu bir ülke düşünün, yok yok bir saniye Afrika değil. 

Neyse.

Osmanlı’nın dış borcu ne kadardı? Lütfen rahatsız olmayın, 129 milyar TL küsüratlarıyla.

Peki 2021 bütçe açığı öngörümüz ne durumda, taze bakanımız sadece bakıyor galiba ama umarım bir şey de yapar çünkü 245 milyar TL!

 

Şimdi matematik bilenler çarptı böldü falan ama siz benim vicdanımı çarpıp içimi bölüyorsunuz.

 

Efendiler, toprak zaman ayırt etmez, eyvallah. Peki Gelecek’teki masum çocuklarımızdan ne istiyoruz, kim ödeyecek bu borçları?

 

Peki bunca şeyi neden anlattım?

Genç nedir? 

Genç tükenmez, genç yorulmaz, genç beyin hele hiç durmaz! Biz hocadan böyle gördük.

 

İşte bu yüzden bir grup vizyoner genç, Gelecek ümidiyle geçmişte büyüklerimizin yaşadığı buhranı unutturmak adına çalışmalara başladı. 

Çok geri gitmeyelim, Temiz siyaset belgesi yayımladık, ne istedik, ne söyledik?

Ahlak, dürüstlük ve etik dedik, yolsuzluk, nefret ve kin söylemi ve daha birçok olumsuzluk gitsin dedik.

 

Ekonomi vizyonerliği yaptık. Gelecekte Ekonomi modeli dedik, paranın yönetimini üstlenmiş bir gruba eğitim niteliğindedir ki biz bu metni dertlerine ders olsun diye değil, gerçek olsun diye yazmıştık.

Nasip!

 

Şeffaflık diyorduk susturdular, ülkeye ilçe yönetimine talip bile bulamayabilirmişiz. Merak etmeselerdi keşke, biz yönetime taliptik, söyletmedikleri gibi sormadılar ki. Sustum! 

 

Yazarken şeffaf olursam diye giden cümleler çınlattı kulağımı, susturulan gazeteciler, rant sahipleri keyif yapabilsin diye gösterimden uzak tutulan medya ve bu baronlar altında ezilen Anadolu!

Şefkatli yüreğinle daha kaç nesli başının üstünde taşıyacaksın ey Kutsal toprak, kadim vatan, atamın mirası!

 

Mazi kalbimde derin bir yaradır ki o dönem Ulaşım Bakanlığı görevini üstlenen ve sonralarda devletin başına getirilen Sayın Binali bey şunları söylemişti. Aynen ifadeleriyle, ‘Fazla kafa yorursan sıyırırsın. Kullanacaksın, nimetlerinden kullanıp, yararlanıp işini göreceksin. Kafayı taktın mı o zaman işin kötü, çok fazla hikmetine fazla şey yapmamak lazım.’

Sayın bey efendi bu cümleleri kürsüden gençlere söylüyor ve konu bilişim, yazılım!

Dedim ya birileri uzaya otel kuruyor… 

Bir sabah uyandıklarında o teknoloji onlara bahşedilmedi muhtemelen.

O dönem yazılıma eğilen binlerce gencin önünü tıkayan siyaset, medya aracılığıyla, korku ve buhran iklimini fersah fersah yayıyor ve benim genç kardeşimin vizyoner bakmasını engelliyordu.

 

Hoş laf hoşaf muhabbetini geçtiğimizi düşünerek, artık realitenin gerçek yüzünü görmeye davet ediyorum her birimizi. Her bir zerremizi kuşatan bir acıtasyon kurgusu, gönül yarası meseleleri ve vatan dediğimiz kutsalımıza uzanan bilişim yönlü şirketler değil mi? Evet!

 

Akşam evde ne yiyeceğinizi düşünerek devlet yönetemezsiniz!

Rahat uyuyor iseniz, ülke yönetemezsiniz!

Derdiniz millet değil de hazinedeki fonun nasıl aktarılacağı ya da vakıf mallarının sorgulanması noktasındaki kural ve çerçevenin nasıl değiştirileceği olursa, milleti zapt edemezsiniz.

Topraktır özümüz, inanın ya da inanmayın toprak sorar.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.