Erenköy'e ilk tuğlayı Hocaefendi koydu

Erenköy'e ilk tuğlayı Hocaefendi koydu

Tahir Büyükkörükçünün yaşadığı Erenköy Mahallesinde ikamet eden komşularına Cuma namazı çıkışı Hocaefendiyi sorduk.

Cemaatin tamamı ilk kez Tahir Hocaefendi olmadan cuma namazı kıldıklarını söyleyerek bundan büyük bir üzüntü duyduklarını söyledi. Erenköy Mahallesi’ne ve namaz kıldıkları camiye ilk tuğlayı Hocaefendi’nin koyduğunu söyleyen komşuları, “Bugün Erenköy mahallesi varsa hocamızın sayesinde var. Allah kendisinden razı olsun. Bizlere manevi bir mirasın yanı sıra ilim ve irfan yuvası haline gelmiş ve her tarafından hocamızın emeğinin olduğu bir mahalle bıraktı” dedi.
HOCAMIZ ÜMMETİN KAYBIDIR
Erenköy Camii’nde Cuma namazı görüşlerini aldığımız cemaatlerden ilk olarak Nurettin Yıldız Hoca ile karşılaştık. İstanbul’dan Konya’ya taziye için geldiğini ifade eden Nurettin Yıldız, “Hocamız, Konya’nın veya Türk Milletinin kaybettiği büyük zat olarak anlaşılmamalı. Bu anlaşılma çok yetersiz bir anlaşılma olur. Hocamız Ümmetin kaybıdır. Peygamber Efendimizin varislerinden birisi azalmıştır. Allah’ın kıyametin yaklaştığına alamet olarak bize haber verdirdiği alametlerden birisidir Bir Alemin çökmesi. Çünkü Allah kıyamete yakın cahilliği ve dinden soğumayı çoğaltacak Bu çoğaltmada alimlerin bir bir göçmesi ile gerçekleşecek” dedi.
ALİMİN ÖLÜMÜ ALEMİN ÖLÜMÜ
Peygamber varislerindin bir varisin Ahrete intikal etmesini semamızdan bir yıldızın çökmesi olarak değil alemin çökmesi olarak gördüklerini de dile getiren Yıldız, “Bir Alimin ölümü Alemin ölümü gibidir. Yani dünya hayatının sona doğru yaklaşmasıdır. Hocamıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Bıraktığı eserlerin devam etmesini istiyoruz. Hocamız inşallah sevdikleri ile beraberdir. Kalanlarına zor bir görev kalmıştır. Bu görev onun mirasını devam ettirmektir. O zor zamanlarda çok çetin bir mücadele ile Allah’ın dinine hizmet etti. Şimdi bu kadar imkanlar arasında hocamızın mirasını devam ettirme görevi bütün Müslümanlarındır. Ümmetimizin başı sağ olsun, dileriz Peygamberimizin varisleri devam eder ve başsız kalmayız. Eğer biz başsız kalırsak cahiller başımızda olur. Cahillerin başımızda olduğu bir ortamda Allah’ın rahmetinden koptuk demektir” diye konuştu.
ERENKÖY HOCAMIZIN BİR ESERİ
Rahmi Atçeken: “Tahir hocamın hem damadıyım hem yeğeniyim. 1970 yılında burası tarla idi. Hocamın sayesinde burası Erenköy oldu. Yolların yapılmasında, ağaçların dikilmesinde, camiinin yapılmasında büyük emekleri var. Erenköy’ü kendi hayal ettiği köye kavuşturdu. Bu caminin her tuğlasında, her taşında emeği var. Bu camide uzun yıllar sohbet yaptı. Ömrünün büyük bölümünü İslama adayan Tahir Hocamız bu cami içinde büyük çaba harcadı. Buranın ismi ise Tahir Hocamızın üstadı Mahmut Sami Ramazanoğlu’nun İstanbul’da kaldığı yer Erenköy olduğu için bu mahallenin ismini de Erenköy olarak gerçekleştirdi. Hocamızın kaybı bütün İslam alemi için büyük bir kayıp. Kendisinin ardından inanıyoruz ki çocukları ve torunları onun bıraktığı manevi mirasına layıkıyla sahip çıkacak.
ERENKÖY BİZE HOCADAN MİRAS
Hüseyin Pekyatırmacı: bu gün ilk defa Hocamız hayatta olmadan bir Cuma namazı kıldık.  Sene 1969 hacta beraberliğimiz başladı. Sene 1970 bu Erenköy’ün oluşumu ile devam etti. 40 yıldır birlikteyiz. Ayrıca Allah bize Tahir Hocamızı tanımanın yanı sıra Abdurrahman Büyükkörükçü’ye kayınpeder olma şerefini verdi. Hocamla bu 40 yıl içerisinde o kadar güzel günlerimiz geçti ki tek kelimeyle hocam, islamı yaşayan ve etrafına tatbiki için uğrayan bir zat idi. Bütün derdi İslamdı. Şimdi hocamın vefatının ardından bunu çok daha iyi anlıyoruz. İlmi ile Alim olan  alim derler ya Hacıveyiszade hocamızdan sonra öyleydi. Cenazesindeki insan seli bunu kanıtladı. Hocamızın her şeyi hayırdı. İnşallah Allah bize onun yolunda gitmeyi nasip etsin, İnşallah onun ektiği filizler yeşermeye başladı onlar devam ettirecek. Ben bir yakını olarak hocamızın vefatından sonra bizleri yalnız bırakmayan herkese şükranlarımı arz ediyorum. Allah herkesten razı olsun.
SADECE HOCAMIZ İÇİN GELDİM
Mustafa Balıkçı: Erenköy Mahallesi’ne özellikle Tahir Hocamız için geldim. Hocamızı 1966 yılından bu yana tanıyorum. İlk Müftü olduğu yıllardan beri iç içeyim. Allah kendisinden razı olsun bu mahalleyi kurdu. Hocamız Kapu Camii etrafında bulunan 20 kadar esnaf bir oldu bu mahallenin kurulduğu araziyi satın aldı. Bende özellikle kendisine daha yakın olmak için evinin hemen yanından ev aldım. Hocamızdan feyz almak istedik Bu caminin yapımına yanılmıyorsam 1969 yılında başladı. Onun eseri. Camii içerisinde bulunan tabelalar Hattat Hamit’in eserleri, caminin altındaki halı Isparta’dan özel dokuma getirildi. Bu mahallenin böylesine önemli bir yer olduğunu bilen herkes buradan arsa almak istedi. Ama herkese nasip olmadı. Hocamız şehrin stresinden uzak, bağlar arasında köy yaşantısını anlatıyordu bu mahalle.
HOCAMIZDAN HEP FEYZ ALDIK
İsmail Yener:1970 yıllarda sesinden tanıdık ilk olarak hocamızı. 1980 yılından sonrada buraya geldim ve birebir tanıdım. Onun derslerinden, vaizlerinden faydalandık. Hocamızın bizlere gösterdiği bu ilgiden sonra evlatlarımızı da aynı şuur içerisinde yetiştirdik. Hocamın vefatını duyar duymaz Fethiye’den buraya geldim cenaze için. Hastalığım olmasına rağmen geldim, elimden gelen bütün çabayı harcadım ve Allah nasip etti Elhamdülillah o kadar sıkışmama rağmen tabutunu taşımayı nasip eyledi. Allah böyle hocalara kavuşmayı nasip eder inşallah bizlere. Tahir Hocamız Hakk’a yürüdü ama oğlu Abdurrahman Hoca yerini dolduracak inşallah.

ALİ SAİT ÖGE

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.