Öyle diyorlar… Bu algının yerleşmesi için de dünyanın parasını harcıyorlar… Dışarıdan bakıldığında, şehre yeni gelen birine bu hikaye Arap aşı hamuru niteliğinde yutturulabilir… Bilmiyorum belki de böyle davranmamız gerekiyordur…

***

Olmadığımız kadar güçlü görünmeliyiz belki de… Ya da olmadığımız kadar büyükmüş gibi durmalıyız… Bu şehri idare edenlerin gözünden şehre bakmayı gerçekten çok isterdim… Ne görüyorlar? Her geçen gün kangrenleşen trafik problemi gözlerine çarpmıyor mu?

***

Sokaklarında köpek sürüleri dolaşan, kaldırımları fuhuş kartlarıyla yüzen, fakirlerinin balık istifi taşındığı toplu taşımasıyla övünülen, yatırımları billboard ve megalight de kalan, uzaya füze fırlatacakmış gibi milyon dolarlar harcanarak şehrin sanayinden, teknolojisinden, gelişiminden kopuk, ne yaptığını daha kendinin bile çözemediği Bilim Merkezi(!) ile hava atan tuhaf garabet bir şehir halini alıyoruz…

***

İyi şeyler yapılmıyor mu?

***

Elbette Bedesten’i görmemezlikten gelemeyiz… Başka şeyleri de… Ama vatandaşın kahir ekseriyetinin dokunduğu alanlardaki beceriksizlik ve ufuksuzluk bu şehri değersizleştiriyor…

***

Trilyonlar harcadık stadyum için…

***

Merkezi bütçeden değil, Konyalı’nın cebinden çıktı para… Güzel oldu o da ihtiyaçtı, içine giren çıkamıyor, eyvallah teşekkür edilir böyle işe…

***

Ama bu şehrin insanın çoğunun ebediyete uğurlanırken son durağı olan Sultan Selim Cami yıllardır kapalı… Biliyoruz tadilat yapıyorsunuz Allah kolaylık versin… Bu şehirde ölen insanların çoğunluğunun cenazesi artık Hacıveyis Camii’nden kaldırılıyor…

***

Küçücük bir cami…

***

Bir vakitte bazen 4-5 cenaze geliyor… Cenazelere katılmak için gelen vatandaşların yağmur altında, bahçede yaşadıkları rezilliği, stadyumun çimleri bozulmasın diye oluşturduğunuz milyon dolarlık düzenekle kıyaslayınca insanın içi acıyor…

***

Ya da tramvayda, karşısında bir erkekle diz-dize oturttuğunuz bu şehrin iffetli hanımlarının ve beylerinin çektiği sıkıntılara karşı, gelen onca ricaya ve şikayete duyarsızlığınız açıkçası bizi çok ama çok ürkütüyor…

***

Büyükşehir idarecilerimiz “diğergamlık”dan maalesef bi haber…

***

Vatandaşın derdiyle dertlenme konusunda ne kadar bizden koptuklarının basit ama küçük göstergeleri değil midir?

***

Örnekleri çoğaltabiliriz… Ama faydası yok biliyoruz…

***

Trafiği felç, toplu ulaşımı rezil, sokaklarında köpek sürüleri gezen, kaldırımlarında fuhuş kartları yüzen, cenazesi çamur çaylak yağmurun altında kalan, stadyumunun çimini özel solaryumlu cihazlarla ısıtan, tuhaf, akmaz, kokmaz değişik bir dünya kentiyiz…