Pazar günü, Konyaspor’un her maçtan sonra röntgenini ustalıkla çekerek yazıya döken Recep abinin dediği gibi hepimiz ‘denizin yanması’nı bekledik. Belki ‘olur’ dedik. Sezon başından beri süregelen olumsuzluklar, şanssızlıklar ve futbolun kara talihi belki Fenerbahçe karşısında yüzümüze güler dedik.
Olmadı.
Futbolun gerçekleri Konyaspor’u yüzüne rakiplerinin kazandığı gün bir tokat gibi çarptı. Buca ve Sivasspor’un kazanması yeşil-beyazlıları derin bir kedere ve hüzne bıraktı. Bundan sonrası için Konyaspor’un alacağı her puan bir mucizeyi gerçekleştirmek için atılan bir adım olacak.
En iyisi biz lafı eveleyip gevelemeden bir çırpıda söyleyelim. Sezon başından beri olmayan mucizeleri bundan sonra da beklemeyelim ve yalanların arkasına saklanmayalım.
Konyaspor Fenerbahçe yenilgisiyle birlikte ligin bitimine iki buçuk ay kala Süper Lig’e veda eden ikinci takım olmuştur. Bundan sonraki durak, çok bilinmeyenli Bank Asya ve sonu belirsiz bir Süper Lig yolculuğudur.
Buca ve Sivas’ın kazandığı bir hafta sonrası, ligde kalmak için matematiksel hesapların arkasına saklanmayın. Gerçeklerle yüzleşin artık. 2 milyonluk bir şehirde taşıyamadığınız, daima sırtınızda bir yük olarak gördüğünüz Konyaspor için en azından bundan sonrası için gerçekçi olun. Görmüyor musunuz Fenerbahçe mağlubiyetiyle, her şey bitti, kepenk kapandı. Pazar akşamı uğurladık Konyaspor’u Bank Asya’ya.
Bu takımın üzerinden geçinip sabah akşam yalanlar atanlardan hesap sorma zamanıdır artık. Konyaspor’u bir oyuncu çöplüğü haline getirerek, ucuz transfer yaptık söyleminin arkasına saklanarak rezil edenlerden, takımıyla beraber sorumluluk almak yerine her mağlubiyetten sonra oyuncularını hedef tahtası haline getiren Konyaspor’un eski-yeni çalıştırıcılarından hesap sorma zamanı gelmiştir.
Bu hesabı bu köşelerden biz, şehrin havasını soluyan ekmeğini yiyen, suyunu içen Konya’nın öz be öz çocukları, taraftarı, takımıyla yaşayan gerçek Konyasporlular soracak. Konyaspor’u bu hale getirenler çıkıp hesap vermek zorunda. Başkanından, yöneticisine, teknik adamından oyuncusuna kadar tüm sorumluların Konyaspor’a anlatacak bir şeyleri olmalı.
Konyaspor’un bir dönemine damgasını vurmuş, Konyaspor formasını bir dönem gururla terletmiş spor kahramanları, destansı kişiliklerle yaptığım röportajlarda Konyaspor sevgisinin ne demek olduğunu, iş ahlakını ne demek olduğunu, Konyaspor yok olmasın, batmasın diye evindeki altınlarını bozduran, cebindeki beş kuruşu, elinde avucunda ne varsa çıkarıp Konyaspor’a feda eden kahraman yürekli kişilikli adamlar tanıdım ben. Bugünkü Konyaspor aktörlerini görünce insan gerçekten üzülüyor.
Her bir ağabeyimiz hikayelerini gururla ve inanmışlıkla anlatırken Konyaspor’un bugünlerine hayıflanıyorlardı. Futbolcusundan, yönetimine kadar Konyaspor aktörlerinin adanmışlık ve inanmışlıktan bu kadar uzak olmalarına isyan ediyorlardı. O güzel insanlara bu köşenin yazarından selam olsun. Şimdi çok sevdikleri, sevdiğimiz Konyaspor hayıflandıkları günlerden daha da kötü. Bir çıkmazın içinde. Başarısızlığın ve çaresizliğin tam ortasında.
Yarını yok ve şehir tarafından cami avlusuna bırakılmış çaresiz yardım isteyen bir bebekten farksız.
O insanları, futbolun, Konyaspor’un gerçek kahramanlarını tanıdığım için uzunca bir süredir bazen aralıklı, yazıp çiziyorum Konyaspor için. Yoksa değil yazı yazmak, Konyaspor’dan konuşmaya dahi çekinirdim.
Her hafta gururu yerlere serilen ve elin Alman hakem yorumcusun dahi diline düşen Konyaspor’u nasıl düze çıkarırız ne yaparız da zirveye taşırız diye düşünmek yerine yazdığımız bir yazıya odaklanmışlar, rahatsız olmuşlar. Ancak Konyaspor’un her hafta düştüğü durumları, yok olan gururu karşısında yazdıklarımız devenin yanında kulak kalır.
Bazen bir futbol maçını yorumlamaktan çok bir isyana dönüşen yazılarımda bir mum ışığıyla kör karanlıkta Konyaspor’un geleceğini arıyorum. Bu işe benden daha yetkili olanlar Konya’nın öz evlatları var şehirde. Bir yazıya takılmak yerine bu satırlara inat icraata geçmek Konyaspor için elbette daha faydalı olacaktır. Bir belediye başkanlığı makamı, şehrin büyüğüne yakışan görev bu saatten sonra dargınlık, küslük beklemeden Konyaspor’a faydalı olabilecek kişileri bir araya toplamaktır. Konyaspor’un bugününü değil ama yarınını, yarınlarını beş yıl, on yıl sonrasını kurtarmaktır.
Konya sizden bunu bekliyor Sayın Akyürek. Umarım bu sefer geç kalmamalısınız.