Geçtiğimiz günlerde İstanbul’a dünyanın en fakir Cumhurbaşkanı  Jose Mujica geldi… Urugay’ın eski Cumhurbaşkanı kendisi…

***

Fakirliği kendi tercihi…

***

Eski model bir kaplumbağa diye tabir edilen Volkswagen otomobili var…125 dolarla aylık geçimini sağlıyor kalan parayı yoksullara dağıtıyor...

***

Kendi gibi yaşlı eşiyle bir barakayı andıran evde yaşıyor…Tarım yapıyor, elinin emeğini yiyor…

***

Bugün ondan örnekler vererek, bizim politikacıların üzerine yürüyerek,  eleştiri mahiyetinde bir yazı yazmayacağız endişeniz olmasın…

***

Çünkü görünen köy kılavuz istemez…

***

Hazreti Peygamber’in hayatından okuyup, ağladığımız ama bir türlü hayatlarımıza monte edemediğimiz yaşama sanatını, bir ecnebi cumhurbaşkanı üzerinden yazmaya çalışacağız…

***

Jose Mujica günümüz insanın hayat tarzını , bizim ayet ve hadislerden tanıdığımız öyle enteresan tespitlerle anlatıyor ki…Ayetten, hadisten haberi olmayan aydınlarımız(!) Mujica’yı ayakta alkışlıyor…

***

Bizden olduğu için midir yüzüne bakmadığımız değerleri, bir yabancı seslendirdiğinde nutkumuz tutuluyor, alkışlamaktan avuçlarımız patlıyor…

***

Tuhaf değil mi ?

***

Belkide bizim gibi sadece söylemekle kalmayıp, söylediklerini yaşadığı için bizi etkliyor olabilir...

***

Peki Jose Mujica ne diyor yaşadığımız hayatlara…

***

“Gereksiz ihtiyaçlardan oluşan koca bir dağ yarattık…” diyor…

***

Aylık masraflarımıza bir bakıversek ne kadar haklı olduğunu görürüz…Ne kadar gereksiz para harcayıp, borçlanıveriyoruz değil mi ?

***

Ve ardından ekliyor ; “Bir şeyler satın alıp sonra çöpe atıyoruz… Aslında boşa harcadığımız şey hayatlarımız… Bir şey satın aldığımda ve ya siz aldığınızda ödemeyi parayla yapmıyoruz. Ödemeyi yaşamımızdan, para kazanmak için harcadığımız zamanla yapıyoruz…”

***

Eski Cumhurbaşkanı Jose şöyle devam ediyor ; “Aradaki fark ise şu; hayatı satın alamazsınız…
Hayat geçip gider... 
Ve hayatınızı boşa harcayıp, özgürlüğünüzü kaybetmek korkunç bir şeydir…”

***

Muhteşem değil mi ?

***

Peki İslam ne diyor?  

***

Allahın bizlere verdiği nimetler içinde en büyük nimet zamandır… İnsan ömrünün esası, zamandır...Dolayısıyla kişi yaşadığı ve harcadığı zamanlardan dolayı da hesaba çekilecektir…

***

İslâm büyüklerinden biri şöyle der; “Ben “Asr” suresinin manasını bir buz satıcısından öğrendim… Çünkü o pazarda şöyle bağırıyordu;

“Sermayesi eriyen bu şahsa merhamet edin!”

***

İnsana verilen ömür de buz misali devamlı eriyip tükenmekte… Eğer bunu ziyan eder veya yanlış yere harcarsa, insanın hüsranına sebep olur…

***

Peygamber Efendimiz (S.A.V.) ; “Âdemoğluna kıyamet günü şunlar sorulmadıkça asla yerinden ayrılmaz. Ömrünü nerede ve ne şekilde geçirdiğinden,ilmi ile ne yaptığından, malını nerede kazanıp nereye harcadığından ve bedenini nerede yıprattığından”( Tirmizi-Kıyamet1)

***

Bırakıverebilsek şu lüzumsuz işleri ve gereksiz harcamaları kendi ellerimizle  ömrümüzü çöpe atılmaktan kurtaracağız vallahi…