Kitleleri hızla çevirmek…

***

Etkili bir iştir…

***

Toplumlara göre manevra hızları da değişir… Batı’ya doğru gittikçe, manevra hızı düşer… Doğu’ya doğru gittikçe de hız artar…

***

Kitleyi hızla çevirmek…

***

Ani, ters sıçramalarla mümkündür…

***

Bir anda A noktasından B noktasına keskin dönüşler…

***

Dönüşler hızlandıkça savrulmadan kaynaklanan muhtemel kayıplar da ortaya çıkar… Körü körüne savunanlar bir noktadan sonra uyanmaya, savrulmaların şiddetiyle aldatıldığını hissetmeye başlar…

***

Manevra yavaşladıkça, uyananlar yeniden uykuya dalar…

***

Önceki gün durup dururken Ömer Çelik, İsrail, Türkiye yakınlaşması hakkında tuhaf laflar etmeye başladı;

“Kuşkusuz, İsrail devleti ve İsrail halkı, Türkiye'nin dostudur…”

***

Aklımıza 1 Kasım seçimleri geliverdi…

“Verilecek her oy, İsrail’e atılan bir bomba gibidir…”

“Verilecek her oy, Filistinliler’in geleceğidir…”

***

AK Parti içinden Ömer Çelik’in açıklamalarına tepkiler bir hayli fazla… Sosyal medya romantik İslamcıların(!) Çelik’e yönelik manifestolarıyla dolu… Parti içerisinde İsrail yanlısı gibi gösterilmeye çalışılan Çelik sessizce eleştirileri göğüslüyor…

***

Herkesin unuttuğu, göz ardı ettiği, görmezden geldiği enteresan bir detay var…

Ömer Çelik sıradan bir partili değil…

***

Parti Sözcüsü…

***

Önce övülenler kısa süre sonra gelen sıçrama talimatıyla acımasızca dövülüyor… Tam tersi de mümkün, önce dövülenler, sonra amansızca övülebiliyor…

***

Öcalan, Cemaat, Beşer Esad, İsrail, Vladimir Putin, Merkel, Barzani, ABD, İran, vesaire…

***

Parti Sözcüsü bunları diyorsa, oturduğu yerden uydurmuyordur… Bir sürecin yansıması bu… İsrail’e “kankalık” dönemi başlamıştır… Geriye toplumu hazırlamak ve “gazı alma” kısmı kalmıştır… Bu sıçramalarla ‘üç vakte’ kadar da her türlü GAZI da alırız…

***

Sonra SIVAMA başlar…

***

Bundan sonra “Cola”lı protestolarında GAZI kaçmıştır…Tat vermez artık…