Ebubekir Mücevher

Ebubekir Mücevher

Bravo AKP

Hem bilmek hem de bilmemek.

Bir yandan ustaca uydurulmuş yalanlar söylerken bir yandan da tüm gerçeğin ayırdında olmak. Çeliştiklerini bilerek ve her ikisine de inanarak birbirini çürüten iki görüşü aynı anda savunmak.

Mantığa karşı mantığı kullanmak.

Ahlaka sahip çıktığını söylerken, ahlakı yadsımak.

Hem demokrasinin olanaksızlığına hem de Parti’nin demokrasinin koruyucusu olduğuna inanmak.

Unutulması gerekeni unutmak.

Gerekli olduğunda yeniden anımsamak.

Sonra yine yeniden unutuvermek.

Farkı ortaya koymak adına siyasete kalkışanların, çarkı ortaya koyarak öğüttükleri ve örgütlerini ayakta tuttukları sistemin adıdır.

“İkiyüzlülük, ikirciklilik, çift düşün, sisteme ayrı insana ayrı konuş.” 

Kimi insanlar buna, siyasi derinlik, siyasi söylem zenginliği, ya da stratejik parti fizyolojisi diyebilir. Bunu demeleri bu söylem çeşitliliği ve çelişkileri için en güzel cevapları olur.

“Nabza göre şerbet” siyasetin ve siyasetçinin genelde takındığı tavırdır. Tahlilleri ile ihlal edip kürsüyü, sizin ihtiyaçlarınızı biliyoruz sloganlarıyla meydana çıkarlar.

Kahramanlık şiirleri ve şarkıları düzmeye başladılar.

SÜLEYMANŞAH Türbesi’ni, bir gece nakliyesi ile EŞME nahiyesine çektiler. Yandaş basının, kalem oynatıcıları, insan belleklerini lekeleyecek biçimde, bir gerçeğin üstünü kalemlerini kürek yaparak, kapatmaya başladılar.

Herkes bir noktasından, başarı ya da zafer diye tartışa dursun.  Orada bulunan askerlerin tehdit altında olduğunu düşünerek, geri çekilmiş olmanın adını hadi zafer koyalım. Bu zaferde sizin olsun. Yerinde bir adım sayılsın örneğin, hükümetimizin yaptığı bu hareketi kalkıp ayakta alkışlayalım.

Ama bir kaçta soru soralım?

Kime karşı kazanıldı bu zafer?

İŞİD ya da diğer ismi ile DAİŞ isimli örgüte karşı mı?

Suriye’deki Zalim Esad rejimine karşı mı?

YPG/PYD Güçlerine mi karşı?

Bilmem nasıl cevap bulur bu sorular ama, cevabı bence şu..? Kaybedişimizin, yeniden derinliksiz sığ politikalarımızın zafersizliğinin zaferidir.

Beceriksizliğimizin, Dış Politikadaki saçmalıklarımızın, çevremizdeki meydana getirdiğimiz bütün sorunların, zaferi hatta alkışlanması gereken başarısıdır.

Başımıza çuval geçirmiş, Amerikan askerlerini görmüşken?

Sınırda tehdit altında, İŞİD’den askerlerimizi kurtarmışken..? Hangi güç bize zincir vuracakmış şaşarım, diye kükreyebilmenin zaferidir.

Ağzı yüzü kan içinde gelip, işte dövdüm diye övünen bir çocuğun şirin, dayak yemişliğinin zaferi ve başarısıdır.

HÜKÜMETİN, hüküm edemediğini, sadece ahkam kestiğini en güzel anlatabilmesinin başarısı ve zaferidir.

Şam’da öğle namazı kılmayı hayal ederken…

Aksaray’ın damından, nakliye kamyonunun yerini Alkışlayabilmenin başarısıdır.

Kısaca;

Mantığa karşı mantık oluşturarak, toplumu mantıksızlaştırabilmenin başarısı, bilinçleri köreltebilmenin başarıdır.

 “Bravo AKP.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ebubekir Mücevher Arşivi

Kes’tik

04 Haziran 2025 Çarşamba 06:15

Yeniden Merhaba

30 Mayıs 2025 Cuma 06:20

Zamokrosi

14 Temmuz 2023 Cuma 06:00

Onlar ve Biz

07 Ocak 2020 Salı 12:06

TİLKİ TİLTİ (EĞİMİ )

18 Aralık 2019 Çarşamba 11:10

DOLAP BEY(gir)LİĞİ

22 Ocak 2019 Salı 10:03

Açgözlülüğümüz’ün açmazı

03 Ekim 2018 Çarşamba 10:16

Ha Binali ha bir Ali

23 Mayıs 2016 Pazartesi 06:00

Kardeş..!

14 Temmuz 2015 Salı 06:00

Bizleri hoşgör Ramazan

26 Haziran 2015 Cuma 06:05