Ebubekir Mücevher

Ebubekir Mücevher

“Biraz daha unut”

Acı’ları yazmak, bir kalemin gözyaşlarını duymak..

Kalbin çırpınışında…

Zor..

Bir 18’lik acı daha yaşadık….

Hepimiz, içimizin enkazında, göçüğünde, karbondioksit zehirlenmeleri ve su baskınları altında… boğulduk..

Yazsak, kendimize ağır gelecekti kelimeler sustuk..

Açtık kelimeler sandığını, sessizliğimizi, bu yazının içinde bozduk.

Torba torba kömürlerin gözleri kararttığı bir şehlalık...

Şelaleye dönüşen bir karanlık...

Sonrasında umutlarını Babalarını, Kardeşlerini, Oğullarını torbalayıp sırtlandıkları bir mecradır Maden Kazası...

Gözü kara diye gözleri kapalı sırtı sıvazlanıp, karanlık dehlizlerde, beyaz umutlar arayanların mekanıdır Maden Kazası..

El oğuşturanların ceplerini doldurmak için pantolon arkası yoklayanların mecrasıdır Maden Kazası..

Söküklerini dahi dikemeyenlerin..

Canları güzel bir hayat çektiğinde gidip bir Çay koyan yada Sigara yakanların yitip giden Aza'sıdır

Made(m)n Kazası...

Madeniyetin Medeniyeti, Ademiyeti yuttuğu Bir Havza...

Ardında anlamsız bir güruhla dolaşıp Tedbiri Sana Lüks bilenlerin karasıdır Bu ...

Kaza Değil..

Kel'e vurulmuş şimşir taraktır...

Kaza değildir bu, Leke'dir....

Vicdanını, ruhunu, hissiyatını, gözyaşlarını yolmaktır...

Anaların, Eş'lerin ve çocukların.

Kaza bile değildir esasen...

Bile bile ladese tutuşmaktır alınteriyle...

Emekçinin kemiği ile tutuşulmuş bir Lades...

- Ladesimiz Lades olsun mu...

-Olsun Ağa Olsun..

(aileme ekmek götüreyim de ne olacaksa olsun )

- Yerde ne Var Kara Elmas...

Gökte ne Var?

  • Bir yudum Nefes...
  • Ölüm mü, biz ölürüz patron...!

Maaş'ımızı ver Naaş'ımızı verelim sana...

-Nesine ?

-Kazasına, tamam mı anlaştık mı.?

Kazasına...

Göle yoğurtta neymiş, Patron...

Umut çaldık biz...

Ya tutarsa?

Arz talep meselesiydi biraz da...

Talep edilmedikçe can güvenliği, Arz da olmuyordu tabi.

Sen naçar olursan neccar gibi doğrarlar işte seni böyle...

Bu şartlarda çalışmazuk demek işten değil...

Çalışmasan iş senden değil...

Evleri yakıp sobaları ısıtmak gibi bir şey bu.

Yürekleri söndürür mü o sular ?

Ne olur Biraz da Vicdanları Kazın...

Uykulardan Uyanıp Utanmalara taşıyın konvoy konvoy canınızı hiçe sayanları...

Sesinizi Duyan Var mı ?!!!!

Kürekleşmiş yüreklerin üzerine, ellerine birer kürek...; ama neylersin, üzerinde bir tane kırıntı, vicdandan yana...

Vermeyince Mabud..

Neylesin Tabut…

 “Hadi, giyin kahkahalarını, biraz daha unut…

Biraz daha unut…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ebubekir Mücevher Arşivi

Kes’tik

04 Haziran 2025 Çarşamba 06:15

Yeniden Merhaba

30 Mayıs 2025 Cuma 06:20

Zamokrosi

14 Temmuz 2023 Cuma 06:00

Onlar ve Biz

07 Ocak 2020 Salı 12:06

TİLKİ TİLTİ (EĞİMİ )

18 Aralık 2019 Çarşamba 11:10

DOLAP BEY(gir)LİĞİ

22 Ocak 2019 Salı 10:03

Açgözlülüğümüz’ün açmazı

03 Ekim 2018 Çarşamba 10:16

Ha Binali ha bir Ali

23 Mayıs 2016 Pazartesi 06:00

Kardeş..!

14 Temmuz 2015 Salı 06:00

Bizleri hoşgör Ramazan

26 Haziran 2015 Cuma 06:05