Çok konuşuluyor.

“İstifalar istenmeye başlandı” deniliyor.

Konyalı siyasetçilerin de aklı karışık.

Büyük, küçük bazı projelerde ve verilen sözlerde aksamalar yaşanıyor.

Kimin ne olacağı belli değil.

Süreç hassas.

Doğru iş yaptığını zannedenlerin bile garantisi yok.

Sorunlara çözüm bulabilen, oy potansiyeli olan ve en önemlisi de halkın dilinden anlayan isimler lazım.

Olası süprizlere hazır olmak lazım.

**

KONYA'DAKİ BİLBOARDLAR

Bir atasözü var.

“Alışmış, kudurmuştan beterdir”

Sahi, alıştık.

Neye mi?

Şehrin farklı noktalarındaki bilboardlarda kredi ve faiz tuzağının bize güzel ve şatafatlı birşeymiş gibi gösterilmesine.

Hem gözümüz alıştı hem de gönlümüz.

Duyarsızlaştık.

İrademizi yitirdik.

Doğruyu yanlışı artık ayırt edemiyoruz.

Bir kez daha düşün Konya.

**

TRAMVAY DURAKLARINDAKİ POŞETLER

Kesinlikle estetiğe aykırı.

Demirlerin üzerine asılan mavi poşetlerin içine çöp koymak da hayli zor.

Görüntü kirliliği oluşuyor. Üstelik şikayette çok.

Güvenlik gerekçesi ile duraklara çöp kovası konulmuyormuş. Başka yöntemler bulunabilir. Yeter ki istenilsin.

Küçük ama mide bulandırıcı bir tablo.

İstemiyoruz.

**

BEDESTEN ESNAFININ KARMAŞASI

Antep fıstığının kilosu 75 TL'yi bulmuş.

Yersin yemezsin orası ayrı.

Haber yapmak için birkaç esnaf ile görüştüm.

Bedesten'de kimi esnaf fıstığı 75'e kimisi de 60'a satıyor.

60 liraya satılan fıstık eski ürün. Yeni mahsül değil.

60'a satan esnaf, 75 liraya satan esnafa kızıyor.

“Enflasyonu onlar yükseltiyor” diyor.

Soruyorum. Fıstığın fiyatı 60 olmadan önce ne kadardı?

“45” diyor. 15 lira artış olmuş.

Ama onu artıştan görmüyor.

Bana “Fındık fiyatları düştü” diyor.

Hey Allah'ım.

Toplum, duygusunu bastırdıkça işler daha da çıkmaza giriyor.

Bize her konuda özeleştiri lazım.

Haklı eleştiri kötü değil, gerçeği göremeyenler için büyük bir fırsattır.

Kıymet bilmek lazım.