Bilmem anlatabildim mi?

Ağustos ayına yeni girdiğimiz bu günlerde, nerede o eski yazlar dedirtecek bir yaz mevsimi geçiriyoruz.

Morallerin belki de en yüksek olduğu aydır Ağustos ayı.

2021 yılı için aynı durum söz konusu değil.

Uzun zamandır, yaz ayları gelince her hafta, bir öncekinden daha pozitif yazılar yazabileceğim umudu taşıyordum.

Ne yazık ki umduğum gibi olmadı.

Doğal güzelliklerde belki de eşi benzeri zor bulunan ülkemiz, günlerdir süre gelen ve her seferinde tam bitti dediğimizde yenisi başlayan orman yangınları ile mücadele ediyor.

Ege Bölgesi ve Akdeniz’de yaşanan bu felaketler, hem maddi, hem manevi olarak hepimizi derinden yaralıyor.

Çok değil iki hafta önce gittiğimde, o güzellikleri geride bırakıp dönmekte zorlandığım yerlere şimdi tekrar nasıl gideceğimi düşünür hale geldim.

Yanan bölgelerde, belki de doğduğundan bu güne kadar, yaşamını devam ettiren insanların duygularını ve içinde bulundukları durumu düşünemiyorum bile.

Zararımız çok büyük.

Bu sefer hem maddi zararımız var hem de manevi zararımız.

Telafisi zor ama biz büyük ve güçlü bir ülkeyiz ve üstesinden geliriz.

*****

Daha önce sayısız felaketler yaşamış bir ülkeyiz, Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya savaşı sonrasında parçalanması ve imkânsızlıklar içinde, sahipsiz kalan Anadolu’nun Mustafa Kemal Atatürk, isimlerini buraya yazamayacağım kadar çok silah arkadaşları ve Anadolu insanının birlik ve beraberliği ile Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğunu unutmayalım.

Bu günleri de atlatırız, üstesinden geliriz.

Bu felaketler bize daha doğrusu bizi parçalamak isteyebilecek her kesime gösteriyor ki, Türkiye’yi bölmek parçalamak öyle Irak’ı Suriye’yi bölmeye parçalamaya benzemez.

Birbirimizi yeriz belki ama birimizin başına bir felaket gelirse anında birlik oluruz.

Yanan ormanları söndürmek için ülkenin dört bir yanından akın eden insanları, toplanan yardımların o bölgeye ulaştırılmasını, yangına müdahale eden itfaiye görevlilerine su yetiştirmeye çalışan insanları gördükçe bu halkın yenilmez olduğunu görüyoruz.

*****

Bir gerçek daha var ki bu kısmı enteresan.

Siyasetçiler alınmasın, gücenmesin.

Ya da alınsın ve gücensin, yeter ki biraz düşünsünler.

Siyasetçiler olmasa, bazı medya kuruluşları olmasa daha mutluyuz sanki.

****

Yangınların kaynağı ne?

Sabotaj mı, iklim değişiklikleri mi, maden ocakları mı, turizm mi tartışmalarına katılmayacağım.

Şu an önceliğimiz orada ki canlar.

Sadece sahipli, yani para kazandıran büyük ve küçükbaş hayvanlardan bahsetmiyorum.

Ormanlarımızda yaşayan, sincaplardan kaplumbağalara, domuzlardan geyiklere, ağaçlardan küçük bitkilere yaratılmış tüm canlılardan.

Yani para ile ölçülemeyecek değerlerden bahsediyorum.

Bilmem anlatabildim mi?

Saygılarımla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erdal Özel Arşivi

Ekim kapıdan baktıracak

01 Ekim 2021 Cuma 07:06

Bahçıvan mı Şoför mü?

24 Eylül 2021 Cuma 07:00

Hurma ve Çekirdek Enflasyonu

10 Eylül 2021 Cuma 07:00

Deminden şimdiye geldik…

03 Eylül 2021 Cuma 07:00

Çünkü

27 Ağustos 2021 Cuma 07:00

Hiç Değişmedi

13 Ağustos 2021 Cuma 07:00

SESSİZ…

30 Temmuz 2021 Cuma 07:00

1 HAFTA NEFES ALALIM.

16 Temmuz 2021 Cuma 07:00

Pamuk ipliğine bağlı…

09 Temmuz 2021 Cuma 09:00