İnsan hayatının unutulmaz anları vardır. Onlar yaşanırken güzeldir ama daha sonrası da güzeldir. Zira o güzel anlar hatırlandıkça gönül ufuklarında ince bir mutluluk halesi oluşturur, hatta bazan gözlerden yaşlar da akıtır.
İnsana has böyle tatlı hatıralar olduğu gibi toplum olarak da bizlerin unutamayacağı ortak anlar vardır. Bunlardan birisi de işte yeni çıktığımız Ramazan ayıdır. Gerçekten huzur içerisinde idrak ettiğimiz bu günlerinde eşsiz izleri hatıralarımızı süsler.
İnsanı insan eden güzellikleri içerisinde barındıran Ramazan ayı, Allah’a kul olmanın hazzına ulaştırıyor insanı. Böylesine bir konuma gelen insan, mü’mince yaşamanın eşsizliğini idrak ediyor.
“Daha dün idi” diyerek uğurlarken hüzünlendiğimiz Ramazan ayı, bizlerin tekrar yenilenmesine bir vesile olmuştu gerçekten. Onun sebebiyle canlandık. Onun sebebiyle maddi ve manevi nice güzelliklere ulaştık. İbadetin tat ve lezzetine eriştik. İyilik, hayır ve bereket bulduk. Toplum olarak birbirimizle daha da kaynaştık.
Ayrıca her zaman olduğu gibi dünya Müslümanlarından Pakistanlı kardeşlerimizin acısına ulaştık. Şimdi bize düşen şey, elde ettiğimiz manevi birikimlerimizi daha da artırmaktır. Başta beş vakit namazımız olmak üzere diğer farzlarımıza rağbet etmek, haramlardan kaçınmak daima şiarımız olmalıdır. Herhalde Ramazan’ın en büyük kazancı da bu olmalıdır bizler için. Zira böylesine bir alışkanlığı kazandırdığı gibi ayrıca nafile ibadetlerin de doruk noktasına ulaştırdı bu güzel ay bizleri.
Kadın ve çocuklarımızın da çok şey kazandığı Ramazan ayını uğurlarken bu ve benzeri nice şeyler aklımıza geliyor. İşte bunun için de şimdiden yeniden özlüyoruz onu.
Bin ayın bereketini bizlere sunarak giden Ramazan, sonunda yaptırdığı bayramıyla daima hatıralarımızı süslemeye, manevi âlemimizi yenilemeye namzettir.
Tekrar tekrar Ramazanlar ve Bayramlar duasıyla uğurluyor ve yeniden bekliyoruz inşaallah.