Arsızlığıyla, uğursuzluğuyla ve kurnazlığıyla namlı bir eşkıya, padişahtan torpilli olması nedeniyle halka çok çektirmiş...

***

Eşkıya’nın torpili de, Padişaha itiraz eden, baş kaldıran, ilim sahibi insanları bir gecede ortadan kaldırıvermesinden gelirmiş…

***

Saraya gelip her şikayet edene, Padişah çıkışır; “Bre nabekar, yapmaz o öyle bir hadsizlik, Ehl-i şeriattır benim kulum” der kovalarmış...

***

Bu sayede arsızlığını had safhaya çıkaran eşkıya, en son numarasını da Padişaha çekince, kendini Kadı'nın huzurunda buluvermiş…

***

Yaptıklarına bunca sene gülen, görmezden gelen Padişah, parmak kendi mabadına yaklaşınca ortalığı yıkmış...

***

“Kadı efendi, konuşturmayın bu teresi, tiz kellesini alasız” diye yeri göğü inletmiş...

***

Eşkıya, celladın önündeki kütüğe yatırılmış… Son isteğini sormuşlar... Padişah öfke içerisinde infazı izliyor...

***

Şaki büyük bir soğukkanlılıkla; “-Padişahın atına Arapça öğretmek” demiş...

***
“-Olur mu, ata Arapça öğretilir mi, padişahın atı olsa bile!”

***
Eşkıya üstelemiş; “-Size ne, son isteğimi sordunuz!” Padişah şaşırmış… Bu garip iddiaya, merakına yenik düşerek razı olmuş…

***
“-Öğretsin bakalım da görelim!” demiş…

***

Eşkıya; “Tam tekmil bir konak isterim, tüm masrafı padişahımın üstüne, bir yılda süre verile”

***

Padişah kabul etmiş... Vermişler her istediğini...

***

Aylar geçmiş, ne atta ne adamda bir gayret yok... Dünün şakisi, şimdi de köşklerde havuz başlarında sefa sürüyor...

***

Biri dayanamamış sormuş... “Yahu adam, at Arapça öğrenir mi? Süre dolunca ne halt edecen?”

***

Adam gayet sakin... “Kellemiz, kütüğe yatırdılar, cellat tam vuruyordu, ama biz kafayı çalıştırarak kelleyi dört ihtimalli bir sonuca bağladık”

***

Adam merakla sormuş; “Nasıl?”

***

Eşkıya pişkince sırıtmış...

***

1. İHTİMAL: Bir yıl içinde Padişah ölür...

***

2. İHTİMAL: Bir yıl içerisinde ben ecelimle ölürüm…

***

3. İHTİMAY: Bir yıl içerisinde at ölür…

***

4. İHTİMAL: Bir yıl içerisinde bir mucize olur, at Arapça öğrenir... Ölümlü dünya bir yıl da neler olur neler... Kim öle, kim kala Allah bilir...”

***

Herkes şimdi aynı soruyu birbirine soruyor; “Bundan sonra ne olacak?”

***

Türkiye gibi, siyasetinin bir saat ötesinin tahmin edilemediği bir ülkede, tahmin yürütmek değme müneccimlerin haddi bile değildir...

***

Önümüzde çoklu ihtimaller var...

***

Genel duruma bakınca benim tahminim; At, daha fazla arpa yemek için, Arapçayı yalar-yutar vesselam…