Allah (cc.)’a sormak
Aldığı ilim ve yapmışmış olduğu tahsil neticesin de “Nasuriddin Hâce” adı alan Nasrettin hocam ; birçok fıkrasıyla bilinmekte.
Mizaç yanı sözlerine yansıyan hocamın çok ince fikirli ve pratik bir zekaya sahip olması da tamamen Rabbimizin bir lütfudur.
Onun sayısız fıkraları vardır ve bunlardan bir tanesi ; eşeğe ters binmesi. Önce bir çocukla yola çıktığın da eşeğe çocuğu bindiriyor, karşıdan gelen bir köylü ; a hoca bu iş olmamış sen yaşlısın sen binmelisin eşeğe demiş.
Ardından biraz gittikten sonra bir başkası ; ah hoca hiç vicdan yok mu sen de kocaman adamsın çocuğu yayan yürütüyorsun der. Buna söze de haklısın demiş devam etmiş bir süre sonra bir başkası durdurup ; a hoca eşeğe yazık değil mi iki kişi binmişiniz demiş.
Bu yolculuk bu karşılaştığı kişilerin her birin den ayrı sözler duyarak devam etmiş gitmiş.
Şimdi ey Allah yolunu bulmaya ve yolda ilerlemeye çalışan kişi ;bu yolda karşına her türlü cahil çıkacak, çok bilen çıkacak bazen da Mevlana sultanımın dediği gibi gulyabaniler önünü kesecek.
Ama korkma ! Allah kulunu koruyan ve ona yolunu buldurandır.
Şimdi sen nefs eşeğini iyi öğrenir ve onun gemini eline aldın mı , ona çok fazla saman vermeden gemini çek dur. Bırakma ki seni tekmeleyip düşürmesin.
Ben kuluma üç şekilde vahyederim seslenirim ; Bununla beraber hiçbir insan için Allah'ın şu üç suret dışında doğrudan doğruya ona söz söylemesi mümkün değildir; ancak, ya vahiy ile, ya perde arkasından ya da bir elçi gönderir, izniyle ona dilediğini vahyeder. Çünkü O, çok yüksek ve çok hikmet sahibidir.( ŞURA – 51 ) demekte Rabbimiz.
İnsan gönlüne de üç ayrı ses veya his gelir ki bunlar ; ruhun sesi, nefsin sesi, iblisin sesi yani vesveseleri.
Üveyslik kapısına gelen herbir yolcu bu ayeti hayatların da mutlaka yaşadı.
Rabbimiz Hayy ve Kayyum’dur . Her şeyi duyan ve işitendir. Üveys zikrin de olan kardeşlerimiz ; herhangi bir konu da Rabbimize sordukları sorunun doğrudan cevabını almaktalar.
Bununla alakalı asla böyle bir şey olmaz diyen birçok iddaa ha bire çürütülmekte sizde yaşayın siz de görün.
Yukarıda Hoca Nasrettin fıkrasını anlattık kısaca. Şimdi bahsi geçen Allaha yolcuk yapan kişiye de zikir ehline de mutlaka etrafın da çokça itirazlar gelir. Bu itirazların başlıca sebepleri kişilerin zikir ehlini nefslerince görmeleri , zikir ehlinin ise bakış açısısın değişik olması nedeniyle düşüncelerde tam bir zıtlık oluşmakta ki , birçok evliyaya deli lakabı da bu yüz den konulmuştur.
Halk nazarın da deli olunmadan veli olunmuyormuş yani. Şimdi önünüze geçen her kim olursa olsun siz ona takılmayın , o nefsince bir sual veya söz söyler. Takıldığınız her kapı da yukarıdaki ayet gereği Rabbimize sorun! Bakın ne güzel cevaplar alacaksınız.
Burada anlattığım bu olaylar ÜVEYSLİK ZİKRİ ‘ni yapmaya başlayanlarda doğrudan yaşanmakta. Sayfa ve bunun la alakalı wep sitesini de incelediğiniz de ayrıntılı cevaplar alacaksınız.
Kimin ne dediğini artık baz alma vakti geçti. Zaman Rabbim ne diyor ? bunu öğrenme ve hayata sokma zamanı.
Dünya hayatını herkes geçici olarak bilir , lakin hiç de ölümün olmadığını baz alarak bir mücadele verir.
Hayatta kalacağımız kadarı ölçüdür lakin ötesi insanın manen çöküntü içerisine girmesine sebep olur.
Arzu ve istekler nefstendir. Dua ve güzel niyet ise kutsal olan ruhtandır. Ruhun sesini dinlediğimiz de o bizi her konu da başarıya zafere ulaştıracaktır aksi halde nefs karga misali her zaman bataklığa ve huzursuzluğa ..
Herhan gi bir hastalık vuku bulduğun da doktora gideriz ve bir taraftan da Rabbimiz şifa veririmisin diye dua ederiz.
Huzur !! sağlık problemlerinin çoğunluğu huzursuzluktan ileri gelir buna da tıp dilin de psikolojinin bozuk olması tabiri kullanılır.
Huzur dedik o kısmı Rabbimiz idrak verdiğince anlatmaya çalışalım.
Kul namaz kılmaya başladığın da az da olsa bir huzur bulur sebebi ise Alemlerin Rabbi olan bir ve tek eşi benzeri olmayan Allah’ın huzurun da olmasıdır. Namazdan sonra kısmen bu huzur gider ve yerini huzursuzluk karamsarlık vb. haller alır.
İşte insanın psikolojisi Rabbimizin huzurun da olduğun da düzeliyor sözünün bir ispatı.
Peki biz her an namazda nasıl olalım sorusuna bir cevap olsun ki her daim huzura aç olmamızdan dır bu soruda ; en güzel şekilde Allah’ı zikretmek tesbih etmek O’nun huzurun da olmamızı sağlayacaktır.
Peki nasıl hangi tesbih derseniz ; TEVHİD !! Yüce Rabbimizin kalesine sığınış ve sevdiğini dile getirmektir. Üveyslik zikri tamda burada devreye giriyor ; Peygamberimizin unutulmuş hayatında da uyguladığı tesbihler..
Açlar çok siz deuygulayın etrafınız da varsa ki çoktur manen aç olana huzursuz olana hasta olup şifa bekleyene verin anlatın gitsin.
Sözümüz her daim ELİF yani sevgi üzereydi yine öyle olması dileğiyle Rabbimiz tüm imtihanlarınızı kolay eylesin her daim razı olduğu has kulların dan etsin inşallah.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.