Ebubekir Mücevher

Ebubekir Mücevher

Aklı Telef Olanlar

Akıllı olmakta bir şey değil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır. (Descartes)
Teknolojinin ve medeniyetin ilerlediği bir zamanda, geriye düşen bir zihin ve akıl tutulması yaşanmaktadır. Türkiye’de şu anda teknoloji çılgınlığı büyüyor.
Tahmini rakamlara göre 30 Milyon Akıllı telefon kullanıcısı mevcut.
Düşünsenize ağabeyler bu ülkede 30 Milyon Akıllı insan olsa.?
Acaba nasıl olurdu?
Kullanımı ve ilerleyişi açısından akıl, kötülüğün ve zulmün emrine verildiği an, insanlık hüsrana, ziyana doğru ilerlemeye başlar.
Andorid, bir yaklaşımla üzerimize yüklenen uygulamaları, eklentileri, silkeleyip üzerimizden atmadığımız sürece Akıllı telefon kullanan ve Akılla telef-olanlardan olacağız.
İşletim sistemlerimiz, belleklerimiz, hard disklerimiz, bedensel ve fiziksel, ırksal ayrılıklarımız, ne olursa olsun. “Made in Allah” olarak yaratılan biz kullar.
Kullara, kukla olmayacağımızı, inancımızın giriş kapısında, “Kelime-i Tevhid” ile perçinleriz.
Akıl çağının, dağlarında bir koyun gibi gezinmekte olduğumuzu, bundan da hiç gocunmadığımızı görmek gerçekten üzüntü ve keder verici.
Güdülen ve güdülerimizle, iç savaşlar yaparken. Keyfiyetin kavmine, iltihak edip, medeniyet mefhumunun merhumları olmuş bir durumdayız.
Bütün yapısal alanlardan uzakta, yapılaşan ve yalnızlaşan bireyler olduğumuz gerçekliği yüzlerimize bir tokat gibi çarpmaktadır.
Toku oynayan, TOKİ’de oturan, toklu bir yapıya sahip olduğumuz da inkâr edilemez. Bir topluk toklulaştırılıyorsa, yoksullaştırılan bazı değerleri olduğunu düşünmesi gerekiyor.
Bir sürü kayıp hazinemiz var.
Sevgi, Saygı, Ahlak, İnsanlık, Vicdan, Merhamet, Cömertlik vesaire.
Ama bugün üzerinde durmak istediğimiz, Akıl Kaybı ve Görmezlikten gelme hastalığı.
Aklın körleştirildiği bir, eğitim ve bilim kodeksinin içerisinde. Kendi aklımızın yerini alan, başka yönlendirilmiş ve yönetilen akıllar taşıyoruz. Ve aklımızın, inancımızın tam zıddı yönde hareket halinde olması ise tamamen başlı başına bir problem.
Yerinde ve zamanında kullanılmayan aklın, ne denli zararlı ve tamiri imkânsız yaralar açtığını bilmek imkânsızdır.
Her noktada sürükleniyoruz… Bir Uçurumun kenarında, bütün varlığımızla…
Ölüler gibi yaşıyor, Yaşamadan ölüyoruz…
Çünkü içimizden ve bizden çıkarmaya çalıştığımız her şey eksilmiş…
Kanatları koparılmış bir kartal gibi..
Hayatları çalınmış insanlarız.
Aklımız telef oluyor. Cehaletimiz daha da büyüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ebubekir Mücevher Arşivi

Kes’tik

04 Haziran 2025 Çarşamba 06:15

Yeniden Merhaba

30 Mayıs 2025 Cuma 06:20

Zamokrosi

14 Temmuz 2023 Cuma 06:00

Onlar ve Biz

07 Ocak 2020 Salı 12:06

TİLKİ TİLTİ (EĞİMİ )

18 Aralık 2019 Çarşamba 11:10

DOLAP BEY(gir)LİĞİ

22 Ocak 2019 Salı 10:03

Açgözlülüğümüz’ün açmazı

03 Ekim 2018 Çarşamba 10:16

Ha Binali ha bir Ali

23 Mayıs 2016 Pazartesi 06:00

Kardeş..!

14 Temmuz 2015 Salı 06:00

Bizleri hoşgör Ramazan

26 Haziran 2015 Cuma 06:05