Affetmek - Bağışlamak - 2
Affetmenin bazı aşamaları ve yöntemleri vardır. Hazırlık aşamamızda affetmek istediğimiz olayı ve bu olayla ilgili duygularımızı açıkça bastırmadan dürüstçe ifade etmek ve kabul etmektir. Yani ben ne yaşadım, bu olay bende hangi duyguları ve düşüncelere yol açtı. O sırada neler hissettim, bu olay benim hayatımı nasıl etkiledi? Tüm bunları açık ve dürüst bir şekilde ifade edebilmeliyiz. Kendimiz de bunu kabul edebilmeliyiz.
Ancak çoğu zaman yaşadıklarımızı, duygularımızı kabullenemiyoruz. Mesela anne babama artık kızgın değilim aradan yıllar geçti, onlar yaşlandılar. Bugün siz yetişkin olduğunuzdan, onlara kızgın değilim deyip, bu kızgınlığı unutmaya meyilli olabiliyorsunuz. Niye böyle yapıyoruz? Çünkü toplumsal değerlerimiz olarak, anne babalarımız bizi yetiştiren büyüten kişiler olup, bizi en çok sevmesi gereken kişilerdir. Onları her zaman, ne yaparlarsa yapsınlar sevmemiz gerektiğine dair, toplumsal inançlarla büyüyoruz. Anne babama kızgın olmamalıyım gibi bir duygu düşünce olduğu için, kendimizi ifade edemediğimiz, kırgınlığımızı atamadığımız için böyle bir duyguya giriyoruz. O yüzden de bu duygudan kurtulmak için aslında ben anne babamı affettim, onlara zaten kızgın değilim diyebiliyoruz. Fakat bu kök olayı yani anne babaya karşı, affetme çalışmalarını yapmadan tam olarak olumsuz duygu ve düşüncelerden kurtulamıyoruz. Anne ve babamıza ani öfkelenmeler ile içimizdeki kızgın çocuğu ortaya çıkarıyoruz.
Affetmek veya affetmemek için öncelikli olarak yaşadığınız olayla ilgili duygu ve düşüncelerinizi yazabilirsiniz. Kimlere kızgın olduğunuzu, kırgın olduğunuzu affedeceğiniz insanların, olayların bir listesini yapın. Geçmişte takılı kaldığınız durum her neyse, o günü bugünkü bilincinizle, düşüncelerinizle, yaşadıklarınızı yazmalısınız. O yüzden bir kâğıt, bir defter alıp, o insana ne demek istiyorsanız, ne tepki vermek istiyorsanız hepsini yazılı olarak dökebilirsiniz. Çünkü bu aynı zamanda, sizi zehirleyen acılarınızın, içinizden boşalması anlamına geliyor. Bilinçaltına bastırılanların, ifade edilmediği sürece bizde olumsuz duyguların birikmesine neden oluyor. Bastırmaya çalıştığımız şeyleri yazmak olumsuz enerjinin içinizden, zihninizden de çıkmasıdır. O yüzden yazıya dökün ve o kişiye ne demek istiyorsanız bütün tepkilerinizi kağıda yazarak dökün. Sonra kağıdı bir şekilde yok etmek için gömebilir, yakabilir, yırtıp çöpe veya suya atabilirsiniz.
Bu metodu denediniz ama istediğiniz rahatlamayı yaşamadınız. Belki yeterince içinizdeki o tepkiyi boşaltamadınız. Bu metod eğer size zor geliyorsa ya da size uygun değilse Boş Sandalye tekniğini uygulayabilirsiniz. Hayalinizde kişiyi, olayı canlandırabilirsiniz. Daha iyi motive olmak için gerekirse gözlerinizi kapatarak, olayı yaşadığınız kişiyi karşılıklı otururken zihninizle canlandırıp, ardından da o kişiye karşı hissettiğiniz duygu ve düşüncelerinizi sesli olarak, içinizdeki o öfkeyi boşaltacak şekilde, gerekirse bağırarak, o duyguya girecek şekilde anlatabilirsiniz. Bunu mümkünse evde veya odanızda tek başınıza yapmaya çalışın. Karşınızda o kişi varmışçasına ben ne yaşadım, neler hissettim, bu olay benim hayatımı nasıl etkiledi diyerek tüm bunları detaylı detaylı anlatmak, kırgınlığınızı, kızgınlığınızı ifade etmek birinci aşamamız.
İkinci aşamamız bu olayın bizde yarattığı duygusal yüklerden kurtulmayı istemek ve bunu ifade etmektir. Bunun için gerçekten bu bağı kesmek, bu yükten kurtulmak istiyor musunuz, önce buna karar vermek gerekiyor. Eğer gerçekten bu bağı kesmek istiyorsanız o zaman kendi kendinize şunu söyleyin ya da yazın. Ben artık “Bu olayın ya da bu kişinin bendeki duygusal yüklerini, acılarını bırakıp, bana daha fazla zarar vermesini istemiyorum, onunla bağımı kesmeye karar verdim. Onu affediyorum, bağışlıyorum, hayatımdan çıkarıyorum, artık beni etkilemesine fırsat vermek istemiyorum.” Bu ifadeleri sözel olarak da söyleyebilirsiniz, yazabilirsiniz ya da zihninizde canlandırabilirsiniz.
Zihinde canlandırma üzerimizde oldukça etkili bir tekniktir. Sakin bir yere geçin ve kendinizi rahatlattıktan sonra bir uzay boşluğunda süzülürken hayal edin. Kendinizi görün ama yani zihninizde, hayalinizde o görüntüyü, o anı, o kişiyi görün. Karnınızdan bir kordonla unutamadığınız olay ya da kişiye bağlısınız. Bir tarafta siz, bir tarafta unutamadığınız olaya istinaden seninle bağımı kesiyorum diyerek, temsili olarak bu bağı kesin. Kordon kopunca o kişinin giderek sizden uzaklaştığını ve gözden kaybolduğunu görün. Bunu gerekirse birkaç kez yapın biraz zaman isteyen ve belki de en zor aşama burasıdır. Çünkü bu aşamada bize zarar veren kişi ile ilgili empati duyguları geliştirmeye çalışıyoruz. Yani o kişiyi anlamaya çalışıyoruz. Bunu yaparken o sırada hangi duygu durumundaydı, nasıl bir ortamda yetişti, nasıl bir psikolojideydi, yaşadığı hangi olaylar bu noktaya getirdi buna bakın. Empati kurmak demek ona hak vermek demek değil. Empati kurmak demek onu haklı gösterirken, kendime suçlu çıkarmak, kendi mağduriyetimi küçümsemek demek değildir. Empati kurmak onunla aynı fikirde olmak demek değildir. Ancak onu anlamaya çalışmaktır. Perspektifimizi biraz daha genişleterek olaya dışarıdan bir gözle objektif olarak bakmaya çalışmak demektir.
Affetmek, bağışlamak ile ilgili yazımıza kaldığımız yerden bir sonraki yazımızda devam edeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.