Yörük kültürünü dünyaya tanıtıyor

Yörük kültürünü dünyaya tanıtıyor

Yörüklerin hayatını fotoğraflayan Zeki Oğuz, “Yörük kültürü bu ülkenin mayasında var. Bir yazar ve fotoğraf sanatçısı olarak onların kültürlerini insanlara tanıtmak ve bu kültürü kitaplarda yaşatmak benim için gurur verici bir hizmet” dedi

Yıllardır Yörük kültürünü tanıtan ve onlarla ilgili kitaplar yazan Fotoğraf Sanatçısı Zeki Oğuz, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Bugüne kadar Yörük kültürüyle 3 kitap yazan ve onların hayatını fotoğraflayan Zeki Oğuz, “Yörük kültürü bu ülkenin mayasında var. Bir yazar ve fotoğraf sanatçısı olarak onların kültürlerini insanlara tanıtmak ve bu kültürü kitaplarda yaşatmak benim için gurur verici bir hizmet” dedi.

Yazarlığa başlangıç hikayesinin tamamı ile bir tesadüf sonucu olduğunu kaydeden Oğuz, “Üniversiteden bir arkadaşla oturuyorduk. Bir yörük dernek başkanı geldi. Bu yörük dernek başkanı yanımdaki arkadaşa Göçer Yörükleri hakkında yazılı bir eser olmadığından yakınıyordu. arkadaşıma sen yazar mısın diye sordu. Arkadaşım zamanının olmadığını ve yazamayacağını söyledi. Fransız Dili Edebiyatı Öğretmeni olan arkadaş teklifi kabul etmeyince. Zeki ağabey yazsın dediler. Benim hiç bilmediğim bir konuydu. İlk başta istemedim ama sonradan kabul ettim. İlginç bir konuydu. ayrıca bu konu masa başında oturup yazılacak bir konu değildi. Ben de yörükleri bulmak için dağlara çıktım. Bir güz günüydü. Onlarca aile göçmek üzereydi. Kuş Ali ailesi adında bir aile tanıştım. Yaşam tarzları, kültürleri, hayatları aslında herşeyleri bana çok ilginç gelmişti. Çok sorun yaşadıklarına şahit oldum. Yaylalara geldikleri zaman muhtarlarla sorun yaşadıklarına, göç yollarında nice sorunlar yaşadıklarına şahit oldum. Zaman zaman jandarmayla bile sorun yaşadıklarını gördüm. Bir gazeteci olarak bu sorunları dilekçelerle ve görüşmelerle çözmeye çalıştım. Mutluyum ki bu sorunların önemli bir kısmını da çözdük” dedi.

14-3-1103x800.jpg

GÜNLERCE YÖRÜKLERİN HAYATINI GÖZLEMLEDİK

Bazen günlerce yörük çadırlarının yanında çadır kurarak, onların hayatlarını gözlemlediğini aktaran Oğuz, “Hem onların hayatlarını izlerdim hem fotoğraf çekerdim. Bu çalışmalar sonucu 3 kitap çıkardım ve onlarca haber yaptım. Halen yaz aylarında Toroslar'a yanlarına giderim. Yeni yazılar ve yeni haberler yazarım” dedi. Konya’daki yerel gazetelerde de yazılar yazdığını dile getiren Zeki Oğuz, “Geçmişte Yeni Meram Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptım. Burada 1 sene yazdıktan sonra Konya Postası’nda yazılar yazdım. Bu gazetede yazı yazarken Obruk Hanı’nın durumunu yazmıştım. O zamanın Valisi Ziyaettin Akbulut yazının ardından beni aradı. Çıkan haberler ve yazının ardından Obruk Hanı restore edildi. En son Memleket Gazetesi’nden 8-10 yıl köşe yazıları yazdım. Artık kendi yazılarıma yoğunlaştım” diye konuştu.

14-4-1200x800.jpg

SABIRSIZLIKLA KİTABIMIN ELİME GEÇMESİNİ BEKLERİM

İlk kitabını yazarken çok heyecanlandığını dile getiren Oğuz, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Çok değişik bir duyguydu. Her kitabımda aynı şeyi hissederim. Sabırsızlıkla kitabımın elime geçmesini beklerim. İlk kitabım bir şiir kitabıydı. Ondan sonra hikaye kitabı yayınladım. Hikaye kitabım da bu sene çıktı. Geçen yıl bir kitabım daha çıktı. Parsana Mahallesi ile ilgili bir de 'Cadılarıma Türküler' diye siyah beyaz bir albüm ve şiir kitabı çıkarttım." Yazı yazmaya çocukluk dönemlerinden itiberin başladığını dile getiren Oguz, "Ben ilkokulu köyde okudum fakat okumayı çok severdim o dönemlerde de çokça okurdum. Bizim köyle Sille’nin arası 8 kilometre. İki arkadaş birlikte inerdik Sille'ye yürüyerek orada kütüphane vardı. Oradan kitap alır geri dönerdik köyümüze. Gidiş dönüş toplam 16 km yol giderdik sırf kitap okumak için. Ayrıca köyümüzde yaşlı kadınlar vardı onlardan da masal dinlemeyi çok severdik. Örneğin kış gezilerimiz olurdu onlara giderdik. Yaşlı teyzelerimize masal anlattırırdık. Çok da güzel anlatırlardı. Sanki Yaşar Kemal romanı okuyorlarmış gibi hissederdik. Mesela bir de gazi dedelerimiz vardı. Yaptıkları savaşları anlatırlardı bize. işte tüm bu birikimler de beni yazmaya itti. İlk hikayelerimi 1968 yılında konya gazetelerinde yayınlanmaya başladım. Akşam 5-6 gibi gazeteler çıkardı matbaadan biz de matbaanın kapısında beklerdik bir an önce çıksın da yazımızı görelim diye hevesle beklerdik” şeklinde konuştu.

14-7-1200x800.jpg

ÖNEMLİ OLAN TOPLUMUN DERTLERİNİ ANLATABİLMEK

Yazdığı kitaplara geri dönüşlerin çok olumlu olduğunu aktaran Zeki Oğuz, "Konya'da sosyal konuları işleyen benden başka bir yazar olduğunu zannetmiyorum. asıl önemli olan toplumun dertlerini okurla buluşturmaktır. Köy insanı yörükler kendilerini anlatamazlar bir sözcüye ihtiyaç duyarlar. İşte ben kendimi her daim onların sözcüsü olarak gördüm" ifadelerini kullandı.

YENİ YAZIM ÇALIŞMALARIM DEVAM EDİYOR

İki ayrı eser yazma çalışmasına devam ettiğini belirten Zeki Oguz, "Yazmaktan vazgeçmeyi düşünmüyorum. Şu anda devam eden iki ayrı çalışmam var. Biri kendi köyümüz olan Tat Köyü ile ilgili diğeri de Kurutuş Savaşı sonrasında Konya temalı çalışma" dedi.

14-1-1280x720.jpg

OKUMADAN YAZILMAZ

Son olarak genç okurlara nasihatlerde bulunan Zeki Oğuz şunları kaydetti: "Okumak önemlidir. Okumadan yazmaya kalkmak abes bir durumdur. Bunun yanında çevreyi de iyi gözlemek lazım. Benim 1997 yılından 2012 yılına kadar çıkardığım bir kültür sanat dergisi Çalı vardı bu dergiyi tam 112 sayı yayımladım. Bir gün Çalı Dergisinin bürosuna bir genç elinde bir defterle geldi. Defterinde yüzlerce şiir vardı. Sadece bir bölümünü okuyabildim. Çünkü çok niteliksiz şiirlerdi. Çocuğa şunu sordum: Hiç kitap okudun mu hayatında? Cevap okumadım şeklindeydi. Okumadan yazmak insanın kendini boş yere yormasıdır.

ZEKİ OĞUZ KİMDİR?

1951 yılında Konya'da doğdu. 1968 yılında gazeteciliğe başladı. İlk kitabı 1970 yılında çıktı. Bugüne kadar toplam 20 kitabı yayınlandı. Kitaplarını göçer yörüklerle ilgili kaleme aldı. Kitaplarını özellikle dağlarda yörük obalarında kazandığı izlenimler ve gezi notlarıyla kaleme aldı. 2001 yılından itibaren göçer yörüklerle ilğilenmeye devam ediyor. Göçer yörüklerle ilgili şu ana kadar toplam 3 kitabı yayınlandı. Yörüklerle ilgili yaptığı araştırmalara halen devam etmekte. Yeni bir roman çalışmasına başlayan Oğuz, Kurtuluş Savaşı yıllarında Konya'yı anlatacak. Romanının bu yıl bitmesini hedefliyor.

EYYÜB KARAKUZU

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum