Gönlümüzdeki Konyaspor-Fenerbahçe hassas terazisinin doğruyu göstermesi için birkaç gün bekledim maç yazısı için. Yeşil-beyazlılar Pazar günü Sivasspor deplasmanına gideceği için yazının güncelliğini koruyacağını düşünerek başlıyorum yazmaya affınıza sığınarak…
Konyaspor-Fenerbahçe karşılaşması bir galibiyetten öte, Konyaspor’un ligdeki genetik kodunu ve özgüven tarihini ters yüz etmesi açısından devrim niteliği taşıyor. Cumartesi akşamı oynanan Konyaspor-Fenerbahçe maçına kadar, Fener, Konya’ya her geldiğinde 4 atar, kalesinde bir gol görür ve üç puan çantasına koyduğu keklik gibi bir galibiyetle İstanbul’a geri dönerdi.
Oysa bu sefer işler tersine döndü. Konyaspor Amerika’yı yeniden keşfetti. İnançlı olduğunda ve kendine güvendiğinde tarih yazabileceğini gösterdi.  Maçın ilk yarısı bir yana, ikinci yarısı gerçek bir futbol resitaliydi. Salzburg maçları şansının yardımıyla geçen sarı-lacivertli ekip Konyaspor karşısında unutulmaz bir futbol dersi alarak İstanbul’un yolunu tuttu. Tarih bazen tersten tekerrür eder. 2005 Ekim’inde Konya’da, 72.dakikada 2-0 geride olan Fenerbahçe biri elle olmak üzere attığı 3 golle karşılaşmayı 4-2 kazanıyordu. Ağustos 2013’te ise en koyu Konyasporlunun bile aklına getirmediği bir şey oluyordu. İkinci 45’ten itibaren Fenerbahçe kalesine akınlarını sıklaştıran ve bir özgüven patlamasıyla sahaya çıkan yeşil-beyazlılar rakibine sahayı dar ederken, 77’den sonra gelen gollerle sarı-lacivertliler şeker komasına giriyordu. 4-2 bitse gerçek bir Konya hatırası olarak futbol ansiklopedimizin en güzel sayfasında bulunacak karşılaşma, 3-2 ile sona eriyordu.
Konyaspor’a geldiği gün Bank Asya’ya tutunmaya çalışan takımı dipten alarak zirveye taşıyan Uğur Tütüneker, Şekerspor’da beğenerek seyrettiğim Ömer Ali, Recep Aydın, ve yeşil-beyazlıların yeni transferleri hepsi inanılmaz zannedileni başardılar. Futbolun her zaman sürprizlere açık olduğunu ve sahada son dakikaya kadar savaşan takımın kazanacağını bize bir kez daha gösterdiler. Yeşil-beyazlıları gönülden tebrik ediyoruz.
Fenerbahçe zaferi, Konyaspor için bir milat olmalıdır. Bu özgüven ve futbol inadını yeşil-beyazlı futbolcular ligin sonuna kadar sürdürmeli. Yoksa bu galibiyet futbol sayfalarında nostalji olarak kalır.
Stat konusu
Yeşil-beyazlı ekip yeni stadına kavuşuyormuş. Kilometreler ötesinden inanılmaz bir habermiş gibi geliyor. O statta maç izlemeden inanmak istemiyorum! Şaka bir yana seçildiği günden bu yana halkından zorlanmadan oy alan nadir belediye başkanlarından biri olan Akyürek’in Konyaspor’a yeni stad kazandırması lütuf değil, namus borcudur. Stad işinde geç kalınmıştır, Konyaspor’a sahip çıkma işinde geç kalınmıştır. Bugün bir galibiyetle takımın sorunlarının çözüldüğünü düşününler yanılmasınlar. Yeşil-beyazlı camianın her zamankinden daha fazla şehrin başkanlarına, valisine, ihtiyacı var.
Sivasspor karşılaşması
Sonucunu merakla bekliyorum. Futbolumuzun ‘büyükler yenen takım, ertesi hafta kaybediyor’ gerçeği değişirse, Konyaspor iki haftada önemli puanları hanesine yazdırmış olacak. Burada beni sevindiren Ömer Ali, Recep Aydın, İshak Çakmak gibi oyuncuların bu sezon yeşil-beyaz bir destan yazmak için varlarını yoklarını sahaya yansıtmaları. Konyaspor belki de uzun yıllardan sonra gençleriyle, inanmış taraftarıyla, ona sahip çıkan şehrin ileri gelen yöneticileriyle, bu sezon yeşil-beyaz bir destan yazabilir….