''Yemeğin tuzu az'' diye şiddet görüyorlar
Yayınlanma:
Şefkat-Der Genel Başkanı Hayrettin Bulan, derneğin ''Kadın Sığınma Evleri''nde kalmak için başvuranlar arasında, vücudunda sigara, bıçak, darp ve mermi izleri bulunan, çok nadir de olsa kezzap atılarak gözleri kör edilmiş mağdur kadınların olduğunu söyled
Bulan, yaptığı açıklamada, 1995 yılında Konya'da kurulan ''Kadın Hayata Tutunma Evleri''nin, bugüne kadar kimsesiz, evsiz, terk edilmiş, şiddet uygulanmış, cinsel istismara uğramış ve töre mağduru 10 bine yakın insana ev sahipliği yaptığını belirtti.
Son yıllarda kadına yönelik şiddette büyük bir artış gözlemlediklerini ifade eden Bulan, “Kadın sığınma evlerimize başvuran kadınların sayısı her geçen gün artıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladığımız bugünlerde kadına yönelik şiddetin arttığını söylemek beni üzüyor. Ama maalesef toplumun her kesiminde çeşitli bahanelerle kadına yönelik şiddet arttı'' dedi. Bulan, Türkiye'de çok sayıda kadının erkeklerden psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Kadınlara uygulanan şiddet nedenleri arasında insanın kanını donduran gerekçeler var. Yaptığımız araştırmalarda, kadınlara yemeğin tuzunun az olması, ütünün iyi yapılamaması, kapının geç açılması, kadının boşanma isteği gibi nedenlerle fiziksel şiddet uygulandığını tespit ettik. Bunun yanında kadınların büyük bölümü de 'Çok kilolusun', 'İşe yaramaz kadının tekisin', 'Senin gibi kadına nereden çattık', 'Annenin yanına göndereceğim' gibi sözlerle psikolojik şiddete maruz kalıyor. Şefkat-Der Kadın Sığınma Evleri'nde kalmak için başvuranlar arasında, vücudunda sigara, bıçak, darp ve mermi izleri bulunan, çok nadir de olsa kezzap atılarak gözleri kör edilmiş mağdur kadınlar var.''
''KADINLAR MAÇO ERKEĞİ DAHA ÇOK SEVER'' YARGISI
Türk toplumunda çocuk yaştan başlayarak erkeklere, kadına yönelik şiddetin adeta empoze edildiğini anlatan Bulan, erkekler üzerinde ''eşine yumuşak davranan, ona ev işlerinde yardım eden kılıbıktır'' şeklinde yoğun bir toplum baskısı olduğunu dile getirdi.
Bulan, birçok erkeğin toplum baskısı yüzünden adeta erkekliğini ispatlamak için karısını dövdüğünü belirterek, ''erkeğin eşini dövmesi normal bir şey gibi algılanıyor. Ayrıca kadına yönelik şiddette, 'kadınlar maço erkeği daha çok sever' yargısının da etkisi var. Şiddetin sona ermesi için bu yanlış düşünce ve geleneğin önüne geçilmesi gerekir'' diye konuştu.
Kadına yönelik şiddetin toplumun her kesiminde olduğunu, gelir seviyesi yüksek, eğitimli aileler içinde de kadınların dövüldüğünü belirten Hayrettin Bulan, ancak bunların çok fazla ''gün yüzüne'' çıkmadığını kaydetti.
Nüfusu 50 binin üzerinde olan her belediyenin kanunen kadın sığınma evi yaptırması gerektiğini, ancak bunun yeterince uygulanmadığını söyleyen Bulan, Türkiye'de halen 50'ye yakın belediyenin bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini tespit ettiklerini dile getirdi.
Bulan, yasalarda da bazı boşluklar bulunduğunu, kanun yapıcıların kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için yeni düzenlemeler yapması gerektiğini sözlerine ekledi.
Türkiye
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.