Yarı yıl tatili, öğrenciler için bir mola olmalı
Yayınlanma:
Uzmanlar, çocukların yarı yıl tatilinde gelecek dönem için enerji toplaması gerektiğini belirterek, ''Bu, çocuk için bir mola gibi değerlendirilmeli ama televizyon ya da bilgisayar başında uzun saatler geçirmek iyi bir seçim olmaz'' dedi.
Uzmanlar, dün başlayan yarı yıl tatili nedeniyle alınan karnelerdeki notların başarının tek ölçütü olmadığını söyledi.
Notların, o dönem içerisinde öğrenilen dersin, bilginin bir ölçme ve değerlendirmesi sonucu elde edilen bir puan anlamına geldiğini kaydeden uzmanlar, ''Dolayısıyla bunlar öğrencinin yeterli çalışıp çalışmadığını gösteren bir puan. Çocuğun hayattaki başarısını çok fazla gösteren bir şey değil'' diye konuştu.
Başarısız notların üzüntüye, bunun da çoğu zaman korkuya dönüşebildiğini, oysa çocukların, özellikle de ilkokulda kendini başarılı hissetmeye ihtiyacı bulunduğunu anlatan uzmanlar, şunları kaydetti:
''Aileler, çocuklarının karnelerini başka çocukların karneleriyle karşılaştırarak ya da çocuğu 'tembel, başarısız, yetersiz' diye nitelendirerek kendilerine olan güvenlerini sarsmamalılar. Başarısızlığın kökeninde kimi zaman çocukluk çağı ruhsal hastalıkları da yatabilir. Bu yüzden bir uzmana danışmakta fayda var. Bazen de herşey normal olabilir ama o zaman da motivasyon eksikliği söz konusudur. Ancak, motivasyon eksikliğinin nedenleri sadece çocuğa ait olmayabilir. Aile ile ilişkilerine de bağlı olabilir. O yüzden çocuğun başarısını aile ve okul ortamıyla birlikte bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.''
Kızmak, sinirlenmek ya da üzülmenin çözüm olmadığını, bir ders yılı boyunca yapılan hataların karşılıklı konuşulup birlikte çözüm üretilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, ''Çocuklar korktukları ya da hesap vermek zorunda bırakıldıkları zaman ya içlerine dönüyorlar ya da kendilerine kötü bir şey yapıyorlar. Tepkiden korktukları için bulundukları ortamı bir süre terk etmek de isteyebiliyorlar. Bu yüzden olumsuz hava yaratmadan oturup konuşmak, seneyi birlikte gözden geçirmek en iyisi'' şeklinde konuştu.
Aile ve çocuğun zayıf karne üzerinde masa başında tartışarak, karşılıklı uzlaşmaya gitmesinin, neden böyle olduğunu gözden geçirip çözümleri birlikte çözüm üretmenin benzer bir durumun bir daha yaşanmamasını sağlayacağını ifade eden uzmanlar, ''Bu, çocuğun kendi içine bakmasını, en güzeli de aile içinde birliği sağlayacaktır'' dedi.
Okuldaki başarısızlık değerlendirilirken öğrencinin yaş grubunun dikkate alınmasının da önemli olduğunu belirten uzmanlar, lise son sınıftaki, üniversiteye hazırlanan ve sınav stresi olan bir gençten çok büyük başarılar beklenemeyeceğini vurguladı.
Okul başarısının hayatta başarmakla eş anlamlı olmadığını vurgulayan uzmanlar, ''Yaşam başarısı çok farklı. Edison ve Einstein gibi okuldan atılmış, ama çok ciddi buluşlar yapmış dahiler var'' hatırlatmasını yaptı.
''TATİLİ İYİ DEĞERLENDİRMELİ''
Yarı yıl tatilinin çocuğun dinlenmesi ve geçen dönemin değerlendirmesini yapması için iyi fırsat olduğunu kaydeden uzmanlar, ''Aynı zamanda ailenin çocukla vakit geçirmesi için de uygun bir zaman'' dedi.
Öğrencinin tatilde spora vakit ayırıp hoşlandığı şeyleri yapmasının önemine işaret eden uzmanlar, şunlara dikkati çekti:
''Çocuk tatilde gelecek dönem için enerji toplayabilmeli. Bu, çocuk için bir mola gibi değerlendirilmeli ama televizyon ya da bilgisayar başında uzun saatler geçirmek iyi bir seçim olmaz. Daha çok bilgi ve becerisini geliştirecek, sosyal açıdan donanım kazanmasını sağlayacak aktivitelere ağırlık vermeli. Aile içi ilişkilerin geliştirilmesi açısından sinema, tiyatro gibi sanatsal faaliyetlere de zaman ayrılabilir.''
Çocuğun derslerdeki açığının kapatılması için tatilin iyi bir fırsat olduğunu kaydeden uzmanlar, ''Ama bu yöndeki çabalar çözüm odaklı olmalıdır. Bu açığı kapatma çocuğun çok fazla üstüne gitmeden, sıkmadan yapılmalıdır'' uyarısında bulundu.
Notların, o dönem içerisinde öğrenilen dersin, bilginin bir ölçme ve değerlendirmesi sonucu elde edilen bir puan anlamına geldiğini kaydeden uzmanlar, ''Dolayısıyla bunlar öğrencinin yeterli çalışıp çalışmadığını gösteren bir puan. Çocuğun hayattaki başarısını çok fazla gösteren bir şey değil'' diye konuştu.
Başarısız notların üzüntüye, bunun da çoğu zaman korkuya dönüşebildiğini, oysa çocukların, özellikle de ilkokulda kendini başarılı hissetmeye ihtiyacı bulunduğunu anlatan uzmanlar, şunları kaydetti:
''Aileler, çocuklarının karnelerini başka çocukların karneleriyle karşılaştırarak ya da çocuğu 'tembel, başarısız, yetersiz' diye nitelendirerek kendilerine olan güvenlerini sarsmamalılar. Başarısızlığın kökeninde kimi zaman çocukluk çağı ruhsal hastalıkları da yatabilir. Bu yüzden bir uzmana danışmakta fayda var. Bazen de herşey normal olabilir ama o zaman da motivasyon eksikliği söz konusudur. Ancak, motivasyon eksikliğinin nedenleri sadece çocuğa ait olmayabilir. Aile ile ilişkilerine de bağlı olabilir. O yüzden çocuğun başarısını aile ve okul ortamıyla birlikte bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.''
Kızmak, sinirlenmek ya da üzülmenin çözüm olmadığını, bir ders yılı boyunca yapılan hataların karşılıklı konuşulup birlikte çözüm üretilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, ''Çocuklar korktukları ya da hesap vermek zorunda bırakıldıkları zaman ya içlerine dönüyorlar ya da kendilerine kötü bir şey yapıyorlar. Tepkiden korktukları için bulundukları ortamı bir süre terk etmek de isteyebiliyorlar. Bu yüzden olumsuz hava yaratmadan oturup konuşmak, seneyi birlikte gözden geçirmek en iyisi'' şeklinde konuştu.
Aile ve çocuğun zayıf karne üzerinde masa başında tartışarak, karşılıklı uzlaşmaya gitmesinin, neden böyle olduğunu gözden geçirip çözümleri birlikte çözüm üretmenin benzer bir durumun bir daha yaşanmamasını sağlayacağını ifade eden uzmanlar, ''Bu, çocuğun kendi içine bakmasını, en güzeli de aile içinde birliği sağlayacaktır'' dedi.
Okuldaki başarısızlık değerlendirilirken öğrencinin yaş grubunun dikkate alınmasının da önemli olduğunu belirten uzmanlar, lise son sınıftaki, üniversiteye hazırlanan ve sınav stresi olan bir gençten çok büyük başarılar beklenemeyeceğini vurguladı.
Okul başarısının hayatta başarmakla eş anlamlı olmadığını vurgulayan uzmanlar, ''Yaşam başarısı çok farklı. Edison ve Einstein gibi okuldan atılmış, ama çok ciddi buluşlar yapmış dahiler var'' hatırlatmasını yaptı.
''TATİLİ İYİ DEĞERLENDİRMELİ''
Yarı yıl tatilinin çocuğun dinlenmesi ve geçen dönemin değerlendirmesini yapması için iyi fırsat olduğunu kaydeden uzmanlar, ''Aynı zamanda ailenin çocukla vakit geçirmesi için de uygun bir zaman'' dedi.
Öğrencinin tatilde spora vakit ayırıp hoşlandığı şeyleri yapmasının önemine işaret eden uzmanlar, şunlara dikkati çekti:
''Çocuk tatilde gelecek dönem için enerji toplayabilmeli. Bu, çocuk için bir mola gibi değerlendirilmeli ama televizyon ya da bilgisayar başında uzun saatler geçirmek iyi bir seçim olmaz. Daha çok bilgi ve becerisini geliştirecek, sosyal açıdan donanım kazanmasını sağlayacak aktivitelere ağırlık vermeli. Aile içi ilişkilerin geliştirilmesi açısından sinema, tiyatro gibi sanatsal faaliyetlere de zaman ayrılabilir.''
Çocuğun derslerdeki açığının kapatılması için tatilin iyi bir fırsat olduğunu kaydeden uzmanlar, ''Ama bu yöndeki çabalar çözüm odaklı olmalıdır. Bu açığı kapatma çocuğun çok fazla üstüne gitmeden, sıkmadan yapılmalıdır'' uyarısında bulundu.
Eğitim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.