Sizlerden Biri
Yalan Dünya (1) (Dikkatle oku, öyle mi değil mi sen karar ver)
Kasas süresi (88) de Rabbimiz buyuruyor ; “ Allah’ın (cc) yanında, başka bir ilaha ibadet etme. Başka Allah yoktur. Her şey (dünya kâinat) helak olacaktır. “
Hüküm O’nundur ve nihayet döndürülüp O’na götürüleceksiniz.
Peygamberimiz (sav) dünyayı tarif ederken, “ Bir yolculuğa çıktınız, yoruldunuz, bir ağaç gölgesinde terinizi sildiniz ve yolunuza devam ettiniz. İşte dünya, ağacın altında dinlenme süresi kadardır. “
Hz. Ömer (ra) Peygamberimizi (sav) evinde ziyaret etti. Yerde hurma lifinden bir yatak vardı. O da mübarek sırtına iz yapmıştı. Hz. Ömer (ra) ağlamaya başladı. Hz. Peygamber (sav) niye ağlıyorsun Ya Ömer, Ya Resul Allah, kisralar, krallar saraylarda, sen ise basit hurma lifinin üzerinde istirahat ediyorsun devamla Peygamberimiz (sav), dünya onların, ahiret bizim olsun istemez misin Ya Ömer
Bir seferinde Peygamberimiz (sav) “ Ya Rabbi, Muhammed ailesine yetecek kadar, rızık ver.” Fakir bir sahabi geldi Ya Resul Allah, bana güzel bir amel söyle, ona, “ infak et “ buyurdu, yok kendime yetmiyor, “ O zaman, kardeşine güzel söz söyle, o da sadakadır. “
Hz. Nuh (as) Kuran-ı Kerim beyanıyla, 950 yıl yaşadı. Cebrail (as) sordu, dünyayı tarif et senden sonrakiler ders alsın. Hz. Nuh (as) cevaben “ Güzel bir konak yapmışlar, iki kapısı var, birinden girip birinden çıkılıyor, hepsi o. Fani ve geçici “
Abbasi Halifesi Harun Reşit, Behlül Dane ile oturuyorlardı. Bir ara Behlül, uyuklar gibi oldu. Uyandı. Harun Reşit sordu, ne gördün? Cevaben, senin yerine halife olmuşum, saraylarda oturuyorum, orduları sefere gönderdim. Harun Reşit, sen uyanınca hepsi hayal oldu. Meczup veli olan Behlül Dane cevap verdi. “Doğru söylüyorsun , benimki göz açılınca kayboldu. Senin de gözün kapanınca hepsi kaybolup gidecek.”
Hz. Mevlana (ra) dert ve hastalıklardan şikâyet edenlere, “ Üzülmeyin, hepsi geçer, çünkü dünyanın kendisi fani ve geçicidir. Yok olmaya mahkûmdur.”
Buraya kadar yazdığımız örnekler, her şeyi, anlayana anlatmaktadır. Anlamayana bir diyeceğimiz yok. Mademki yolcuyuz, bir sona doğru gidiyoruz, o halde hazırlıklı olalım, dünya muhabbetini kalbimize sokmayalım.
İmam Şafi (ra) “ Dünya sevgisi ile Allah (cc) sevgisini bir arada toplarım diyen, yalan söyler “
Peygamberimiz (sav), sahabiler, onun yolunu takip eden ehli sünnet âlimleri ve evliyaullah şu özellikleri ile tanındılar; Mal biriktirmediler, kimseden yardım istemediler, el emeği ile geçindiler, aza kanaat ettiler.
Hz. Davut (as) Peygamberimiz saltanat sahibi olduğu halde, kendi eliyle zırh yapar, satar, geçimini temin ederdi.
Günümüz insanlığı, haddi aştı, dünya sevgisi arttı, karun kadar zenginleşti ama hala doymadı, helal haram demeden topladı. Dünyanın bir tarafı aç iken, bir tarafı obezite ( şişmanlık ) tedavisi ile uğraşıyor.
Hz. Ömer (ra) buyurdular ki ; “ Dünyayı azalt ki hür olarak yaşayasın, günahları azalt ki ölüm sana hafif gelsin. “
Şeyh Sadi (ra) buyurdular ; “ İnsana önce, akıl ve kalp lazım. Mal, mülk sonra gelir. Zira öyle hal olur ki gafilin mülk ve kuvveti, Allah’a (cc) savaş silahı olabilir. “ firavun ve nemrutlar bunun acı örneği zenginleştikçe azdılar ve saptılar.
Yukarıda verdiğim misaller, bizlerin kalbini sızlatmıyorsa, diyecek bir sözümüz yok. Bütün bunlar bize diyor ki; mal da yalan, mülk te yalan, biraz da sen oyalan. İki Cihan Serveri, Cihan Güneşi Peygamberimiz (sav) son noktayı koyarak buyurdular ; “ İnsanoğlu malım malım der, hâlbuki onun olan malı, infak ettiği, sadaka, giydiği elbise ve yedikleridir. Kalanlar varislere aittir.”
Helal kazanıp verilene razı olup, azdan infak etmek, iyi bir hayat yaşamak, bütün olaylara Muhammedi ahlak ile İslam penceresinden bakmak, bir sözü söylerken, bir şey yaparken veya yazarken bunlara önce Allah (cc) ve Resulü (sav) ne der sorusuna cevap hazırlamak lazım. Evet se devam yoksa dur.
Büyüklerimiz ne güzel söylemişler ; “ Ey İnsan oğlu bir gün tabutta sen insanları taşıdın. Bir gün tabutun içinde dostların seni taşıyacak. Sonra kabir yalnız yürüyeceğin ahiret yolculuğudur. O zaman sen gül, dostların arkandan ağlasın. Hayatta mühim olan, bu yolculukta defteri amalin, iyiliklerle, güzelliklerle doldurup mizanı ağır getirmeye bak. Özetle büyüklerimiz “ İndim pazara, bir kefen aldım girdim mezara “ işte hayat bu.
Şadi Şirazi (ra) ne güzel benzetme yaptı ; “ İnsanoğlu dünyada bir gül bahçesinde girdi, bir gül kopardı onu koklamak istedi, kervancı başı ( Azrail (as) ) in sesi duyuldu. Haydin kalkın, yola devam.
Bizden önce gidenlere selam olsun, rahmet olsun. Biz gidince de arkamızdan dua edenlere selam olsun.
Aziz Mahmud Hüdayi (ra) hz.leri bir dörtlüğünde ;
“ Kim umar senden vefayı, yalan dünya değil misin, Muhammed Mustafa’yı alan dünya değil misin “ ?
Bu konu 5 bölüm halinde devam edecek. Allah’a (cc) emanet olun.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.