Unutturulan zafer: “Kût'ül-amâre”

Unutturulan zafer: “Kût'ül-amâre”

105. yıldönümünde Osmanlı’nın son zaferi olan Kût'ül-Amâre Kuşatması’nı anlatan Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, “Bu muhteşem zaferi, İngilizlerin gururu incinmesin diye bizimkiler unutturmaya çalıştılar” dedi

Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, bu haftaki Salı Kültür Sohbetleri’nde, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Zaferi’nden sonra Irak Cephesi’nde İngilizlere karşı kazandığı son Osmanlı zaferi olan ve unutturulan Kût'ül-Amâre Kuşatması’nı anlattı. Kût'ül-Amâre Zaferi’nin 105. yıldönümü münasebetiyle Memleket Tv’den de canlı yayınlanan konuşmasında Dr. Mustafa Güçlü, “İngilizlere karşı 29 Nisan 1916’da kazandığımız muhteşem bir zafer olan Kût'ül-Amâre kuşatması uzun süre unutturuldu. Hafızalardan silindi. Bugün Kût'ül-Amâre’yi bilenimiz çok az. Ancak Türk tarihine ve Türk kültürüne duyarlı olan insanlar biliyor. Bunun dışındaki gençlik bilmiyor ve bahsedilmiyor. Özellikle İngilizlerin hatırı için ve İngilizlerin gururu incinmesin diye bizimkiler bunu unutturmaya çalıştılar. Tarih kitaplarında da bir paragraf bile bahsedilmiyor. O da şöyle: ‘Üç bin askerle 13 bin İngiliz askerini esir aldık. Ama tarihin seyrini değiştiremedik.’” dedi.

OSMANLI’NIN KALKINMASI ENGELLENDİ

Irak Cephesinde Kut denilen bölgede meydana gelen savaştan önce, dünyada yaşanan tarihi olayları kısa ve öz olarak anlatan Dr. Güçlü, Osmanlı’nın 1453’te İstanbul’u fethetmesiyle dünya tarihinin seyrinin de değiştiğini belirterek şunları dile getirdi: “Osmanlı, eski dünyanın bilinen üç merkezi olan İstanbul, Balkanlar, Kafkaslar ve Mezopotamya’yı ele geçirdi. Akdeniz’in 3/2’sine sahip oldu, Mısır ve Süveyş kanalı ile Basra’yı hâkimiyeti altına alarak 24 milyon metrekarede dünyanın en cazip coğrafyasına hükmederek dünyanın süper gücü olmuştu” diye konuştu. Güçlü, Osmanlı’nın 1683’te Viyana’da durdurulup 1699’da Karlofça’da toprak kaybetmeye başlamasıyla Avrupa’nın gözünde “Osmanlı durdurulabilir, yenilebilir” imajı doğduğunu belirterek “Osmanlı yavaş yavaş tedricen çekilmeye, toprak kaybetme başladı. Osmanlı, Avrupa ile arasındaki açılan çıtayı kapatmak için kalkınma üstüne kalkınma hamleleri yapmasına rağmen aradaki makası kapatamadı. Çünkü Batı her hamlesini engelledi. Yâni Osmanlı kalkınamamış bir ülke değil, kalkınması engellenmiş bir ülke konumuna düştü.” dedi.

OSMANLI’NIN SON MUHTEŞEM ZAFERİ

Balkan savaşları ve 93 Osmanlı-Rus harbi yenilgisinden sonra Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na sokulmasıyla birlikte pek çok cephede savaşmak zorunda kaldığını dile getiren Güçlü, Plevne’de olduğu gibi Çanakkale’de de yedi düvele karşı savaşan Osmanlı, “Çanakkale Geçilmez” destanını yazdığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Osmanlı, Irak Cephesi’nde İngilizlerle 20 muharebe yapmıştır. Kut ve Amare muharebeleri de bunlar arasında. 7 Aralık 1915’te başlayıp 29 Nisan 1916’da biten Kut’ül-Amare kuşatması, Osmanlı’nın son zaferidir. Osmanlı Kuvvetleri, Sakallı Nureddin Bey, Halil Bey ve Ali İhsan Bey komutasında büyük başarılar elde ettiler.  İngiliz Generali Townshend, Kut'ta yaşanan açlığın da etkisiyle 13 general, 481 subay ve 13.300 İngiliz ve Hint askeriyle birlikte Osmanlı Kuvvetleri'ne teslim oldu. İngilizler 23.000 ölü ve yaralı ile yenilgiye uğramış, Osmanlı ise 350 subay 10.000 erini şehit vermiştir” dedi. Halil (Kut) Paşa’nın Kutü'l-Amare zaferinden sonra 6. Ordu'ya yazdığı mektubun da zaferi taçlandıran bir mektup olduğunu belirten Güçlü, “‘Arslanlar!’ diye başlayıp “Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz.” diye biten mektubun levha halinde asılması gerektiğini söyledi.

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.