'Üniversiteler neden azaltılmalı?'
Üniversiteli işsiz oranının artması son zamanlarda gündemde sıkça yer alıyor. Mezun olduğu bölümün iş alanına yönelmeyen bireyler de dikkatlerden kaçmadı. Eğitim Yöneticileri ve Çalışanları Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Mircan, “Üniversiteler kademe kademe azaltılmalı ve mülakatlar kaldırılmalı” diye konuştu.
‘MÜLAKAT UYGULAMASI ADALETSİZLİĞE YOL AÇIYOR’
Türkiye’de diğer sektörlerde olduğu gibi eğitim alanında da sorunların bir türlü sona ermediğine değinen Yusuf Mircan, eğitimde ciddi bir plansızlık olduğunu ifade etti. Mircan, “Tıpkı hayvancılıkta, tarımda ve sanayide olduğu gibi, eğitimde de ciddi bir plansızlık söz konusu. Plansızlık, bu alanlarda nasıl sorunlara yol açıyorsa, eğitimde de benzer şekilde büyük problemlere neden oluyor. Şu anda bir milyonu aşkın gencimiz eğitim fakültelerini bitirmiş ve atama beklemekte. Ancak Millî Eğitim Bakanlığı, öğretmen atamalarını her yıl sınırlı sayıda gerçekleştirmekte; örneğin, sadece 10 bin ya da 5 bin kişiyle sınırlı tutulmakta ve her branştan yalnızca 200–300 kişilik alım yapılmaktadır. Bu atama sürecinde, eğitim fakültesi mezunu ve yazılı sınavdan başarıyla geçmiş gençlerimize bir de mülakat uygulaması dayatılmaktadır. Bu durum, hem adaletsizliğe hem de motivasyon kaybına yol açmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘MÜLAKAT TAMAMEN KALDIRILMALI’
Mülakatla alımların kesinlikle adil olmadığını savunan Mircan, “EYSEN olarak mülakat uygulamasının tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz.” dedi. Kısa sürede tüm öğrencilerin bu çözüm önerisiyle iş bulamayacağını ancak üniversitelerin kademeli bir şekilde azaltılmasıyla yeni mezunların daha rahat edebileceğine dikkat çekti. Mircan sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Kamuoyunun da yakından bildiği üzere mülakat, hiçbir zaman objektif bir değerlendirme yöntemi olarak kabul görmedi. Biz, Eğitim Yöneticileri ve Çalışanları Sendikası olarak, mülakat uygulamasının tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz. Gençlerimizin yalnızca objektif ölçütlere göre, yani yazılı sınav puanlarına dayalı olarak değerlendirilmesini ve bu doğrultuda istihdam edilmelerini istiyoruz. Elbette, bir milyonun üzerindeki mezunun kısa sürede istihdam edilmesi mümkün değildir. Ancak bu noktada üniversitelerin kontenjanlarının kademeli olarak azaltılması, eğitim fakültelerinin sayısının yeniden planlanması gerekmektedir. Gençlerimiz, hükümetin uygulayacağı politikalar çerçevesinde toplumun ihtiyaç duyduğu diğer alanlara yönlendirilmelidir.”
‘HUKUK MEZUNLARI DA AYNI KADERİ PAYLAŞIYOR’
Benzer sıkıntının hukuk fakültelerinde de yaşandığını ifade eden Mircan, “Benzer bir sorun hukuk fakültelerinde de mevcut. Son verilere göre, ülkemizde 110 hukuk fakültesi bulunmakta ve her birinden yılda ortalama 400 öğrenci mezun olmaktadır. Bu da yılda yaklaşık 45 bin hukuk mezunu anlamına geliyor. Bu mezunlar ya serbest avukatlık yapacak ya da sınırlı sayıdaki hâkimlik ve savcılık kadrolarına başvuracak. Adalet Bakanlığı, yılda ortalama 500 hâkim ve savcı alımı yapıyor. Diyelim ki bir o kadar da kamu kurumları, avukat ihtiyacı için alım gerçekleştirsin; yine de bu sayı yeterli olmuyor. Geriye kalan binlerce hukuk mezunu, yıllarını vererek okuduğu mesleğinde düşük ücretlerle, iş bulmakta zorlanarak yaşam mücadelesi veriyor. Bu sistem bozukluğu, geleceğimiz adına derhal düzeltilmelidir” diye konuştu.
‘KPSS’YE DAYALI ATAMA ŞART’
Eğitim Yöneticileri ve Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Yusuf Mircan, "35 yıl görev yapacak bir öğretmen, 5 dakikalık bir mülakattan geçerek göreve başlıyor. Bu durum, sistemin ne kadar bozuk olduğunu açıkça gösteriyor." diyerek sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Bizim eğitim camiamızda da milyonlarca gencimiz, eğitimin plansızlığı nedeniyle mağdur ediliyor. Sistemde ciddi bir bozukluk var. Öte yandan, bu mülakat sistemi son 10 yıldır insanlara adeta dayatılıyor. Gerçekten toplum bunu kabullenemedi. Ancak bakanlığımız öyle ısrarlı bir tutum içerisinde ki asla vazgeçmiyor. Bu mağduriyetler artık öyle bir noktaya geldi ki; elde edilen bilgiler, yazılı sınav sonuçları arasında oluşan büyük puan farklarına rağmen mülakat nedeniyle elenen gençlerimizin feryatları arş-ı âlâya ulaştı. ‘Kardeşim, bunun bir düzeltilmesi lazım’ dediğinizde ise yetkililer adeta kulak tıkıyor. Bizim bu duruma önerdiğimiz çözüm, eskiden olduğu gibi tamamen KPSS ağırlıklı, yazılı puana dayalı bir atama sistemidir. Çünkü yazılı ölçme, ciddi ve objektif bir değerlendirme yöntemidir. Şimdi siz, 35 yıl boyunca çalışacak bir öğretmeni sadece 5 dakikalık bir mülakatla belirliyorsunuz. Bu adil olabilir mi? 5 dakikada bir kişiye ne sorabilirsiniz? O kişi size nasıl cevap verir? Ve bu öğretmen, sonrasında öğrencilere ne kadar faydalı olabilir?”
Kaynak:Mustafa Ünüvar (ESKİ)





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.