Tohumculuk stratejik bir sektör haline geldi

Tohumculuk stratejik bir sektör haline geldi

Selçuk Üniversitesi Sarayönü Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seydi Ahmet Bağcı, tohum üretiminin stratejik bir sektör haline geldiğini belirterek, Türkiye’nin yerli ve milli tohum üretiminde önemli mesafe kat ettiğini söyledi

Selçuk Üniversitesi Sarayönü Meslek Yüksek Okulu Tohumculuk Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seydi Ahmet Bağcı, Türkiye’nin yerli tohumculukta son yıllarda önemli mesafeler kat ettiğini belirterek, 2006 yılında çıkartılan 5553 Tohumculuk Kanunu ile ülke tohumculuk sektörünün önemli bir ivme kazandığını söyledi. “Özel sektör tohumluk üretimi gelişme aşamasında olmakla birlikte yapısal ve teknolojik olarak henüz yeterli düzeyde değildir” diyen Prof. Dr. Bağcı, şunları söyledi: “Elbette özel sektörün istenilen seviyeye gelmesine yardımcı olmak için yeni destek politikaları ve düzenleyici tedbirler geliştirilmelidir. Daha yüksek tohum üretim potansiyeline ulaşmak ve gelecek yıllar için konulan hedefleri karşılamak için hayati önem taşıyan yeni yaklaşımlara ihtiyaç vardır. Dünyada tohum sanayisi gelişmiş ülkelerin en az 150-200 yıllık sektörel birikime sahip olduğu, Türkiye'de ise özel sektörün yaklaşık 50-60 yıllık bir geçmişe ve deneyime sahip olduğu bir gerçektir. Dünyada tohum üretiminde lider olan ülkeler, kendi özel tohum firmaları ile bu başarıları elde etmişlerdir. Bu şirketler ya tamamen özel sektör yapısında veya kooperatif şeklinde ya da çiftçi birliklerine bağlı olarak çalışmaktadırlar. Yukarıda da bahsedildiği üzere Türkiye Tohumculuk Kanunu ile sektördeki özel firmaların sayısı ve tohumluk üretimi önemli ölçüde artmış, hatta bazı firmalar yurt dışı firmalarıyla rekabet edecek kapasiteye ulaşmıştır. Tamamen devlet kontrolünde olan kurumlarla böyle bir başarıya ulaşmak mümkün değildir. Ülkemizin tohumculuk sektörü için yerel gen kaynaklarını kullanarak dünyada söz sahibi tohum firmalarıyla rekabet edebilecek yerli firmalar oluşturmak önemlidir. Bu nedenle yerli tohumculuk sektörünü güçlendirmek, özel sektöre destek olmak adına Tohumculuk Kanunu’nda bazı düzenlemeler yapılmalıdır.”

adsiz-001.jpg

MİLLİ TOHUMCULUK SEKTÖRÜ DESTEKLENMELİ

Türkiye'de milli tohumculuk sektörünün gelişmesi konusunda ise şunları söyledi: “Tohum endüstrilerinde pazarlama, bitki ıslahı, tohum üretimi ve teknoloji kullanımı kadar önem verilmesi gereken konulardan biridir. Tohumculuk sektörü Orta Asya ve Orta Doğu ülkeleri, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Doğu Avrupa'da önemli bir ihracat / pazarlama potansiyeline sahiptir. Bu anlamda bugün ve gelecekte tarımsal üretim potansiyeline sahip olan Asya Kıtası’nın özellikle Orta Asya Bölgesi ile ilişkileri ve iş birliğinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda kurucuları arasında yer aldığımız ECOSA'nın güçlendirilmesi ve daha da aktif hâle getirilmesi önemlidir. Türkiye'nin tohumculuk açısından ihtiyacı olan bitki türlerinin bitki ıslah çalışmalarına öncelik verilmesi. Özellikle şeker pancarı, mısır, ayçiçeği, soya fasulyesi, patates, yonca ve hibrit sebzelerde ülkemizin çeşit geliştirme kapasitesi arttırılmalıdır. Bu konularda çalışan ulusal özel sektör özellikle desteklenmelidir Yem bitkilerinde çeşit ıslahı ve tohum üretiminde sorunlar vardır. Ülke hayvancılığı ile yakından ilgili olan yem bitkileri üretimi, çeşit ıslahı ve tohum üretimi ile ilgilidir. Yonca, fiğ, yem bezelyesi ve korunga türlerinde sertifikalı tohum üretiminde eksiklikler bulunmaktadır. Özellikle yonca çeşit ıslahında ve tohumluğu üretiminde sektörde eksiklikler ve belirsizlikler bulunmaktadır. Yem bitkileri tohumluğu üretiminde yaşanan bu problemi gidermek için TİGEM işletmeleri ağırlıklı olarak yem bitkilerine yönlendirilebilir veya bu konuda çalışan özel sektör tohum firmaları ile iş birliğine gidilebilir. Bitki ıslahı ve tohum yetiştirme teknolojileri alanlarında kamu-üniversite-özel sektör iş birliği teşvik edilmelidir. Bakanlıkça desteklenen özel sektör AR-GE projelerinde, özel sektör-üniversite-kamu araştırma enstitüsü iş birliği ile geliştirilen projelere öncelik ve destek sağlanmalıdır. Ülkemizin son derece genç olan özel tohumculuk sektörünün rekabetçi gücü arttırılmalıdır. Sertifikalı tohumluk kullanım desteği ödenen bitkilerde, ıslah çalışmaları ülkemizde yapılarak geliştirilen yerli çeşitlerin tohumluklarına daha yüksek oranda tohumluk kullanım desteği verilmelidir. Sertifikalı tohumluk kullanım desteği ödenmeyen ve doğası gereği yurt dışından doğrudan F1 hibrit tohumu olarak gelen ve satışa sunulan sebzelerin çeşit ıslahında çalışan firmaların rekabet gücünü arttıracak destek yolları oluşturulmalıdır. Çünkü yurt dışından gelen hibrit tohumluklarla yerli sektörün rekabet etmesi son derece zor olmaktadır. Aksi takdirde kendi imkânları ile belli bir noktaya gelmiş firmaların ayakta durması zorlaşır.”

SERTİFİKALI TOHUM TEŞVİK EDİLMELİ

GDO bulaşıklığını önlemek için sertifikalı tohumluk kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Bağcı, şunları kaydetti: “Bunun için sertifikalı tohumluk kullanılarak elde edilen ürünlere daha fazla “fark ödemesi desteği” vermek bir çözüm olabilir. Tohum endüstrisinin daha sağlıklı gelişmesi için denetime daha fazla önem verilmelidir. Denetleme konusunda yetki devri ile sektör kendi kendini denetlemelidir. Bunun için TÜRKTOB ve ilgili alt birlikler gerekli altyapıyı oluşturmalıdır. Tohum kullanımında ve üretim desteklerinde aynı türdeki bitkiler arasında ayrım yapılmamalıdır. Özellikle arpa-buğday ve yulaf-tritikale-çavdar ayrımı ortadan kalkmalı ve hepsi serin iklim tahıllar olarak aynı grupta değerlendirilmelidir. Yemeklik dane baklagillerde de aynı uygulama yapılmalıdır. Tohumculuk sektöründe bugünden başlayarak ilerleyen dönemlerde artan kalifiye eleman sıkıntısı gözlemlenmektedir. Bu çerçevede tohumluk üretimine yönelik ön lisans (tarım-tohumculuk, fidancılık vs.- teknikerliği), lisans ve lisansüstü eğitimler desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tohumculuk sektörü gelişiyor. Tabii bu hızlı gelişmede sektörün yaşadığı ve çözüm beklediği farklı birçok problem ve beklentiler var. Fakat sonuç olarak ülkemizde tohumculuk sektörünün gelecekteki gücünü; yetişmiş ve tecrübeli insan kaynakları, teknik altyapı, üretim potansiyeli, pazarlama yeteneği, bitki ve tohum alanındaki AR-GE çalışmaları ve sektöre yapılan destekleme politikaları ile kamu-üniversite-özel sektör iş birliğinin başarısı belirleyecektir.”

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum