Tıp öğrencileri kadavra istiyor

Kadavra eğitiminin verildiği tıp fakültelerinde kadavralar, bağışçılardan ya da kimsesiz cesetlerden elde ediliyor. Kadavra eğitiminin gerçek kadavralar dışında da yapılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Oktay Sarı, “Kadavra eğitimleri, maketler üzerinden de yapılıyor” dedi

Tıp fakültelerinde verilen anatomi dersine dahil olan kadavra eğitimi hakkında bilgi veren Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oktay Sarı, “Şu an tıp fakültelerinin ortak sorunu kadavradır. Çünkü, kadavrayı temin etmek o kadar kolay değil. Kadavranın temin edilebilmesi için, kişinin hayattayken vucüdunu bağışlaması gerekiyor. Pratikte böyle bir şey neredeyse mümkün değil. Bir de sahipsiz bir cesed olması gerekiyor. Sahipsiz cesetler de eğitim amaçlı kullanılabiliyor. Zaman zaman sahipsiz ceset konusuyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığıyla irtibat halinde oluyoruz. Sahipsiz ceset olduğu zaman, Cumhuriyet Başsavcılığı eğitim amaçlı bu cesetleri fakültemize veriyor. Ancak böyle bir durumla da pek karşılaşmıyoruz. Artık, sahipsiz ceset durumu olmuyor. Kadavramız yok diye eğitimimizi durdurmuyoruz. Tıp fakültesini yazacak olan öğrencilerde şöyle bir algı var: 'Tercih edeceğim tıp fakültesinde kadavra var mı? Biz kadavra eğitimini alabilecek miyiz.' Halbuki anatomi dersi eğitimin bir parçasıdır. Bizim kadavramız az olsa ya da olmasa bile, o kadar çok similasyon maketi imkanımız var. Aslında kadavra bir simgedir” dedi. Tıp öğrencisinin eğitim hayatı boyunca kadavra görmeden doktor olabileceğini aktaran Sarı, “Kadavra eğitiminin yapılabilmesi için elimizde eğitimimizi sürdürebileceğimiz maketler var. Öğrenciler, bazı maketler üzerinde enjeksiyon ya da nefes alamayan bir hastaya müdahale edebilmek için solunum yolunu açma işlemini maketler aracılğıyla öğreniyor. Öğrenciler eğitim süreçleri boyunca hastaya müdahale edemez. Doğum olayına kadar öğrenciler maketler üzerinden tecrübe kazanır. Üniversitemizin sanal kütüphanesinde de 3 boyutlu görüntüler var. Öğrencilerimiz buradan da rahatlıkla yararlanabilmektedir.Kadavralar özel bir solisyon içerisinde muhafaza ediliyor. Bu sayede bir kadavra uzun yıllar eğitim amaçlı kullanılabiliyor” şeklinde konuştu.

'YAPAY KALP' ÇALIŞMASI YAPILDI

Uluslararası platformlarda Konya'nın ve Türkiye'nin temsil edildiğini ifade eden Sarı Gelişen hastane hizmetleri ve imkanları hastanemize gelen hasta sasıyısını da her geçen gün artırıyor. Bundan dolaya tıp öğrencilerinin görmediği vaka kalmadı. Öğrencilerimiz neredeyse her konuda tecrübe edindi. Fakültemizi bünyevinde 850 öğrenci yer alıyor. Her geçen yıl bu sayı, daha da artıyor. Fakültemiz sadece hastaya hizmet, öğrenciye eğitim veren bir fakülte değildir. Ayrıca, bilimsel araştırmalar da yapan bir fakültedir. Örneğin, Nisan ayında Cenevre'de yapılacak olan patent fuarına, fakültemizde görev yapan Prof. Dr. Bülent Oral 'Yapay Kalp' çalışmasıyla katılacak. Türkiye'den fura katılan 3 patentten birisi, bizim fakültemizi temsilen patent fuarında yerini alacak. Türkiye'nin kaliteli üniversite hastanerinden biri olan Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ayakta polikinilik hizmeti ve yatalak hasta tedavisi vatandaşın memnun olmasını sağlıyor” açıklamasında bulundu

SELÇUK TIP AKREDİTASYON YOLUNDA

Selçuk Ünversitisi Tıp Fakültesi'nin her geçen yıl kenisini yenilediğni ve çeşitli çalışmaların altına imza attığını kaydeden Sarı, “Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu'na(UTEAK) akreditasyon olabilmek için geçen yıl başvuruda bulunduk. Bu yıl içerisinde de başvurumuzun neticelenmesini bekliyoruz. Akreditasyon sürecinde hem öğretim üyelerimizin ve araştırma görevlilerimizin, hem de öğrencilerimizin eğitim sürecine aktif olarak katılımlarını hedefledik. Öğrencilerimiz için tıp fakültesinde geçirdiği 6 yıl boyunca hem yatay hem de dikey entegrasyonun sağlandığı bir eğitim programı hedefliyoruz.  Tıp fakültesi öğrencilerimizin sosyal yönden daha aktif olmalarını hedefliyoruz. Buna yönelik derslerimiz de değişiklikler yapıyoruz. Öğrencilerimiz danışman hocaları vasıtasıyla belirli konulara çalışıyor. Çalıştıkları konuları ya da yaptıkları projeleri ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine anlatıyorlar. Tıp fakültelerinin toplumla bütünleşmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

ADEM DEMİREL