‘Tıp Bayramını buruk kutluyoruz’

Konya Tabip Odası Dedeman Otel’de 14 Mart Tıp Bayramı ile alakalı basın toplantısı düzenledi Konya Tabip Odası Yönetimi ve basın mensuplarının katıldığı toplantıda, Konya Tabip Odası’nın 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla gerçekleştireceği faaliyetler duyuruldu. Konuşmasına pandemi döneminde hayatını kaybeden hekimleri saygıyla anarak başlayan Konya Tabip Odası Başkanı Dr. Eyüp Çetin, Hekimler olarak, Pandemi mücadelesinde ön safta yer alıp, hayatlarını hastalarının önüne koyan ebediyete uğurladığımız meslektaşlarımızı ve tüm sağlık çalışanlarını saygıyla anıyoruz. 14 Mart Tıp Bayramı’nda bu yıl da çeşitli faaliyetlere imza atacağız. İlk olarak en tecrübeli meslektaşımız Şeyh’ül Etibba olan Dr. Abdullah Büyükşar abimizi ziyaret edip, plaketimizi takdim edeceğiz. Pandemiden ötürü gerçekleştiremediğimiz etkinlikleri gerçekleştirerek bu yıl 14 Mart akşamı meslektaşlarımızla birlikte bir yemekli toplantı düzenleyip 30. ,40. ve 50. yıllarını dolduran, bu millete hizmet etmiş arkadaşlarımıza plaket takdim edeceğiz. 20 Mart Pazar günü de gelenekselleştirdiğimiz ve Konya Orman Bölge Müdürlüğümüz iş birliği ile yaptığımız Konya Tabip Odası Hatıra Ormanına ailelerimizle birlikte fidan dikeceğiz’’ dedi. 

HEKİMLER HASTADAN KAÇAR KONUMA GELDİ

Gerçekleştirilen basın toplantısında doktorların yaşadığı sorunlara da değinen Dr. Eyüp Çetin, ‘’Hekimler son dönemlerde sağlıkta şiddet konusunda çıkan yasaya rağmen son zamanlarda artarak devam eden, hatta ölüme yol açan üzücü olaylar yaşamakta. Hatalı tıbbi uygulama kanunu ile kazanç ve ceza arasında mukayesesi bile mümkün olmayan uçurum nedeniyle hekim arkadaşlarımız hastadan kaçar duruma düşürülmüştür. Hekimlerin hastasına gönül rahatlığı ile müdahalede bulunabilecekleri bir yasal düzenlemenin acilen yapılması gerekmektedir. Yine mesleğimiz kendi disiplinleri içinde adaletsizlikler yaşamaktadır. Örneğin emekli maaşlarında yapılan düzenleme eşitsizlik doğurmuştur’’ şeklinde konuştu. 

BU YIL BAYRAM DİYEMİYORUZ

14 Mart Tıp Bayramı’nı bu yıl yaşanan şiddet olaylarından ötürü bayram olarak kutlayamadıklarını da kaydeden Çetin, “Geçmiş yıllarda 14 Mart Tıp Bayramı olarak kutladığımız bu önemli günü bu yıl maalesef Bayram diyemeden kutlamak zorunda bırakılıyoruz. Her gün bir meslektaşımızın sözlü veya fiili şiddete maruz kaldığı, yaralandığı ve hatta hastanelik olduğu şiddet ortamında işimizi yapmak zorunda bırakıldığımız için üzgün ve bir o kadar da yetkililere kırgınız. Böyle bir ortamda genç meslektaşlarımızda da hasta ve yakınları ile muhatap olmayacakları branşlara yönelme veya yurt dışına gitme gibi eğilimlerin her geçen gün arttığını görüyoruz. Son günlerdeki devletimizin en yetkili ağzından hep birlikte dinlediğimiz hekimlerin durumu ile ilgili beyanat biz hekimleri de derinden etkilemiştir. Hekim camiası olarak Pandemideki özverimizden dolayın sonra takdir beklerken, bu ifadelere maruz kalmak bizleri derinden yaralamıştır. Yıllar sonra sonuçlarını göreceğimiz bu durumun çözümü için düğmeye bastığımız zaman bile telafi sürecinin en az on yıllar alacağı bir süreç yaşanacaktır. Hekimlerin ve Tıp Mesleğinin sorunlarına kayıtsız kalmak, halk sağlığımızın geleceği için çok ürkütücü bir durumdur. Çünkü böyle giderse torunlarımızı gönül rahatlığı ile önüne götüreceğimiz hekim bulamayacağız’’ ifadelerini kullandı.

GÖREVİMİZ VATANDAŞA HİZMETTİR

Konuşmasının devamında hekim olarak zor zamanlarda hastaların yanında olmak ve sorunlarına çözüm olmak için eğitim aldıklarını hatırlatan ve görevlerinin vatandaşa hizmet etmek olduğunu vurgulayan Eyüp Çetin, şunları kaydetti: ‘’Hekim olarak bizler hastalarımızın en zor anlarında yanında bulunur ve sıkıntılarına çare olmak için eğitim alırız. Ülkemizin son dönemde yaşadığı COVID-19 Pandemi döneminde de günlerce evine, ailesine, annesinin, babasının yanına gitmeyen ve gidemeyen hekimleri hep sahada vatandaşlarımıza yardım ederken gördük. Biz hekimler bu günler için yetiştirildik böyle davranmaya da devam edeceğiz. Bu zor şartlarda hizmet vermek için canını dişine takan hekimlerimiz her türlü takdiri, teşekkürü ve övgüyü hak etmektedir. Biz hekimleri en çok üzen hizmet ettiğimiz vatandaşın şiddet karşısında suskunluğu ve seyirci kalmasıdır. Sayıları çok az da olsa hizmet esnasında bu teşekkürü etme edebinden yoksun olan, hatta son yıllarda giderek artan şiddet olayları aynı ortamda bulunan halkımızın müdahalesi ile engellenmelidir.’’

EYYÜB KARAKUZU