Tandırda kuzu keyfi
Tandırda kuzu pişirmeden sağladığı gelir ile hem yaşamını devam ettirdiğini hem iki çocuğunu okuttuğunu da dile getiren Küçükbatman, “Eşim ölünce Allaha şükürler olsun kimseye muhtaç olmadım. İki oğlum vardı okuttum, evlendirdim onlar ile aynı evde kaldım, Şimdi torunlarım var, gelinlerim var onlar ile haşır neşirim. Ama eskisi gibi gücüm kalmadı. Gelinimin yardımı ile kuzu pişirmeye devam ediyorum. Ancak evimizin olduğu yerler site olacak o zaman bu kadar fazla tandırda kalmayacak. Birkaç tane kalacak. O zaman ekonomik yönden belki biraz zorlanırım” diye konuştu.
Kuzu pişirmenin belirli kuralları olduğunu herkesin tandırda kuzu pişiremeyeceğini özellikle vurgulayan Sıddıka teyze, “Kuzu ilk olarak tandıra asılacağı gün kesilmeli. Eğer yıkanmış ise kuru bir bezle iyice kurulanmalı. Ayrı bir kapta hazırlanan sosu kuzunun dışına güzelce sürmeli. Daha sonra dört ayağı telle birbirine sağlam bir şekilde bağlanan kuzu kafası ayakların arasına yerleştirildikten sonra sağlam bir demir şişe geçirilir ve tandırın içerisine salınır. Tandırın ateşi çok iyi ayarlanmalı bu kuzunun tam kıvamında pişmesini sağlar. Kuzuyu tandıra koymadan önce tandırın dibine içi biraz su dolu bir leğen koyarız. Çünkü kuzu pişerken akan yağı ve suyu bu leğene dolar. Daha sonra tandırın üzerinde bulunan ağır demir kapağı kapattıktan sonra etrafını çamur ile sıkıca kapatırız. Çünkü kuzunun tam olarak pişmesi için tandırın hiçbir şekilde hava almaması lazım” diyerek kuzu pişirmenin püf noktalarını anlattı.
Kuzunun tandırın ateşinin durumuna göre 4 ile 5 saat içerisinde piştiğini de söyleyen Sıddıka teyze, “Bu süre kuzunun tam kıvamında pişmesi için en iyi süre. Tandırın üzerine sürülen çamurlar kesirle kırıldıktan sonra kuzu çıkarılır. Burada en önemli ayrıntı tandırın dibine koyduğumuz leğene dolan kuzunun yağı ve suyundan ‘Salma’ dediğimiz usul ile bulgur pilavı pişirilmesi ama ne yazık ki kuzu sahipleri bunu genelde yapmıyor. Aslında o su ile pişirilen pilavın tadına doyum olmaz” şeklinde konuştu.
Kuzu pişirmenin çok fazla bir maliyet oluşturmadığını özellikle belirten Sıddıka teyze, “Kuzu pişirme fiyatı bizde çok fazla değil Ancak vatandaş kuzu bulamazda bizden kuzu temin etmemizi isterse yaklaşık 30 ile 35 kişinin yiyeceği bir kuzunun maliyeti 350 ile 400 TL arasında değişiyor. Benim tek istediğim Ramazan ayı içerisinde kuzu pişirtmek isteyen müşterilerimiz sabah saat 09.00 veya 10.00 gibi kuzularını getirsinler sabah bu saatte getirilen kuzulan tam iftar vaktine hazır olur. Kendileri gelemez ise 235 69 43 numaralı telefonu arasınlar biz siparişini alırız. Diğer günler kuzu pişirmek isteyenler ise kuzularını akşamdan getirsinler ertesi gün istedikleri saate hazır olur” dedi.
Konuşmasının sonunda kuzu yemenin önemine de değinen Sıddıka teyze, “Tansiyon, şeker, kolesterol, kalp veya benzeri rahatsızlığı olan kişiler Ramazan’da iftarda kuzu etini çok fazla tüketmesin. Ama gençler götürsün onların vücudu eritir. Kuzunun tam lezzetli olması için mutlaka biraz yağlı olması gerekir. Ama dediğim gibi rahatsız olanlar değil de gençler diledikleri gibi yesin hiçbir şey olmaz. Ben bu vesile bana yıllardır gelen müşterilerim başta olmak üzere herkesin Ramazan’ın hayırlara vesile olmasını dilerim” diyerek konuşmasını bitirdi.
ALİ SAİT ÖGE
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.