Ali Kaan Kurşun

Ali Kaan Kurşun

Tam Konyasporluk hareket

Tam Konyasporluk hareket

Her şey bu kadar güzel giderken böylesine karamsar bir hava oluşturabilmek tam anlamıyla Konyaspor’a özgü bir hareket oldu. Nasıl başarıyoruz, nasıl beceriyoruz bilmiyorum ama akıl mantık almıyor. Ligde oynadığın son 7 maçın 5’ini kazanmışsın, Türkiye Kupası’nda belki de en zorlu gruptan lider olarak çıkmışsın, yarı finale kadar yükselmişsin… Ama bu kadar kötü bir şekilde Yarı Finale nasıl hazırlanabilir bir takım, gerçekten anlamıyorum.

Evet, kalite farkı oldukça fazlaydı. Belki çok iyi hazırlansak da, iyi oynasak da Galatasaray zaten bizi yenip finale yükselirdi. Ancak en azından finali isteyen bir takımda küçük de olsa bir hazırlık, bir konsantrasyon olur! Rakip kim olursa olsun, 40 bini aşkın taraftarının önünde, bir yarı finalde direnç gösterirsin. Daha önce üst düzey takımlara karşı bu statta inanılmaz dirençler göstermişti bu arma. Mesela, 2017 yılında UEFA Avrupa Ligi’nde final oynayan Marsilya’yı, gruplarda son dakikadaki Moke’nin bireysel bir hatası olmasa 1-0 mağlup ederek gruptan çıkmalarını engelleyecektik. Keza, Galatasaray’a denk İstanbul takımları olan Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı bu statta 9 kişiyle mağlup etmeyi de başarmıştı bu takım. Hiçbirine karşı da bu kadar ezilip bükülmemişti, taraftarının yüzünü bu denli yere düşürmemişti.

Recep Hocam, evet, 7 maçta 5 galibiyet muazzam bir istatistik. Ama oturttuğun kadroyu neden bozarsın ki? Çıksana sahaya alışageldik kadronla… Takıma neden yarı finali geçebileceklerine dair bir motivasyon konuşması yapmazsın ki? Neden bu takımın efsane hocası olma ihtimalini elinin tersiyle itersin? Bu kupayı Konyaspor’a sadece 2015-2016 sezonunda Aykut Kocaman getirebildi. Bakın, hâlâ dara düşünce ilk akla gelen isim Aykut Kocaman oluyor. Sen de kupayı almasan bile bir direnç göstermiş olsaydın, Galatasaray’ı eleyemesen dahi, en azından gelecek sezon için taraftarın gönlünde büyük bir yer edinmiş olurdun. Bence Recep Uçar, Galatasaray sınavını geçebileceğine kendisi dahi inanmamış. Öğrencilerini inandırabilmen için önce senin inanman gerekiyordu hocam…

Tabii bunları yazarken tüm karamsarlığı üzerimize çekmemek için, zaten küme düşen Adana Demirspor'u rahat bir şekilde yenip, taraftara bir özür mahiyetinde bir karşılaşma sunmalı ve “alt sıra” dediğimiz düşme hattından iyice uzaklaşmalıyız.

KONYASPOR AĞIR TAŞTIR!

Elbette bu noktada Konyaspor’un eski futbolcusu Abdülkerim Bardakçı ve kulübün eski CEO’su Göksu’nun durumu da konuşulmalı. Öncelikle empati yapalım: Hiç kimse, annesine, eşine ya da bacısına ağıza alınmayacak küfürler edilmesini istemez. Üstelik bu olay, 40 bin kişinin önünde, ailesi tribündeyken yaşanıyorsa. Bu bağlamda Konyaspor taraftarının yaptığı toplu tezahürat kesinlikle doğru değildi, olay da gereğinden fazla uzadı.

Ancak bu olayların bu noktaya gelmesinde Abdülkerim Bardakçı’nın da sorumluluğu olduğunu unutmamalıyız. Konyaspor ligde 19. sıradayken, küme hattındayken attığın gole sevinmeni anlarım, bunda bir gariplik görmem. Fakat aynı maçta ikinci golü atıp yine aynı şekilde kutlaman, en hafif tabirle duyarsızlıktır. Maç sonunda, Konyaspor taraftarının gönlünü alacak küçücük bir açıklama, sosyal medyada paylaşacağın samimi bir cümle bile yeterdi. Ama sen bunların hiçbirini yapmadın. Bunun üstüne Maç sonunda "Konya takımı" ifadesiyle altyapısından yetiştiğin kulübü ötekileştirerek zaten gergin olan taraftarı iyice karşına aldın.

Dahası, sonraki karşılaşmada hem futbolcularımıza hem de tribünlere yaptığın el kol hareketleri, işin çığırından çıkmasına neden oldu. Bu kadar tepki alacağını bildiğine eminim; hatta yemin bile edebilirim ama asla kanıtlayamam. Madem durumun bu denli hassas, aileni o maça getirme ya da getirdiysen de yaşanabilecek olumsuzluklara hazırlıklı ol. Maç sonunda mağdur rolüne bürünmek, bu denklemi daha da çarpıtıyor. Bu nedenle Abdülkerim’in son yaptığı açıklamayı da, taraftarın toplu tezahüratını da doğru bulmuyorum.

Abdülkerim’i samimi bulmamamın temel sebebi, "Konyalı" olduğunu hatırlamasının iki yıl sonra, bu olay üzerinden mağduriyet edebiyatına başvururken gerçekleşmesi. Bu süreçte ulusal medyada yaptığı açıklamalar, ne yazık ki Konyaspor camiasını daha da zor durumda bıraktı. 5-1’lik mağlubiyet sonrası, hem kendi hem Yunus Akgün’ün demeçleri, Abdülkerim’in Konyaspor’a duyduğu aidiyet duygusunu daha da sorgulanır hâle getirdi.

Gelelim eski CEO Göksu’ya… Tamam, Abdülkerim’e yapılan tezahüratı kimse onaylamadı. Ancak bu, koca bir camianın taraftarına sosyal medya üzerinden "çomarlar" deme hakkını kimseye vermez. Hiç kimse, Konyaspor’a gönül vermiş bir bireye ya da camianın herhangi bir unsuruna hakaret etme haddine sahip değildir. Bu, makamı ne olursa olsun, herkes için geçerlidir. Bu yüzden Konyaspor üzerine konuşurken, yazarken, çizerken hepimizin daha dikkatli olması gerektiğine inanıyorum.

Adana Demir maçını galibiyetle kapatmak ümidiyle sağlıcakla kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Ali Kaan Kurşun Arşivi