Sultan Vahideddin Sevr’i imzalamadı

Sultan Vahideddin Sevr’i imzalamadı

Konya Aydınlar Ocağı’nda Osmanlı’nın son dönem Sultanı Vahdeddin’i anlatan Araştırmacı-Yazar Önder Volkan Erikçi, “Mustafa Kemal’i Samsun’a Sultan Vahideddin gönderdi” dedi

Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “Millî Mücadele’nin 100 Yılında Sultan Vahideddin” konuşuldu. Tarihçi-Yazar Önder Volkan Erikçi, 4 Ocak 1861’de doğan Mehmed Vahideddin’in Osmanlı’nın son dönem biçare padişahlarından olduğunu ve küçük yaşlarda önce babasını, sonra annesini kaybettiğini söyledi. Sultan Vahideddin tahta geçer geçmez dört ay sonra Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalandığını kaydeden yazar Volkan Erikçi, yeni iktidarın “günah keçisi” durumuna düşen Vahdedin’in üzerine bütün suç ve günahların yıkıldığını belirterek Sultan Vahideddin’in şanssızlığının doğumundan ölümüne kadar devam ettiğini söyledi.

Dindar, nakşi ve bestekâr olan Sultan Vahideddin’in, abisi II.Abdülhamid gibi sigara ve kahve tiryakisi olduğunu ve her Osmanlı padişahında olduğu gibi hobileri bulunduğunu ifade eden yazar Erikçi, Sultan Vahideddin’in bir bestesini sanatçı Ahmet Özhan’ın sesinden dinlettirdi.

ANADOLU’YU ÇİFT BAŞLILIKTAN VAHİDEDDİN KURTARDI

Saltanat’ın kaldırılması dolayısıyla Sultan Vahideddin’in ülkeyi, bir İngiliz gemisine binerek terk ettiğini sözlerine ekleyen Erikçi, “Ankara Hükümeti, Vahdeddin hakkında İstiklâl Mahkemesinde yargılanma kararı çıkarıyor. Sultan Vahdeddin, saltanatın kaldırılmasının üzerinden 16 gün geçtikten sonra ve hiçbir şey almadan İngiliz gemisine binerek deniz yoluyla mecburen, mecburiyetten dolayı ülkeden ayrılıyor. Vahideddin ülkeyi terk etmekle kendini mahvetti, ama Anadolu’yu çift başlılıktan kurtardı” dedi.

İstanbul’dan ayrılan Osmanlı Sultanı Vahideddin’in önce Malta’ya, sonra Hicaz’a ve daha sonra Mısır’a geldiğini belirten Erikçi, 16 Mayıs 1924’de vefatından sonra da borçlarından dolayı cenazesinin dahi haczedildiğini ve kaçırılan cenazenin Suriye Şam’a getirilerek orada törenle defnedildiğini söyledi. Vefat haberini alan Mustafa Kemal’in onun için şunları söyler: “Çok namuslu bir adam öldü. İsteseydi Topkapı’nın bütün cevahirini (değerli taşlarını) götürür ve öyle bir ordu kurup geri dönerdi ki…”

SULTAN VAHİDEDDİN SEVR’İ İMZALAMADI

Sultan Vahideddin’in Sevr’i imzalamadığını kaydeden Erikçi, Sevr Antlaşmasını sadece heyetlerin imza altına aldıklarını ve ülkelerin meclislerine gelmediğine dikkati çekerek “Bir padişahın bir antlaşmayı imzalayabilmesi için önce meclisin kabul etmesi lâzım. Meclis-i Mebusan kapalı olduğu için Sevr Antlaşması da Sultan Vahideddin’in önüne hiç gelmemiştir. Mustafa Kemal ve İsmet İnönü, hatıralarında ekseriyetle Sevr için “Sevr Projesi” dediklerini görürsünüz. Yani Sevr bir proje olarak kalmış, hayata geçmemiştir” dedi.

MUSTAFA KEMAL’İ SAMSUN’A VAHDEDDİN’İN GÖNDERDİ”

T.C. Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ve Anadolu’ya görevli olarak vazifelendirilmesiyle ilgili tarihi kaynaklardan açıklamalar da yapan Erikçi, bu hususta şunları dile getirdi. “Milli Mücadele’ye katılan ve Ankara Hükümeti’nin İstanbul Temsilcisi olan İbrahim Refet Bele, “Mustafa Kemal’i Samsun’a Vahdeddin’in gönderdiği hususunda benim itikadım tamdır” diyor. Son Sadrazamlardan Ahmed İzzet Paşa, Feryadım adlı hatıratında “Mustafa Kemal her ne kadar kendisini Anadolu’ya Vahdeddin’in göndermediğine çalışıp dursun, Onu Samsun’a ve Anadolu’ya Vahdeddin gönderdi” diyor.

İl Halk Kütüphanesinde gerçekleştirilen ve iki saate yakın devam eden sohbetin sonunda Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, tarihçi-yazar Volkan Erikçi’ye “Büyük Selçuklu Mirası” adlı kitabı hediye etti.

HABER MERKEZİ

 

Hemofili hastaları deri

altı ilaç için onay bekliyor

Anadolu Hemofili ve Talasemi Derneği Başkanı Mehmet Oğuzhan Petekçi, "Son gelişmeyle deri altı koruyucu tedavi yapılabiliyor. Diğer derneklerle birlikte Sağlık Bakanlığından bu ilaçların ruhsatlandırılması ve ülkemizde kullanımı için talebimiz oldu. İnşallah yıl sonuna kadar bu ilaçlar, Sağlık Bakanlığınca onaylanacak. Böylelikle hemofili hastası, kalem gibi yanında taşıyabileceği bu ilacı kendisine uygulayabilecek." dedi.

Petekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanamalı bir hastalık olan hemofilinin çoğunlukla erkek çocuklarda görülen, kronik ve komplike sağlık problemi olduğunu söyledi.

Hemofili rahatsızlığında kanamaların vücudun pıhtılaşma sistemindeki bozukluk nedeniyle kontrol edilemediğini aktaran  Petekçi, hastanın çoğunlukla eklem içlerinde, kaslarında ve yumuşak dokularında kanamalar görüldüğünü belirtti. 

Petekçi, hastalarda şiddetli ağrı, kanamalı bölgede şişlik, ısı artışı ve hareket kısıtlılığı olduğunu ifade ederek, "Normal insanda kanama süresi kısayken hemofili hastasında bu daha uzun sürüyor. Bu kanamaların durdurulması için ilaç kullanılması gerekiyor. Bu konuda dünyada yeni gelişmeler var." diye konuştu.

Hemofilinin kandaki faktör eksiklikliğine bağlı kanamalardan ortaya çıktığını anlatan Petekçi, derneği hemofili ve talasemi hastalarını son gelişmeler ışığında faydalandırmak için kurduklarını dile getirdi.

"KRALİYET HASTALIĞI" DİYE BİLİNİYOR

Petekçi, son dönemde dünyadaki hemofili hastalığına ilişkin yeniliklerin Türkiye'de de uygulanmaya başladığını belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye'de 8 bin hemofili hastası var. Her 10 binde bir kişide görülüyor. Tedavi süresi meşakkatlidir. Ömür boyu sürüyor. Bu hastalık ilk kez İngiliz Kraliyeti'nde görüldüğü için 'kraliyet hastalığı' diye tabir edilir. Genetik rahatsızlıktır, anne taşıyıcıdır. Anneden olan erkek çocuğu hemofili oluyor. O erkekten olan kız çocuğu da taşıyıcı oluyor. Genetik olarak geçiyor. İlaçlar kullanıldığı sürece ölümcül hastalık değildir. Hemofili hastası, kanama olduğunda ilacı damardan alması gerekiyor. Bunun için sağlık kuruluşuna gitmesi gerekli. Son gelişmeyle deri altı koruyucu tedavi yapılabiliyor. Diğer derneklerle birlikte Sağlık Bakanlığından bu ilaçların ruhsatlandırılması ve ülkemizde kullanımı için talebimiz oldu. İnşallah yıl sonuna kadar bu ilaçlar, Sağlık Bakanlığınca onaylanacak. Böylelikle hemofili hastası, kalem gibi yanında taşıyabileceği bu ilacı, kendisine uygulayabilecek."

AA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum